Biz toplum olarak uyumayı, tembelliği, sarhoş muhabbetini severiz. Çünkü genellikle doğuştan sarhoşuzdur bir nevi !.. Çevremizde , yaşadığımız kentte olan bitene gülüp geçeriz. Olayları algılamak istemez, tepki vermekten eriniriz. Baktığımızı görmez, işittiğimizi duymayız. Genellikle menfaatinizin sürüklediği yere gider aklımız, emeğimiz…
Bakın Adana’ya mesela, 10 yıl öncesinden çok farklı bir kent silüeti göremezsiniz. Seçilmişler gerçekten “Seçilmiş” adamlardır ve yapmadıklarıyla konuşulur her daim, fakat vatandaş sandığa yolu düştüğünde, kafası doğuştan güzel dedik ya, Adana’ya değil, kafa kol ilişkilerine, birilerinin gazına, çıkarlarının iskelesinde demirlemiş bulur kendini. Genel seçimlerde öyledir mesela, her iki kişiden birisi AK Parti’ye oy sallamıştır, lakin gelin görün ki kimse üstüne alınmaz… Çünkü hatırlamıyordur, malum nedendir bunu sağlayan !
Milliyetçilik,Cumhuriyet,Vatan,Atatürk, Laiklik,Medeniyet adına ne varsa unutulur hafızalarda… Kimisi kömürle, kimisi pirinç-bulgurla, kimisi çamaşır makinesiyle, kimisi 3 kuruşluk sosyal yardımla sarhoştu olmuştur…
Kendinden geçmiş bir şekilde gönlünde ki Türk Bayrağını, menfaatiyle kadeh tokuşturmuş, kafa da kıyak zaten, Memlekette olup biteni, işsizliği, sağlık ve eğitim sisteminde ki yok oluşu, yandaşların devlet eliyle zenginleştirilme azmini, yargının ve askerin Ak parti’ye teslim oluşunu göremez artık…
Giderek algısı ve genetiği şarampole yuvarlanan bir toplum yaratıldı. Tepkisiz, amaçsız, konuşmayan, uyuyan… Sarhoştan ne farkı kaldı ki, kurulan sistemin sokakta gezinen ahalisinin. Aile içi şiddet, boşanma, kavga, çocukların geleceği için yasaklama değil, satışın ve sunumun düzenlenmesini yaptık diyen Başbakan Erdoğan, dünde ilginç bir ayrıntı ekledi bu “Alkol” muhabbetine.
Başbakan Erdoğan ; “İçeceksen alkolü al evinde iç. Ne içeceksen gene evinde iç. Biz buna karşı değiliz” diyerek ilk kez belki de amaçsız bir açıklama sızdırdı mikrofonlara. Yani haftada bir, ayda belki iki defa dışarıda içen adama, git evinde her gün iç, karının yanında, çocuklarının ve kadehinin sesinde demlen diyor. Hani aile içi şiddet, kavga, gelecek nesilin sağlıklı olması için atılıyordu bu adımlar… Evde alkol ve sigara gölgesinde gençlik yetiştirme amacının buğusu mu bu.
Başbakan yine kendisiyle çelişen bir açıklamaya daha tanıklık ettirdi bizi. Dışarıda içecek adamı, eve sokarak her gün içmesini ve bunu da ailesinin saadetinin ortasında yapmasını teşvik ediyor. O zaman ortaya, alkol yasağına sunulan bahane geliyor ve meze kıvamında eriyor ağızlarda. Sağlıklı genç nesil değil amaç, dindar bir felsefenin uzantılarının yasalarını yazmaya çalışıyorlar, sözde dini inançlarının dışa vurumu bu.
Bu nedenledir ki önce Atatürk’ü, Cumhuriyet rejimini, Bayrağı hafızalardan yok etmeye çalışıyorlar. Laikliği lav edip, Yavuz Sultan Selim’i kullanıp demokrasinin köprülerini yıkıp, Başkanlığı “Kürt” oylarıyla dikte etmenin peşindeler. Dikta rejiminin 2013 versiyonunu tüm dünyaya gururla sunuyor başbakan.
İşte tüm bu olanları bizim sarhoş milletimiz, ki yukarıda ne sarhoşu olduğunu anlatmama tekrar dikkatinizi çekerim, tüm bu olanlara sallanan ,bir birine dolaşan aklı ve ayaklarıyla fark etmek istemiyor.
Uzun yıllar süren bu sarhoşluktan ne zaman ayılırız bilmem fakat, bu duruma Ak Parti’nin ses çıkarmayacağı kesin. Dışarıda değil evinizde demlenmeye devam edin , çocuğunuzun gözlerinde,sigara dumanının altında ! Sarhoş milleti sever bunlar,bakmayın alkolü yasakladıklarına. Gayeleri alkol değil, başka şeylerle sarhoş etmeyi ve uyutmayı sevdikleri için, vatandaşın ayılmasını istemiyorlar !