Beden dilinin psikiyatristler için çok önemli olduğunun altını çizen Yurdakul, “Biz sadece hastaya reçete yazıp gönderen insanlar değiliz ve olmamalıyız da; hastalarımızın kendilerini yakın hissettikleri, dertlerini paylaşıp sırlarını anlatabildikleri insanlar olmalıyız” dedi. Psikiyatristler ve psikologlar hakkındaki önyargıların psikolojik sorunlarla ilgili bilgilenmenin artması nedeniyle kırılmaya başladığını anlatan Dr. Yurdakul, ülkede yaşanan tüm sorunların psikiyatristlere başvuruları artırdığının altını çizdi.

 

ÖNYARGILARI OLAN İNSANLAR HALA VAR

Dr. Sabri Yurdakul, Türkiye’de psikiyatrinin öneminin yeni yeni kavrandığını belirterek insanların “Ben deli miyim” şeklinde önyargılarından kurtularak psikiyatriste gitmeye başladığını ifade etti. Bu geçiş sürecinde aynı önyargıya sahip insanların hala var olduğuna dikkati çeken Yurdakul, bazı dizilerde, TV programlarında ve gazete haberlerinde psikiyatristlerin ve psikologların çeşitli psikolojik sorunlarla ilgili bilgiler vermesinin bu önyargıların kırılmasında önemli bir etken olduğunu kaydetti.

 

BİLGİLENME  SÜRECİ HIZLANDIRDI

Toplumun dikkat eksikliği, uyku sorunları, depresyon, takıntılar, kadınlarda adet dönemi sıkıntıları gibi sorunların delilik değil günlük hayatta herkesin yaşadığı sorunlar olduğunu anlamaya başladığını dile getiren Yurdakul, “Deli olmadan da psikolojik sıkıntıların yaşanabileceğinin anlatılması, akıl hastası olmayanların da psikiyatriste ihtiyaç duyabileceğini insanlara gösterdi. Toplum içinde de genel olarak bu konuda bilgilenmenin, insanın sadece ilaç değil terapiye de ihtiyaç duyabileceği, hatta danışmanlık hizmeti olarak faydalanması gereken bir konu olduğunun farkına varılması bu süreci hızlandırdı. Hala bu önyargıların değişim sürecinin yavaş işlediğini söylemek mümkünse de gençlerin, çocukların ‘Beni psikiyatriste götürün. Korkularım var, dikkatsizlik yaşıyorum’ şeklinde şikayetlerle ailelerini yönlendirerek gelmelerinin gelinen aşamada çok iyi bir gelişme olduğunu düşünüyorum” dedi.

PSİKİYATRİSTE GELME NEDENLERİ

Yurdakul, öğrencilerin ders başarısı, sınav kaygıları, dikkat eksiklikleri, anne, baba ya da bir yakının kaybı, sevdiği insandan ayrılma, panik bozukluk nedeniyle ölüm korkusu, uyku sorunları, ekonomik kayıplar, iş kayıpları, öfke kontrolü kayıpları, korkular, takıntılar, özgüven sorunları, ikili ilişkilerde yaşanan sorunlar, evlilik veya kayınvalide problemleri, konsantrasyon güçlükleri, kronik ağrılar gibi nedenlerle insanların psikiyatriste geldiğini vurguladı.

 

BEDEN DİLİ ÇOK ÖNEMLİ

Bir psikiyatristin rahat, sakin, güven veren bir ses tonu ile karşısındakini dinlediğini göstermesinin, göz temasının ve beden dilinin çok önemli olduğunu kaydeden Yurdakul, bunlar eksik olması durumunda danışanların açılmasını, güven duymasını neredeyse imkansız hale getirdiğini ve bunlar olmadığında da terapatik sürecin kurulamadığını vurguladı. Yurdakul, “Biz sadece hastaya reçete yazıp gönderen insanlar değiliz ve olmamalıyız da. Hastalarımızın kendilerine yakın hissettikleri, dertlerini paylaşıp sırlarını anlatabildikleri insanlar olmalıyız. Bu yüzden de giyim tarzımızın özenli, beden dilimizin onları anlamaya çalıştığımızı gösterecek şekilde olması; sık sık onları dinlediğimizi gösteren jest ve mimikler kullanmamız bir psikiyatrist olarak sahip olmamız gereken davranışlar” diye konuştu.

ŞİDDET GÖRMEYEN PSİKİYATRİST YOK DENECEK KADAR AZ

Psikiyatristler için güvenliğin çok ciddi bir sorun olduğunu aktaran Dr. Yurdakul, hastasından şiddet görmeyen psikiyatristin yok denecek kadar az olduğunu belirterek, bunun mesleğin bir parçası haline geldiğini söyledi.

Dr. Yurdakul, “Kafama şemsiye atandan, yumruk atana kadar, yolda gördüğünde ‘Seni tanıdım doktor’ deyip tehdit eden, üstüme su döküp, odadaki eşyaları kırmaya yeltenecek kadar ileri giden danışanlarım oldu. Hatta telefon ile tehdit edip daha ileri boyutlara taşıyanları da yaşadım ama bunlar onların sağlıklı oldukları dönemlerde yaşadığım olaylar olmadığı için kalıcı bir düşmanlık yaşadığım danışanım olmadı. Bununla birlikte mesleğimin ilk yıllarında bana psikiyatriyi öğreten hocamın hastası tarafından üzerine asit dökülüp günlerce komada yattıktan sonra rahmetli olması her zaman için daha dikkatli olmam gerektiğini bana hatırlatır” şeklinde konuştu.

 

ÜLKEDE YAŞANAN SORUNLAR BAŞVURULARI ARTIRIYOR

Ülkede yaşanan tüm sorunların psikiyatriste danışanların sayısını artırdığını belirten Yurdakul, özellikle bölgemizde tarım ve ticaretin yüksek riskler taşımasının bunda etkili olduğunu bildirdi. Yurdakul, tarım alanında özellikle yüksek riskler nedeniyle bir anda çok büyük paralar kazanılıp kaybedilmesi, dolandırılmak, iş kayıpları ve ailesel sorunların en önemli sebepler arasında sayılabileceğini ifade etti.


VURAL KÖSE / GÜNAYDIN ADANA GAZETESİ