Kişinin istemsiz olarak idrarını az ya da çok olarak tutamaması durumu olarak tanımlanır. Her yaşta görülebilir. Ama daha çok ileri yaşlarda görülür. Anatomik, sinirsel veya metabolik nedenleri olabilir. Kişinin sosyal ve günlük hayatını etkileyebilir.

İdrar kaçırma nedenleri nelerdir?

• Obezite

• Şeker hastalığı

• İdrar torbasında sarkma

• Kronik kabızlık

• İdrar yolu enfeksiyonları

• Menapoz

• Yüksek doğum ağırlığı olan zorlu doğumlar

• Bazı kas gevşetici, idrar söktürücü özellikte tansiyon ilaçları, sakinleştirici veya antidepresan ilaçlar

• Sinir sistemi rahatsızlıkları, ileri düzeyde bel fıtıkları

• Genetik özellikler

Kadınlarda görülen idrar kaçırma türleri nelerdir?

Stres üriner inkontinans; gülme, hapşırma, öksürme, ağır kaldırma veya ıkınma ile olan mesane içinde basıncın artması ile idrar kaçması ile sonuçlanan durumdur.

Sıkışma tipi (urge) inkontinans: hastada aniden sıkışma hissi ve tuvalete yetişememe şeklinde idrar kaçırma söz konusudur. Mesanede kontrolsüz olarak kasılma izlenir.

Mix tip inkontinans: hem stres hem de urge tipinde idrar kaçırmaların olduğu durumdur.

Taşma tipi inkontinans: mesane kapasitesinin aşılması durumunda olan kaçırma tipidir.

Hangi durumlarda doktora başvurulmalıdır?

Gülme, öksürme, hapşırma, ağır kaldırma veya ıkınma ile oluşan idrar kaçırma durumlarında,

Aniden oluşan sıkışma hissi ve tuvalete yetişememe durumunda,

Egzersiz ve yürüme gibi aktivitelerle idrar kaçırma durumlarında,

İdrar kaçırma yüzünden ped kullanımı gerekli olduysa

Sık sık tuvalete çıkma ihtiyacı oluyorsa

İdrar yapmaya rağmen yeterince idrar yapamamış hissi varsa doktora başvurulmalıdır.

İdrar kaçırma tanısı nasıl konur?

Hasta idrar kaçırma şikayeti ile başvurduğunda hem ürojinekolojik hem de metabolik bazı tetkikler yapılır. Öyküye göre gereken hastalarda ürodinami testleri istenebilir. Genital organlarda sarkma veya anatomik bir problem olup olmadığı araştırılır. Detaylı öykü alınır. Hastada saptanan riskli durumlara karşı önlemler alınır. Daha sonra hastanın ihtiyacına göre ameliyat, egzersiz veya ilaç tedavileri planlanabilir.

İdrar kaçırma için yapılan cerrahi olmayan uygulamalar nelerdir?

Hafif düzeyde, doğum sonrası erken dönemde olan idrar kaçırmalarda, genç hastalarda kegel egzersizleri ile pelvik kaslar güçlendirilerek idrar kaçırmanın önüne geçilmeye çalışılır. Uygun merkezlerde manyetik pelvik taban stimülasyonu ile egzersiz yaptırılabilir. Kasların güçlenmesi ile idrar kaçırma kontrol edilmeye çalışılır. Davranışsal tedaviler uygulanabilir. PRP uygulanabilir. Bazı hastalarda bu tedavi yeterli olur.

Menapoza bağlı vajina dokusunda zayıflamaya bağlı idrar kaçırmalarında hormonlu kremler uygulanır. PRP yine faydalı olur.

Bazı hastalarda ise idrar kaçırmaya yönelik ilaç tedavileri uygulanır. Özellikle urge ve mix tipte idrar kaçırmalarda gerekli hastaya tedavi başlanabilir.

İdrar kaçırma ilaçları uzun dönemde etkisini gösterebilir ve mutlaka alışkanlıkların gözden geçirilmesi gerekir.

İlaçlarına veya kontrolsüz şeker yüksekliğine bağlı idrar kaçırmalarda soruna yönelik düzenlemeler yapılır. Şeker normal seviyelere indirilmeye çalışılır, diyete uygun beslenme önemlidir.

En sık uygulanan idrar kaçırma ameliyatları nelerdir?

İdrar kaçırma ameliyatları, karından yapılabilen ve vajinal yoldan yapılabilen ameliyatlar olarak ikiye ayrılır. Etkinlikleri yüksek olan ameliyatlar daha çok tercih edilir. Karından “Burch kolposüspansiyon” dediğimiz idrar çıkış yolunun (üretra) karın ön duvardaki bir bağa asılması işlemi yapılabilir. Vajinal yoldan ise üretra altına destek uygulamaları ve hamak ameliyatları yapılabilir. TOT, TVT, IVS bunlara örnektir. Bu uygulamalarda hastaya uygun olan yöntem ile idrar çıkışındaki gevşeklik toparlanmaya ve eski haline getirilmeye çalışılır. Ayrıca varsa idrar torbası sarkması gibi genital organların anatomisini bozan bozukluklar düzeltilir.

Ameliyat ile bozulan anatominin düzeltilmesi, bu bozukluğun yol açtığı idrar kaçırma veya yapma problemlerine çözüm olur.

Ameliyat sonrası başarı oranları nelerdir?

Uygun hastaya uygun ameliyat yapılması durumunda yaklaşık %90-95 civarında bir başarı oranından bahsedilebilir. Kilolu bir hastanın, ameliyat öncesi kilo vermesi cerrahinin başarısını artırır. Bu başarının devamı için hastanın da önerilen hayat koşullarına uyum sağlaması önerildiği gibi bakımını yapması, ağır kaldırma gibi karın içi basıncı artıracak aktivitelerden bir süre kaçınması önerilir. Hızlı kilo almaktan kaçınılması ve uygun kilo aralığında kalmak önerilir.

Ameliyat sonrası iyileşme ne kadar sürer?

Ameliyattan sonra günlük hayata ertesi gün dönülebilir. Yaranın tamamen iyileşmesi 6 haftayı bulabilir. Bu süre içerisinde bol sıvı tüketilmesi, ağır egzersizlerin yapılmaması, ayaktan duş alınması, ağır yük kaldırılmaması, kabız kalınmaması, cinsel ilişkide bulunulmaması önerilir. İlk bir yıl ağır aktivitelerden ve kilo almaktan kaçınılması önerilir.