Anayasa çalışmalarında “Türklük” kavramından rahatsız olan İmralı tutuklusu, terörist başı Öcalan’ın talimat ve beklentilerini karşılama çabasına girişen başbakan, tehlikeli oyunlar oynamayı seviyor. Zira bu halkın patlama, kaynama noktasını hesap ediyordur umarım. En azından bir kesimi “Vurdumduymazlık” hislerini hala taca atmadı.
Anayasada ki resmi dil tartışmasından sonra harekete geçen işgüzar Sağlık Bakanlığı, kurum yazısında, sağlık evi, aile sağlık merkezi, toplum sağlığı merkezi, halk sağlığı laboratuvarı ve halk sağlığı müdürlüklerinde kullanılacak olan dış tabelaların örneklerinde, standart ebatlar ve tasarımlarda “T.C.” ibaresi yer almadı. İmralı ve Başbakanlık konutunun bundan memnun olmasını sağlamaya çalışan bakanlık, MHP ve CHP' nin konuya ilişkin verdiği soru önergesine verdiği cevap ise akıllara durgunluk verecek cinsten.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Bakanlığın altındaki kurumlarda TC kullanılmasına gerek yok. Bundan sonra böyle devam edecek" diye önergeye cevap vermiş. Lakin kendi arkadaşı onu “FİTNECİ” olarak ilan edeceğinden habersizdi mutlaka.
Basında da yer bulan bu olaya hükümet kanadından Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Twitter'dan yaptığı açıklamada "Bazı fitneci kesimler T.C. ibaresinin kaldırılacağı iftirasını yayıyormuş. T.C. ibaresi sadece Türkiye Cumhuriyeti ibaresi ile değişebilir" diye yazarken, bakanının cevabından haberdar olmadığı ortada. Başmüzakereci Bağış’ın fitnecisi, Sağlık Bakanı çıktı iyi mi.
Belki de o meşhur “İyi polis, kötü polis” taktiğiyle halkın karışık kafasını çorba yapmaya çalışıyorlardır. Sağlık Bakanı, alt yapılanmalarda T.C.’ye gerek yok diyor, bir başka bakan,bu bir fitnedir, yok öyle diyor. Başbakan Erdoğan PKK’nın meclis uzantısı BDP ile görüşüyor, bürokratları teröristle pazarlık yapıyor, “Türk” tanımı, ibaresi birilerine batmaya devam ederken tüm olanlara T.C.’nin kaldırılması oyunu sahneye konarken tüm bunlar, başbakanın deyimiyle MARJİNAL davranışlar olmuyor, CHP’nin Silivri’de İşçi Partisi ile beraber 10 bin insan, Anayasal hakları olan gösteri ve toplantı haklarını kullanmak için toplanınca MARJİNAL oluyor. Yada toplanan binlerce insana gaz, tazyikli su, coplarla saldırmak MARJİNAL olmuyor, İşçi Partisi MARJİNAL oluyor. Başbakan Erdoğan gerçekten de MARJİNAL bir adammış !