HAYIR DUASIYLA KARIN DOYURULACAĞINI BİLMİYORUM

Bir dizi etkinliğin gerçekleştiği gece’de ‘Nasıl Bir Hekim, Nasıl Bir Sağlık ve Nasıl Bir Gelecek’ konusuna açıklık getirten Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. H. Neslihan Önenli Mungan, “Bilememişim adı var kendi yok tıp fakültelerinde 3-5 öğretim üyesiyle eğitim almaya çalışacağımı, mesleğimin her aşamasında adaletsiz sınavlara tabi tutulacağımı, mezun olur olmaz mecburi hizmet dayatmasına evet demezsem diplomama dahi ulaşamayacağımı, zamansızlıktan, parasızlıktan, aynı yere düşme şansım yok diye yuva kurmayı erteleyeceğimi, başkalarına çocuk emzirin diye anlatırken süt iznimi kullanamayacağımı, 36 saatlik nöbetler arasında çocuğumun büyüdüğünün farkına bile varamayacağımı. Ve isteyerek yaptığım bu fedakârlıklara karşın şiddet görüp, onurumun kırılacağını. Oysa bilememişim hastaların kamu hastanelerin de bile sonda, lens, katater temin edebildiklerinde hizmet alabildiklerini veya ameliyat olabildiklerini. Hekimlerin ihtiyaca bakmaksızın ordan oraya piyon gibi oynatılabildiğini. Doktor bir sağlık bakanının içinde iki kızının da çalıştığı bir özel hastanesi olması gerçeğine rağmen doktorlara karınlarını hayır duası ile doyurmalarını önereceğini. Ben Türk Tabipleri Birliği ve Adana Tabip Odasının ışıklı yolunda yürüyen bir kadın hekimim. Geçmişten aldığım bu güçle, öğrencilerimin taşıdığı ümitlerle ve kıdemli meslektaşımın tecrübeleriyle hiç korkmadan, hiç yılmadan her yerde, her koşulda ve herkese eşit, nitelikli ve ücretsiz sağlık hizmeti sunma hedefimden asla vazgeçmeyeceğime bir kez daha sizlerin huzurunda söz veriyorum. Bu 14 Mart milat olsun.” diye konuştu.

DOKTOR OLMAK BENİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI

Doktor olmanın çocukluk hayali olduğunu,  insanları iyileştirmenin kendisine mucize gibi geldiğini ve muhteşem bulduğunu söyleyen ATO Öğrenci Komisyonundan Dr. Beyhan Zeytin,  yaptığı konuşmada “Çıkan tam gün yasası, performans yasası tam bir hayal kırıklığıydı, hem doktorlar hem de hastalar için. Doktorlar çok yoğun ve ağır olan çalışma koşullarına sahip olmalarıyla birlikte bir yandan da sürekli şikâyet edilip davalar açılıyordu. Buda doktorlarda ağır psikolojik travmalara neden oluyordu. Tıpkı bu şartlara dayanamayıp intihar eden Dr. Melike Erdem gibi… Kahkaha atmanın bile ahlaksızlık sayıldığı bir toplumda okumak, ayakta durmak ve yaşamak için mücadele veriyoruz” dedi.

KONUKLAR RENKLİ BİR GECE YAŞADI

Dr. Salim Canoğulları’nın hekimlik mesleğindeki 40 yıllık yaşamından kesitler anlatmasının ardından Dr. Haluk Uygur, “Sağlık Alanında İlk’ler ve Adana” konulu slayt bir sunum yaparak katılımcıları bilgilendirdi. Hekim çocuklarına sanatı sevdirmek için verilen sinema eğitimi sonrası çektikleri “Hekimlerin hasta ve yakınlarından şiddet görmeleri ile dünyadan yok olmaları ile hastaların başına gelenlerin kurgulandığı” kısa metrajlı filmin izlenmesi sonrası çocuklara teşekkür belgeleri verildi.

Şef Yılmaz Özfırat’ın yönettiği “Hatay Medeniyetler Korosu”nun seslendirdiği Arapça, Lazca, Ermenice, Kürtçe, İbranice, Fransızca, Azerice ve Türkçe Şarkılar geceye damga vurdu.

Açılış etkinliği emeği geçenlere çiçek ve teşekkür plaketleri verilmesi ile sona erdi.