Olmayan açılımdan vazgeçmenin yolu...

Abone Ol


BAŞBAKAN’a “Açılımı geri al” diyorlar...
Aslında “açılım” diye bir şey hiçbir zaman olmadığı için, Başbakan neyi geri alacağını da bilemiyor...
Geri alacak...
Alamıyor...
Kamuoyunu mutlu etmek için kalkıp “Tamam, geri aldım” dese...
Bu sefer soracaklar:
“Neyi geri aldın?..”

Dikkat ettiyseniz, son terör olaylarında iktidarın en çok suçlandığı yer “açılım” noktasıdır...
Herkesin dilinde “açılım“ suçlaması...
Yani “açılım” diye bir şeyi ortaya atmasalardı, belki de bu denli sorumlu tutulmayacaklardı.
Başbakan bundan kurtulmak için, “Açılım diye bir şey yok” diyerek, aslında işin doğrusunu söyleyecek ama...
Söyleyemiyor da...

Olmayan bir şeye sanki varmış gibi yaptığınızda, bu gibi çetrefilli zor durumlar ortaya çıkabilir...
“Aç” derler, açamazsınız...
“Kapat” derler...
Kapanmaz...
Hani kafanızda olmayan şapkayı çıkartmak gibi...

Bence bu durumlarda Başbakan, “açılımı” olumlu bulup da çok beğenenleri çağırıp sormalı:
“Siz açılımı beğendiğinize göre, demek ki ne olduğunu da biliyorsunuz... Şimdi bu nasıl kapanır?..”
Etekleri zil çalarak “açılım” toplantılarına koşan sporcuları, yazarları, sanatçıları, edebiyatçıları, sinemacıları...
Kısacası açılım için “Ne kadar da güzel bir şey“ diyenleri toplamalı:
“Madem ki benim iyi bir şey yaptığımı bildiniz, o zaman nasıl vazgeçeceğimi de bilirsiniz...”
O koca çeneli kadına sormalı...
O erkek yalakaya...
Bakalım ne diyecekler?..