Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırma Kanunu Teklifi görüşmelerinde CHP Grubu adına kürsüye çıkan  Ayhan Barut, "Bu düzenleme geçen hafta bu Meclis'te halkın oylarıyla seçilmiş milletvekillerince reddedilmişti ama tek adam rejiminin dayatmasıyla, halk iradesi gasbedilerek yeniden gündeme getirildi. Biz bu dayatmayı bir kez daha kınıyoruz. Bu teklif bütünüyle yanlıştır. Bu nedenle biz, bu teklifin, Anayasa'ya açıkça aykırılık taşıması ve Anayasa Mahkemesinin konuyla ilgili verdiği iptal kararlarının gerekçelerinin dikkate alınmaması nedeniyle kabul edilmemesini istiyoruz" dedi.

"BU DÜZENLEME KABUL EDİLEMEZ"

Meclis'te görüşülen yasa değişikliği teklifini sert sözlerle eleştiren Ayhan Barut, şöyle devam etti:
"Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sadece Anayasanın belirli maddelerine aykırı değil; demokratik hukuk devletinin temellerini oluşturan ana eksen niteliğindeki maddelerine, hatta Anayasa bütününe ve Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal düzenine de aykırıdır. Türkiye Cumhuriyeti AKP'nin istediği gibi yönettiği veya yöneteceği bir parti devleti ya da hanedanlık değildir. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları, kanun önünde eşit şekilde kamu hizmetine girme hakkına sahiptir, kamu görevlerine alınmada da görevin gerekli kıldığı özellikler yerine siyasal ve inanca dayalı aidiyet öne çıkararak böyle bir düzenleme kabul edilemez. Bilinmelidir ki, Anayasamıza, laik, demokratik, hukuk devletimize sahip çıkmayı da sürdüreceğiz."

"BU YANGINI SÖNDÜRÜN"

İktidarı hak ve özgürlüklerle uğraşacağına yangın yerine dönen ekonomideki sorunlara çözüm bulmaya çağıran Ayhan Barut, şunlara değindi:
"İktidarın pembe boyacısı olan TÜİK'in verilerine göre mart ayında tüketici fiyat endeksi bir önceki aya göre yüzde 1.08 artarak yıllık bazda yüzde 16.19'a çıktı. Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Gazetesi'nin verilerine göre 2020 yılında yaklaşık 100 bin esnaf iflas edip kepenk kapattı. Gübreden mazota, tohumdan ilaca her şeye fahiş oranda zam geldi. Mağdur çiftçilerimizin ise sesini duyan yok. Her 3 gencimizden birisi işsiz. Sağlıktan tarıma, mimar ve mühendislerden öğretmenlere dek her alanda gençlerimiz atama bekliyor. Milyonlarca işsiz, aş ve iş umuduyla hayal kuruyor. 7 milyon 900 bin emeklimiz asgari ücretin altında aylık alıyor. Esnafından çiftçisine, emeklisinden işçisine tüm halkımızı sürekli yoksullaştırıp açlık ve sefalete mahkum ediyorlar. Ekonomik kriz ocakları söndürüyor, yüreklere ateş düşürüyor. İktidarı bu yangını söndürmeye davet ediyoruz."

"ÇİFTÇİYE FAİZ DARBESİ VURULUYOR"

AKP iktidarının 'Sadece ben bilirim' anlayışıyla hareket ederek sunulan çözüm önerilerini de dikkate almadığını söyleyen Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"İktidar kamuoyundaki yükselen sesi duymuyor. Meclis'e şimdi, bugünlerde Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi sunuldu. Çiftçi borçları ve kurumlar vergisi dahil 9 ayrı kanun hakkında değişiklik isteminin yer aldığı torba yasa teklifi kabul edilemez. Bu kanun teklifindeki görüşülecek tarımla ilgili bölüm Tarım Komisyonunda görüşülmeliydi. Borç batağındaki 365 bin civarında çiftçimiz, 2020 yılında Tarım Kredi Kooperatiflerinden 8 milyar 260 milyon lira kullandı. Bunların ne kadarı haciz ve icra kapsamına girdiği de sır gibi saklanıyor, geçmiş dönemleri de bilmiyoruz. Çiftçi böyle bir borç batağına saplanmışken tarıma ve üreticiye destek verilmiyor, ocakları sönen çiftçimize çare bulunmuyor. Tarım Kredi Kooperatiflerine borcu bulunan çiftçilerimize getirilen bu yasa, gayet allanmış pullanmış ve özellikle de sunumu yapılmış ama iş sonuca geldiğinde çok bilinmeyenli bir denklem gibi çiftçinin önüne dayatılmıştır. Bu kanun teklifine göre 31 Aralık 2020 tarihinden itibaren takibe alınmış çiftçilerin borçlarına yapılandırma geliyor. Ancak bu yapılandırma değil, çiftçinin işini daha zora sokan bir kanun teklifidir. Çünkü o güne kadar borcu yüzde 11'den 18'e çıkarılıyor, 1 Ocak 2021 tarihinden kanunun çıktığı tarihe kadar olan bölümde de yüzde 5 olan faiz yüzde 12'ye çıkarılıyor. Yüzde 12'ye çıkarılan bu faiz için çiftçiden tahsil yoluna gidiliyor, geriye kalan borçlar anapara ve faiziyle birlikte yüzde 18'den hesaplanıyor. Ayrıca, çiftçiden yüzde 30 peşinat isteniyor; taksit sayısı geçmiş yapılandırmalarda beş taksitken üç taksite düşürülüyor. Şimdi buradan soruyorum: Çiftçinin parası olsaydı yüzde 30 peşin taksiti nasıl yatıracaktı?"

"FAİZLER SİLİNSİN"

Tarımda yaşanan sorunlara ve borç batağındaki çiftçilere çare bulunması için iktidarı göreve çağıran Ayhan Barut, şöyle konuştu:
"Çiftçi çok zor durumda. Çiftçinin, köyünde, kahvesinde içecek çay parası yok cebinde, köyünden şehrine inecek dolmuş parası yokken bu ağır faiz yükünü kaldırma şansı yoktur. Getirilen bu düzenleme çiftçinin mağduriyetini önlemekten uzaktır. 8 milyar 260 milyon TL borcun yaklaşık 1 milyar TL'sini yapılandıracaksınız, ona da bir sürü zorluklar getiriyorsunuz. Oysa ki 173 tane yandaş firmanın 35 milyar TL'lik borcunu avantajlı bir şekilde yapılandırdınız. Ayrıca, çiftçinin borcu sadece 8 milyar 260 milyon değildir; kamu ve özel bankalara borcu 134 milyar, Tarım Kredilere 8,3 milyar, özel sektöre de 38 milyar olmak üzere 180 milyar TL'lik borcun içerisinden sadece 1 milyar borcu yapılandırıyorsunuz. Önerimizi dinleyin. Faizleri silin, anaparayı beş yıl eşit taksitlere