Mimar Kemal İlkokulu Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya
konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal, meme kanserinin
kadınlardaki en yaygın kanser türü olduğunu vurguladı.

‘Meme kanserine bağlı ölümler azaldı’

Her sekiz kadından birinin meme kanserine yakalandığını ifade eden Nursal,
“Maalesef bu oran yıllar içinde azalmamıştır. Bu oranı azaltacak herhangi
bir ilaç ya da yöntem de yoktur. Ancak meme kanserine bağlı ölümler
azalmıştır. Bunun en önemli nedeni ise hastalığa erken tanı konulmasıdır.”
dedi.
‘Meme kanserinin belirtileri’

Meme kanserinin başlıca belirtilerini, “El ile hissedilen kitle, meme
derisinde veya başında çekilme ya da çökme, meme derisinde kalınlaşma
(portakal kabuğu görüntüsü) ve kanlı meme başı akıntısı” şeklinde sıralayan
Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal, hastalığın risk etkenleriyle ilgili “Birinci
derece kadın akrabalarında meme kanseri olması, erken adet görme, geç
menopoz, doğum yapmama, emzirmeme normal sekizde bir oranın üstünde riski
artırır.” açıklamasını yaptı.

‘Erken tanı önemli’
Erken tanı için ‘kendi kendine muayene, doktor muayenesi ve mamografinin
(40 yaşından sonra) önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nursal, şöyle
devam etti: “Hiçbir yakınma (kitle vb.) olmasa bile 20 yaşından itibaren
adet kanaması bittikten sonra 3-5 gün sonra kendi kendine muayene ve her
sene doktor muayenesi, 40 yaşından sonra her sene mamografi öneririz.
Amacımız; söz konusu belirtiler olmadan erken dönemde kanseri
yakalayabilmektir. Böylece hastalığı tedavi etme şansımız artar.”
Görüntüleme yöntemleri
Mamografinin risk etkenleri ya da özel kuşku olmadığında 40 yaşından sonra
kullanıldığını dile getiren Prof. Dr. Nursal, “Ultrasonografi her yaşta
kullanılabilir. Manyetik rezonans görüntüleme bazı özel durumlarda
kullanılır. Tedavide ameliyat (Mememin tamamının alınması gerekmeyebilir ya
da aynı ameliyatta yeni meme yapmak artık mümkün), kemoterapi, ışın
tedavisi ve hormon tedavisi bazen değişen sırada ve birlikte yapılır. Erken
evre kanserde tedavi başarı şansı yüzde 95’in üzerindedir. Tanı biyopsi ile
konur. İğne biyopsisi en çok tercih ettiğimiz yöntemdir. Biyopsi yapılması
bir dokuyu ya da kitleyi kansere çevirmez, kanserin yayılmasına yol açmaz.”
şeklinde konuştu.
Mimar Kemal İlkokulu Müdürü Metin İnce, etkinlik sonrası Prof. Dr. Tarık
Zafer Nursal’a sunumundan dolayı teşekkür edip, çiçek takdiminde bulundu.