KOLESTEROLLA İLGİLİ MERAK EDİLENLER

Çağımızın en önemli hastalıklarından kolesterol vatandaşlar tarafından dikkatle takip edilen bir hastalık. Vatandaşlar bu nedenle Google arama motorlarında "Yüksek Kolesterol Nedir?" "Kolesterol Hastaları Nelere Dikkat Etmeli?", "Kolesterol Nedir?", "Kolesterol evde nasıl düşürülür?" sorusunu yazarak cevap arıyor. Adanahabermerkezi.com sizin için Diyetisyen Burak Çelik'in değerlendirmelerini içere haber hazırladı. İşte Kolesterol ile ilgili merak edilenler...

KOLESTEROL NEDİR? NE İŞE YARAR?

Vücutta normal seviyedeki kolesterol ihtiyacımız olan bir maddedir. Vücut içerisindeki kolesterolün bir kısmı günlük beslenmeniz ile alınmaktadır. Kolesterol hücre yapısına ve beyindeki myelinin yapısına katılmaktadır. Bazı hormonların ve safra asitlerinin öncüsüdür. Derimizde güneş ışınlarının etkisi ile kemik oluşumu için elzem bir besin öğesi olan D vitaminine dönüşebilmektedir. Koroner kalp hastalıklarından ve aterosklerozdan yani damar tıkanıklığından korunma süreci çocuklukta başlamaktadır.

KOLESTEROL DÜZEYİ YÜZDE 10 DÜŞÜNCE HASTALIĞA YAKALANMAYI YÜZDE 30 DÜŞÜRÜYOR

Kandaki kolesterol düzeyi arttıkça kalp hastalıklarına yakalanma riski de artmaktadır.  Yapılan çalışmalarda kan kolesterol düzeyinizin %10 azalması koroner kalp hastalığına yakalanma riskinizi %30 oranında azaltabilmektedir. 

KOLESTEROL NASIL DÜŞER?

Kolesterol değeri yüksek olan kişiler için tavsiyeler şu şekildedir: 

  1. Yüksek kolesterolünüz var ise, kötü huylu kolesterolünüzün yüksek olduğuna dair tanı aldıysanız mutlaka bir Diyetisyen ile yola çıkmalısınız. 
  2. İdeal kilonuzda değilseniz muhakkak olması gereken ağırlığınıza ulaşmanız gerekmektedir. 
  3. Et grubundan tüketmeniz gereken besinler balıklar, su ürünleri, tavuk, hindi ve diğer kanatlı hayvanların derisiz beyaz kısmı olmalıdır. 
  4. Probiyotik kaynağı olarak ev yapımı yoğurt tüketmelisiniz. 
  5. Süt ve süt ürünlerini az yağlı veya yarım yağlı olarak tercih edebilirsiniz. Tam yağlı süt ve süt ürünlerinden, krema ve kremalı tatlılardan, kremadan yapılmış dondurmalardan ve kahve kremasından uzak durmalısınız. 
  6. Günlük beslenme programınızda lifli besinlere yer vermelisiniz. Meyve ve sebzeleri akan su altında iyice yıkadıktan sonra kabuklu olarak tüketiniz. Tahıl grubundan ise tam tahıllı olanları tercih etmelisiniz.    

KOLESTEROL KAÇ OLMALIDIR?

Vücudun normal fonksiyonlarının korunması ve kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskinin azaltılabilmesi adına kandaki kolesterol düzeylerinin normal aralıklar içerisinde olması oldukça önemlidir. Sağlıklı olarak nitelendirilen bir bireyde kandaki LDL düzeyi 130 mg/dL'nin altında, total kolesterol 200 mg/dL'nin altında, trigliserid düzeyi 150 mg/dL'nin altında ve HDL düzeyi kadınlarda 40 mg/dL, erkeklerde ise 50 mg/dL'nin üzerinde olarak tespit edilir. Yapılan kan testleri sonucunda kolesterol ve trigliserid düzeylerinin belirtilen aralıkların dışında olduğunun tespit edilmesi halinde ise bu durumun nedeni tespit edilerek kişiye uygun tedavinin planlanlanması gerçekleştirilir.

Total kan kolesterolü HDL, LDL ve toplam trigliserit miktraının yaklaşık olarak 5’te 1’ini içeren parametredir. Total kolesterolü yüksek olarak tespit edilen kişilerde LDL değeri için sınır değer, desilitrede 100 miligram olarak belirlenmiştir.

KOLESTEROL BELİRTİLERİ 

Yüksek kolesterol, kandaki seviyesinin yükselmesinin neden olduğu birtakım semptomlara ek olarak yol açtığı hastalıklar nedeniyle de bazı belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtilerden en yaygın olanları şu şekilde sıralanabilir:

  1. Yüzde ve özellikle göz çevresinde oluşan sarı renkli yağ bezeleri
  2. Göğüs ağrısı
  3. Halsizlik ve yorgunluk
  4. Ayak ve bacaklarda ağrı, uyuşma
  5. Baş dönmesi
  6. Yaraların geç iyileşmesi
  7. Solgun görünümlü cilt
  8. Nefes darlığı
  9. Deri altında yağ birikmesi
  10. Ciltte lekelenmeler
  11. Vücudun bazı bölgelerinde morarmalar

