Merkez Müdürü Doç. Dr. Atıl Bişgin 2015 yılında Türkiye’de alanında ilk olarak ÇÜ AGENTEM‘in faaliyete girdiğini belirterek, AGENTEM’in kelime olarak etken madde anlamına da geldiğine dikkat çekerek, “Etken maddemiz insan, insana hizmet etmek için çalışıyoruz.” dedi.
“25 Bin Testle Avrupa’nın Sayılı Türkiye’nin İse Tek Merkeziyiz”
Doç. Dr. Bişgin, merkezin aynı zamanda genetik alanında herhangi bir yeni teknoloji üretildiğinde bunun klinik anlamda uygulanabilirliğini test eden uluslararası bir merkez statüsünde bulunduğu da ifade ederek şunları kaydetti;
“ÇÜ AGENTEM, Avrupa’da kanser alanında yeni nesil dizileme teknolojilerini kullanan referans laboratuvar olarak faaliyet gösteriyor. Türkiye’deki en gelişmiş moleküler genetik laboratuvar ve NGS laboratuvarı olma özelliğine sahibiz. Aynı zamanda Avrupa’da ve dünya genelinde yeni nesil dizileme teknolojileri alanında bu cihazların ve ürünlerin piyasaya çıkmadan, ticari ürüne dönüşmeden önce klinik validasyonlarını yapan bir merkez statüsündeyiz. Birçok uluslararası firmaya klinik validasyon ve klinik uygulamalara entegrasyon hizmet sunmakla birlikte ayrıca hastalara sunduğumuz da birçok hizmet var. Ülkemiz genelinde 25 binin üzerinde hastaya hizmet sunuyoruz. Bu anlamda Avrupa’nın en büyüklerinden birisiyiz, Türkiye’nin ise en büyük merkeziyiz.”
"Türkiye Genom Projesi"
ÇÜ AGENTEM’in muhtelif kanser türleri ve nadir olmak üzere pek çok hastalıkların koruyucu, teşhis edici, tedavi edici yönüne dair sonuçlar elde etmeyi hedefleyen "Türkiye Genom Projesi" için bölgenin öneminden dolayı biyobankalamanında gerçekleştirildiğini ifade eden Doç. Dr. Bişgin, AGENTEM'in ulusal hassasiyetleri gözeterek çalışılan hastalara ait genetik verilerin ulusalda kalacak şekilde server ve veri sistemleri ağını kuran ve bu genetik bilgiyi toplayarak saklayan Türkiye’deki ilk merkez olduğuna da vurgu yaptı.