Çulhaoğlu,yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi;

"Yaşadığımız ekonomik krizbir sistem krizidir.Şu an bu sistemin olumsuzlukları yüzündenülkemizin büyüme hızı durma noktasına gelmiş durumdadır. Buna paralel olarak İşsiz sayımız% 20, genç işsiz sayımız% 30’un üzerine çıkmıştır.
Bu hükümet etme sisteminde enflasyon sürekli olarak TÜİK’e yaptırılan manipülasyonlara rağmen çok yüksek seviyelere çıkmış olup bunun önüne bir türlü geçilememektedir. Bütçe açığımızözellikle son yıllarda on kat artmış durumdadır.Döviz cinsinden iç borçlanma yeniden başlatılmış, toplam döviz cinsi borcumuzun payı yüzde 56’ya çıkmıştır. Kamu bankalarımızın ((Ziraat Bankası, Vakıf Bank, Halk Bankası) kredi vermeye zorlanması, özel bankalara da isteyen herkese kredi verilmesi konusunda emirlerle talimat verilmesi, Politika faizlerinin yapay bir biçimde baskı altında tutulması hepbir kişinin yönetiminde, onun talimatı ile yapılmıştır ne yazık ki.
Bu sistemde döviz kurlarını belli bir seviyede tutmak için hazinemizin 130 milyarı dolar çar çur edildi.Ak Partinin hızlı kararlar almak için getirdiğimiz dedikleri Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yandaşlara yapılacak döviz garantili ödemeler hariç hiçbir şeyi hızlandırmadığı gibi, çok büyük zararlar da vermeye devam etmektedir.


Bu hükümet etme sisteminin en çok zarar verdiği konularada baktığımızda, kuvvetler ayrılığı ilkeleri her geçen gün zayıflatılmaktadır. Hukuka, Yargıya güven tarihin en düşük seviyesine düşürülmüş durumdadır. Kurumlar ve bu kurumların kuralları oldukça zayıflatılmıştır. Şeffaflıktan ve hesap verirlikten uzaklaşılmıştır. Deneme-Yanılma yöntemi ile sadece yandaşlar lehine Kamu İhale Kanununda 190değişiklik yaptılar.Bir çokyeni kurum kurmalarına karşın, bunları da Sayıştay denetiminden muaf tuttular. Merkez Bankası Başkanları siyasetin içine çekilerek bağımsızlığı yok edildi. Çalışanlarımız küçük maaş zamlarına mahkum edildi.  Esnafımız kan ağlamakta ve siftah yapamadıkları için kepenk kapatmaktadır. Çiftçimiz girdi maliyetleri nedeniyle zarar etmeye ve arazilerini satarak icralardan kurtulma durumuna getirilmiştir. Hazinemizi bitirme noktasına getirdikleri için 3600 ek gösterge bekleyenler ve EYT’lilere verdikleri sözlerden hiç bahsetmemektedirler. Bütün bunlar olmuşken şimdi ertelemeli borçları ödeme zamanı yaklaştı. Önümüzdeki 1 yıl içerisinde 181.3 milyar dolar dış borcu ödeme zorunluluğumuz var. Hazinemiz bu durumda olunca da ciddi bir ödemeler dengesi krizi yaşama tehlikesi içinde olduğumuzu da söylemek zor olmasa gerek. Sistem değişmedenbakan değişiklikleri debir işeyaramayacaktır.Biran önce bu sistemden kurtulmalı, adil temsil ve şeffaflığın, hesap verilebilirliğin ön planda olacağı iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme geçmeliyiz".