DÜZENLİ EGZERSİZİN KOLESTEROLE FAYDASI

  1. Günde 30 dakika ve haftanın 5 günü gerçekleştirilen herhangi bir düzeydeki düzenli fiziksel aktivite LDL kolesterol ve trigliserit düzeyleri üzerinde azaltıcı etki gösterirken HDL kolesterol düzeyinde ise artırıcı etki yapar. Bu fiziksel aktivite için yürüme, koşma veya yüzme gibi aktivitelerden kişiye uygun olanı seçilir.
  2. Egzersiz ile birlikte aynı zamanda kişi fazla kilolarından kurtulabilir. Aşırı kilolu kişilerin vücut ağırlığının yaklaşık olarak %5-10’u arasında azalması, kolesterol seviyelerinin kontrolünde önemli katkı sağlayabilir.
  3. Tütün Kullanımının Sonlandırılması
  4. Tütün kullanımı sonrasında vücutta gelen bir diğer önemli değişiklik de HDL kolesterol düzeyinde düşme meydana gelmesidir. Düşük HDL düzeyleri bu alışkanlığa sahip kişilerin kan damarlarının hasara yatkınlığına artırıcı etki yapar. Dolayısıyla tütün kullanan kişilerde kalp ve damar rahatsızlıklarının gelişimine dair bir risk artışı söz konusu olabilir.

KOLESTEROL DİYETİ

Hekimin önerileri de göz önünde bulundurularak diyetisyen tarafından hazırlanacak olan bir beslenme planı, diyet yolu ile vücuda alınan kolesterol miktarının azaltılmasını ve bu sayede kandaki yüksek kolesterol düzeyinin normale indirilmesini amaçlar. Kolesterolün neredeyse tama yakını hayvansal kaynaklı besinler ile vücuda alınmakta olduğu için bu besinlerin beslenme planı içerisine dengeli bir şekilde dağıtılması gerekir. Bu diyet ile vücuda günlük olarak alınan kolesterol miktarı 300 mg'ın altında tutulması hedeflenir. Bu miktarın içindeki LDL kolesterol değeri 100 mg/dL ve trigliserit seviyesi 150 mg/dL’den daha düşük olarak ayarlanır.

Beslenme alışkanlığı değişikliklerinde genel olarak süt ve süt ürünlerinin yarım yağlı veya yağsız olanlarının tercih edilmesi, kolesterol seviyelerinin dengelenmesine yardımcı olan omega-3 gibi doymamış yağ asitleri içeren besinlerin tüketilmesi, kırmızı et tüketiminin haftada 1-2 günü geçmemesi ve işlenmiş ürünlerden uzak durulması yer alır.

Kolesterol diyeti uygulayan kişilerde, kolesterol seviyesini yükselten ve vücuda daha pek çok farklı zarara yol açan trans yağ asitlerini içeren fast food ürünlerinin de tüketilmemesi gerekir. Tereyağı ve kuyruk yağı gibi hayvansal kaynaklı yağlar diyetten çıkarılırken taze sebze ve meyve tüketimine ağırlık verilir. Akdeniz diyeti, beslenme alışkanlığı değişikliği için iyi bir başlangıç noktası olabilir. Bu beslenme planı içerisinde yer alan besinler aynı zamanda HDL kolestrol seviyesinin yükselmesine katkı sağlayabilir. Zeytinyağı, baklagiller, tam buğday ürünler, yüksek lifli meyveler, somon ve orkinos gibi yağlı balıklar, kuruyemişler ve çiya gibi tohumlar, Akdeniz diyeti içerisinde yer alan gıdalara örnek teşkil eder.

Kolesterol diyetlerinde oldukça fazla tartışılan bir besin olan yumurta hakkında bilim dünyasında pek çok farklı görüş bulunmaktadır. Fakat son yapılan çalışmalarda yumurtanın kolesterol içeriğinin yüksek görünmesine karşın yağ asidi örüntüsünün oldukça dengeli olması nedeniyle kan kolesterolünü yükseltici etki yapmadığı üzerinde durulmaktadır. Bu nedenle protein kalitesi oldukça yüksek ve besleyici olan yumurtanın kolesterol diyetlerinde haftada 2-3 kez tüketiminde herhangi bir sakınca olmadığı öne sürülmektedir.

Normalde sağlıklı bireylerde besinler ile vücuda alınan kolesterol miktarının 300 mg'ın altında olması hedeflenir. Hiperlipidemi hastalarında da beslenme planı uygulanarak kan kolesterol seviyesinin yükseklik derecesine göre diyetin kolesterol içeriği 300 mg'ın altına, eğer kan kolesterol seviyesi hayati risk oluşturacak şekilde aşırı yüksek seyrediyorsa 200-250 mg'ın altına indirilmelidir.

DÜZENLİ KOLESTEROL KONTROLÜ

20 yaşından itibaren herkesin kolesterol seviyelerini her 5 yılda 1 düzenli olarak kontrol ettirmesi önerilir. Yakın takip için ise erkeklerde önerilen yaş sınırı 45’tir. Kadınlarda kolesterol seviyeleri menopoz döneminin öncesinde genel olarak düşük seyretme eğilimindedir ve kişide kolesterol seviyesi yaşamının bu noktasından itibaren yükselmeye başlar. Bu durum ve toplumsal ortalama menopoz yaşı göz önüne alındığında kadınlarda kolesterol seviyelerinin daha sıkı olarak takip edilmesi için önerilen yaş sınırı 55’tir.Eğer siz de yüksek kolesterol tanısı almış bir birey iseniz bir sağlık kuruluşuna  başvurarak rutin kan testlerinizi düzenli olarak yaptırmalı ve hekiminin vereceği öneriler doğrultusunda tedavi planını uygulamaya özen göstermelisiniz.