Pir Sultanı düşünsene bir…

Abone Ol

Biliyorum, yarınlara bırakmak istediğimiz dünya bu değildi. Biliyorum, artık eskisinden daha fazla tedirginliğin. Üşümen bu yüzden. Dünyayı içine alabilecek yüreğinin kapılarını kapatman, o sıcak bakışlarını herkesten kaçırman, emek kokan ellerden kaçışın, hep ama hep bu yüzden. Lakin unutmamalısın; gözyaşlarının sele döndüğü, korkunun hüküm sürdüğü, ölümlerin kol gezip alan genişlettiği memleketlerin çoğalmasını biz istemedik. Onlar! Her gün ellerine bulaşan kanla sofralarına oturup ekmeği böldüler. Kafalarında bin bir tilki, kurdukları oyunlar için her gece tanrıdan yardım dilediler.  Utanmazlığın, arsızlığın, küfürbazlığın, yalanın, talanın sınırlarını zorlayarak tarihe geçtiler. Oysa biz; tüm dünya halklarının kardeşçe, barış içinde yaşamasını canı gönülden diledik. Kimseyi kimseden üstün görmeyip, görmek isteyenlere dünya halkları kardeştir, üstünlük insani değerlerde ve emektedir dedik.

Sevgili dostum; yorgunluğunu anlayabiliyorum, hatta ve hatta yılgınlığını da. Sömürülen emeği yüzünün rengine vurmuş solgun bir emekçi, geleceğinden kaygılı yurdum insanı gibi düşüncelisin. Her şeyi anlayabilirim; yüzündeki ifadelerin anlamsızlaşmasını, gülümsemenin ve mimiklerinin azalmasını anlayabilirim. Ama güzel günleri, ellerimizle yarınlara sunmaktan vazgeçmeni asla anlayamam. Yaşama sevincini yitirmeni de. Bunları anlamamı bekleme benden. Hatalarımız yok mu? İnsanız ve insanın olduğu yerde hata olabilir. Bizimde elbette var. Önemli olan yapılan hatalardan ders çıkarıp, tekrarlamamak kaydı ile mücadeleye devam etmek. Kendimizi ifade etmede, zar zorda olsa elde ettiğimiz kısıtlı alanlarda, gönlümüzü engin sesimizi yüksek tutmalıyız.

Hem unutma biz; haksızlıkla özdeşleşmiş, kulakları duymayan, gözleri görmeyen, dilleri lal olmuş niteliksiz kalabalıkların değil, haksızlığa uğrayan mazlumların yanında olduk her zaman. Vazgeçmen karanlığa boyun eğmen demektir. Bende sizdenim, sizin gibi düşünüyorum demekle eş değerdir. İstedikleri de bu değil mi zaten! Her dediklerine eyvallah diyecek, düşünmeyen, sorgulamayan, yanlışlara ses çıkarmayan, vicdanını kullanmayan bir topluluk değil mi istedikleri!

Pir Sultanı düşünsene bir…

Neler neler yaşadı ama vazgeçti mi haksızlığa karşı direnmekten.

Pir Sultan; dergahında yetişip 7 yıl kendisine müritlik yapan, daha sonra İstanbul’a gidip eğitim alarak Sivas valisi olan Hızır paşanın zulmüne uğramadı mı? Zindanlara atılıp işkencelere maruz kalmadı mı?

İçinde Şah kelimesi olmayan bir şiir yaz ve asılmaktan kurtulacaksın dendiğinde;

Hızır paşa bizi berdar etmeden

Açılın kapılar Şaha gidelim

Siyaset günleri gelip çatmadan

Açılın kapılar Şaha gidelim… demedi mi?

 

Yani zulmüne de,  sana da boyun eğmiyorum demiştir. Evet, yüreği güzelliklerle dolu sevgili dostum; yılgınlığın vazgeçmen için vücudunu sarmaya yüz tuttuğunda, aklına Pir Sultan ve yarınlarda yaşanabilir bir dünya özlemi gelsin. Yılgınlık yok…