İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Hasan Aksungur, Madımak katliamı ile ilgili yaptığı açıklamada, 29 yıl önce 2 Temmuz 1993 tarihinde insanlık tarihine bir utanç eklendiğini belirtti. Aksungur; 33 şair, yazar, müzisyen ile 2 otel görevlisinin Pir Sultan Abdal etkinliğine katılmak için gittikleri Sivas’ta kaldıkları Madımak Otelinde, etraflarını çeviren gözü dönmüş gerici güruh tarafından yakılarak katledildiklerini belirterek, “Yıllar geçse de bu vahşi katliamı, bu katliamda hayatını kaybedenleri unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.

Aksungur açıklamasına, Madımak Katliamında hayatını kaybedenlerin adlarını tek tek belirterek devam etti: “Edibe Suları Ağbaba, Muhibe Akarsu, Muhlis Akarsu, Gülender Akça, Metin Altıok, Mehmet Atay,  Sehergül Ateş, Behçet Sefa Aysan, Erdal Ayrancı, Asım Bezirci, Carina Cuanna, Belkıs Çakır, Serpil Canik, Muammer Çiçek, Nesimi Çimen, Serkan Doğan, Murat Gündüz, Hasret Gültekin, Gülsüm Karababa, Menekşe Kaya, Koray Kaya, Uğur Kaynar, Asaf Koçak, Handan Metin, Sait Metin,  Yasemin Sivri, Asuman Sivri, Özlem Şahin, Nurcan Şahin, İnci Türk, Yeşim Özkan, Ahmet Özyurt, Huriye Özkan ve otel çalışanları Kenan Yılmaz ve Ahmet Öztürk.”

Vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumakla yükümlü olan devletin, gözü dönmüş bir kalabalığın 35 canı yakmasına sessiz kaldığını ifade eden Aksungur, bu katliamın polis ve askerin gözleri önünde alenen işlendiğini vurguladı.

Katliamın ardından katillerden hesap sorulamadığını ve aynı zamanda gerçeklerin gizlenmeye çalışılarak faturanın Sivas’a giden aydınlara çıkarılmak istendiğini söyleyen Aksungur’un açıklaması şöyle devam etti:

“Olayın gerçek failleri yargı önüne çıkarılmadı, katiller serbestçe dolaştılar, zaman aşımı ile 35 canın katledilmesi cezasız kaldı. Sivas Madımak katliamına sessiz kalanlar, göz yumanlar, failleri savunanlar, katilleri yargılamayanlar bu insanlık suçunun ortaklarıdır.

Sivas katliamı insanların düşüncelerine, kimliklerine, farklılıklarına düşman olmanın yarattığı bir insanlık suçudur. Ve bugün de ülkemizde ayrımcılık, farkı düşüncelere tahammülsüzlük ve düşmanlık ne yazıktır ki devam etmektedir.

Biz katliamların bir daha yaşanmaması için unutmaya karşı koyarak toplumsal hafızayı diri tutmaya devam edeceğiz. Yaşanan katliamları anlatacağız, aktaracağız; çünkü bu ülke topraklarında yaşayan insanların dini, dili, farklı diye, etnik kimliği, düşünceleri, inançları farklı diye, kendi sözlerini söyledi diye, haksızlığa karşı durdu diye ayrımcılığa, şiddete, katliama uğramaları son bulsun istiyoruz.

Bu katliamları yaratan zihniyetle mücadele etmezsek, bu zihniyetten türeyen pratikleri teşhir etmezsek, bunları karşımıza almazsak Madımak yanmaya devam edecek ve yeni katliamlar kaçınılmaz olacaktır.

Sivas katliamında yitirdiğimiz canları saygıyla anıyoruz. Ve onlara söz veriyoruz, bu topraklarda yaşanan katliamların unutulmasına izin vermeyeceğiz.”