Mısır’da yapılan darbenin baş destekçisi hatta şaşırtmacasızı yaptırtanı ABD’dir. Bunun böyle olduğunu 76 milyonun siyasi mümessili Başbakan söyledi. E peki, Mısır’da darbe yaptıran ile Suriye’deki bu yakışıksız ahbaplık niye. Diyecekler ki, düşmanımın düşmanı dostumdur. Bu hilebazca bir tavırdır ve değerlerimizle bağdaşmaz.
Peki, bu kuralı da saf dışı edecek bir detayın altını çizecek olursak ne diyeceksiniz. Hiç düşmanının dostu dost olur mu o zaman? Besbelli ki olmaz diyecekler. Bakın nasıl bu olmuş o zaman?
Gezi Parkı eylemlerinin arkasında İsrail ve ABD olduğunu söyleyen Başbakan ve Hükümete şunu sormak gerekmez mi? Gezi parkı eylemcilerine dostane değildiniz. Hatta onları karşı safınızda görüp çenelerinize aylarca sakız ettiniz. Onların vatan haini olduklarını, terörist olduklarını, çapulcu ve sokak çetecileri olduklarını söylediniz. Peki, bütün bu kötü alametlilere ABD ve İsrail başta olmak üzere Batı ülkelerinin arka çıktığını söylemektesiniz. Diğer bir ifade ile Gezi eylemcilerine ABD ve diğer uydularının dost olduğunu iddia etmektesiniz.
Bu şu anlama gelmektedir: Düşmanımın dostu da dostumdur. Esat bir iddiada bulunmuş ve “Erdoğan ne yaptığını bilmiyor” demiş. E, şimdi Esat yanlış mı demiş? Hem düşmanının düşmanı ile dost olacaksın ve hem de düşmanının dostuyla düşman olacaksın. Bu hususa bir açıklama yapabilecek varsa beri gelsin.
Hükümet şimdi dostu mu, düşmanı mı ve ne olduklarını bilmediği güçlerle bir İslam coğrafyası olan Suriye’ye saldırıya hazırlanıyor. Kolay gelmesin… Zor gelsin. Hatta gözünüze kestiremeyin. Zoru görün ve bu savaş illetinden kaçın.