CHP Çukurova İlçe Teşkilatı’nı yeniden kongreye götüren davanın avukatlığını üstlenen A&B Hukuk Bürosu ortaklarından Battal Özer, “Bu karar, demokrasinin parti içinde işlemesi gerektiğini gösteriyor. Bu karar, parti içinde domino etkisi de gösterebilir” dedi.

Geride bıraktığımız mayıs ayında ‘Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı gerçekleştiren ve Mehmet Çelebi’nin başkanlığa getirildiği CHP Çukurova İlçe Teşkilatı’nın ardından bir grup partili, ‘olağanüstü kongre’ talebi ile 226 imza topladı. İmzalar, 19 Haziran 2012 tarihinde 14. Noter aracılığı ile parti yönetimine iletilse de önce ilçe, ardından da CHP İl Yönetimi, yeterli imzaya ulaşılamadığı, kongre istemi yapılan dilekçelerde gündem maddelerinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle talebi reddetti.

Bu gelişmeler üzerine Hüseyin İncesu, Sebahattin Öndül, Mine Donma ve Seydi Yüksel, konuyu yargıya taşıdı ve Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde il ve ilçe teşkilatlarının tüzel kişiliklerinin bulunmaması nedeniyle CHP Genel Başkanlığı aleyhine dava açıldı. Mahkeme, ilk duruşmada davayla ilgili kararını da açıkladı ve 30 gün içerisinde CHP Çukurova İlçe Teşkilatı’nı ‘olağanüstü kongre’ çağrısını yapmak üzere parti üyeleri Birgül Gündoğdu, Sıtkı Keskin ve Mehmet Erdinç Uraz’ı görevlendirdi.

Söz konusu davanın avukatlığını üstlenen A&B Hukuk Bürosu ortaklarından Battal Özer, süreçle ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. Özer, “Mahkeme tarafından atanan 3 kişilik yönetim, CHP Çukurova İlçe Teşkilatı’nı yeniden kongreye götürecek ve burada partinin yeni yönetimi seçilecek. Bununla birlikte il delegeleri de yeniden belirlenecek. Kongrenin ardından ne olacağını şimdiden öngörmek mümkün değil” dedi.

Ortada ‘demokratik bir hak’ın kullanılması durumu olduğu yorumunda bulunan Özer, açıklamasını da şöyle sürdürdü; “Bu karar, demokrasinin parti içinde işlemesi gerektiğini gösteriyor. Alınan mahkeme kararı, parti içinde bir takım dengeleri de değiştirebilir. Bir ‘domino etkisi’ de yaratabilir. İlerleyen süreçte bunun sonuçlarını hep birlikte göreceğiz. Bu durum, Türkiye genelinde de yaygınlaşabilir. Yani diğer siyasi partilerde de bu tür müracaatlar yapılabilir. Çünkü insanlar demokratik haklarını arıyor.”