OTİZM SİYASETİ !

Abone Ol

 

         Şu siyaset ne melun şey… Üzerine bir de söylemleri ve tavırlarıyla gündem de kendine yer bulmak olunca, popülerite ibresini tavan yaptırmaktansa maksat, saçmalıkta sınır tanımıyor bazıları… Politikanın yada o köşe başını tutanlara sempatik görünmek adına takmadıkları maske kalmıyor kimilerin.  Daha önce Ak Parti teşkilatında görev almış fakat aradığını bulamamış olacak ki, Adana Otistik Çocuklar Sağlık ve Eğitim Derneği Başkanı Sosyolog Fehmi Kaya, yaptığı skandal açıklamayla kulislerde var olmak adına savaş veriyor kanımca…

 

        Otistik çocuklarda inanç yetersizliği olduğunu söyledi dernek başkanı, üstelik Otizm Farkındalık Haftası’nda .  Yani asıl farkındalığın peşinde olan kendisi. Otizm bahane. Siyaset şahane…

        Otistleri mi eleştiriyor, ateistleri mi otistlerle karşılaştırarak aşağılıyor anlaşılmıyor, fakat bazıların siyaset gömleği giymek adına milletin dinini tarta tarta yorulmaması hayret verici. Otistik çocukları bile ateist diye damgalamaya kalkmak, dindarlıkla nasıl bağdaşır?

Başbakanın "dindar ve kindar" neslinin var olan örnekleri bunlar. Tribüne oynamak adına birileri aşağılanıyor, makam koltuğu araç olarak kullanırken, amaç trafikte Ak Parti çevirmesine  takılmak.  Din konusunu bu kadar kurcalamanın başka izahatı olabilir mi. Bugün  sosyolog (!) Fehmi Kaya, yarın bir başkası ya ATATÜRK, ya LAİKLİK, ya TC ile yada DİN konusunda aykırı çıkışlarla hep olacak. Malum “SİYASET NE MELUM ŞEY”, iktidara giden her saçmalık mubahtır.

        Yapılan açıklamaya bakılınca aklıma takıldı, bu tip kişilere bir şey öğretmek sanırım otistik çocuklara bir şey öğretmekten daha zordur. Farkında oluyorlar mı bilmiyorum lakin bu tür aykırılıkla, hiçbir kesim tarafından benimsenmeyecek açıklamalarla  Nazi Almanya’sındaki üstün ırk yaratma çabaları gibi bir mantığa hizmet ediyorlar. Türkü yok edip, ”Türkiyeli” yapmaya çabası bir yandan, üstün din anlayışı ve yaşamını dikte etme çabaları bir yanda kazılıyor yer altında. Öncelikle otistiklerin kendi hayatlarını sağlıklı sürdürebilmelerine çalışmaları gerekirken, yetişkinlerin bile kavrayamadığı, ihtiras ve çıkarlarına ulaşabilmek için dini kullanmayı öğreti olarak yaşamına biçmişken, bu insanlar neyi kime anlatacak.

Ateist olmanın merhametli, dürüst, ahlaklı olmayı engellemediğini biliyoruz. Oysa kendini dindar sanıp bu özelliklere sahip olmayan bir sürü insan var. Ve dini bir tür tehdit , sopa gibi kullanıp diğer insanları sindirmeye çalışıyorlar. İnsan isterse ibadetini yapar, duasını eder, çeşitli ritüellerle inandığı Tanrı'yla iletişim kurar. Onlara bir dini anlatmaktansa, yaşam kalitelerini nasıl yükseltilir, ailelerine nasıl yardım edilebilirin derdi olmayınca, saçmalık kadranında ki ibre hep yukarda oluyor. Önce yıkanmayı, bakkaldan nasıl ekmek alınır onu öğretmeden, dini anlatmaya çalışmak, o dine bile hizmet etmeyecek bir yaklaşım.

Başa dönecek olursak, siyasete bulaşan biri için, bu yakayı temizlemek kolay olmuyor… Politik arenada saygınlık,itibar,güç (!) için çabaların sınır tanımadığı, her türlü oyunun ve entrikanın sadece tiyatro salonlarında değil, aslında yaşamın nasıl ortasında durduğunu gösteren bir manzara daha insanlık adına yaşandı.