"Milletimizin geleceği üzerinde daha fazla oynamadan tarımdaki yanlışlarından vazgeçmelidir" diyen Çulhaoğlu;şu açıklamayı yaptı;

"Ülkelerin değişmez politikaları vardır Örneğin; Hollanda’da iktidara kim gelirse gelsin tarım politikası değişmez, Almanya’da iktidara kim gelirse gelsin sanayii politikası değişmez, Japonya da iktidara kim gelirse gelsin kültür politikası değişmez. Dünya ülkeleri böyle yapıyor. Yani bizdekinin tam aksini yaparak başarılı oluyorlar. 
Bilindiği üzere Çiftçimizin elinde kalan yemeklik patates ve kuru soğanı maliyet fiyatının altında olmamak üzere üreticilerimizden satın alınması için muhalefete mensup birçok milletvekili arkadaşım ile birlikte sürekli açıklamalar yaptık ve konu üzerinde birçok soru önergesi verdik. Bunların hepsinde Çiftçimizi mağdur etmeyin, Mazot, tohum, ilaç, gübre, işçi maliyetleri, elektrik fiyatları zaten çok yüksek vakit kaybetmeyin ve çiftçilerimizin elindeki patates ve soğanları alın, vatandaşlarımıza dağıtın, bunları iktidarda olmayan muhalefet belediyeleri layıkı ile yerine getiriyorlar dedik ve bunları milletimiz ile paylaştık.
 Bu süreç aylar sürdü. En sonunda iktidar bu serzenişlerimizi görmüş ve üreticilerimizin feryatlarını geçte olsa duymuş olacak ki; 
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli imzası ile Üreticilerimizin elindeki arz fazlası yemeklik patates ve kuru soğanların Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından alınması için "İVEDİ" damgası ile 8 Nisan 2021'de 81 İl Valiliği'ne bir yazı gönderdi. 
Geç kalınan bu süreçte ise üreticimize hasat döneminde maliyeti 1 TL’yi bulan patatesi tüccar bir süre 60 kuruştan aldı ve sonrasında alımlardan çekildi. Devamında alıcı bulamayan patates, üreticiler tarafından satılamadı ve depolara kaldırılmak zorunda kalındı. Üretici, fiyat artışı beklerken geçen süreç içinde depolardaki patatesin fiyatı 25 kuruşa kadar düştü. Üretici zarar üstüne zarar etti. Bir kısmı hayvan yemi olmak zorunda bırakıldı. 
Elbette bununla da bitmedi. 
Bakanın yazısından sonra, Toprak Mahsulleri Ofisi patatesleri şartlı olarak almaya başladı. Çuvallanıp kamyonların üstüne konulması ve şayet gönderildiği bölgelerde bozulduğu tespit edilirse iade edileceği gibi 2021 senesinin erkenci patatesinde yandaş üreticilerin lehine, diğer üreticilerimizin aleyhine birtakım zorlaştırıcı şartlar getirdi. 17 günlük son kapanma ve öngörüsüzlük nedeniyle küçük üreticilerimizin mallarının büyük bölümü ellerinde kaldı. Her işlerinde olduğu gibi bu konuda da taraftarlarına öncelik sağlayan Ak Parti, kendine yakın çiftçinin ürünlerini çürümeden, filizlenmeden öncelikle alma yoluna giderek birçok bölgemizde üreticimizin mahsulünü tarlada bıraktırarak mağdur etti. Yani Ak Parti kendinden görmediği üreticimizin depolardaki patatesinin bir bölümünün çürüyeceğini bildiği halde ürünleri almadı. Böylece üreticimiz çok ciddi mağduriyetler yaşadı. İç Anadolu Bölgesinde kendisine yakın üreticiden alımları bitirdi ama hasadını yapan ve ürününün alınmasını bekleyen Çukurovalı üreticilerimizin mahsulünü almak için henüz bir girişimde bulunmadı. 
Buradan iktidara sesleniyorum.
Hiç vakit kaybetmeden tarlasındaki, deposundaki ürünü almayıp mağdur ettiğiniz Çukurovalı çiftçilerimizi tespit ederek zararlarını karşılamanız gerekmektedir.
Açıklamasının sonunda “Ak Parti iktidarları gündelik politikalar ve gündelik siyaset ile ülke yönetme üzerine kurulmuş ne yazık ki. Kalıcı ve sürdürülebilir bir tarım politikasının hemen vakit geçirmeden hayata geçirilmesi gerekmektedir dedi.