İzgioğlu, “3 Mayıs Milliyetçiler Günü” münasebetiyle yayınladığı mesajda “3 Mayıs 1944 tarihinde büyük fikir ve dava adamı Nihal Atsız’ın öncülük ettiği ve Başbuğ Alparslan Türkeş’in de içinde yer aldığı Türk milliyetçilerinin, Türk milliyetçiliğini ve Türklüğe sahip çıkmayı suç olarak gören dönemin baskıcı hükümetini uyarmasıyla başlayan, sonra Türk gençliğinin de ayağa kalkmasıyla milli bir aydınlanma ve silkinme hareketine dönüşen olayların yıldönümünü bir kere daha idrak ediyoruz” diye konuştu.

BU SÜRECİN TAŞERONU

İzgioğlu “Acıdır ki, Türk milliyetçiliğine suçlu muamelesi yapan 1944’deki zihniyete rahmet okutan bir süreçten geçiyoruz. Bugün siyasi iktidarın ortaya koyduğu politikalar ve uygulamalar; vatanımızın, milletimizin geleceğini açık seçik tehdit etmektedir. ‘Türk’üm’ diyemeyen, Türk milleti gerçeğini inkar eden ve etnik bir köken olarak kabul eden, Türklük adına ne varsa ona yabancı ve onu düşman gören, Türk izini silmeye çalışan, masum halkımıza vahşi şekilde soykırım yapan Ermeni çeteleri aklarcasına onlara taziyede bulunan, kan dökerek Türk milletine savaş açan ve vatanımızı bölmeye çalışan hainlerle masa başında pazarlıktan çekinmeyen, milli iradeyi terör örgütünün vesayeti altına sokan bir zihniyet, bu sürecin taşeronu olmuştur” ifadesini kullandı.

TESADÜF DEĞİL

MHP Adana İl Başkanı Mustafa İzgioğlu şöyle devam etti:

“Siyasi ikbal için ayrıştıran, kutuplaştıran, çatıştıran; melun işi rüşveti, yolsuzluğu ortaya çıkaranlara savaş açarak inançlı insanların zihninde helal-haram kavramlarını karıştıran, böylece ahlaki erozyonu tetikleyen de aynı zihniyet olduğu görülmüştür. Diğer yandan Türk devletinin dışarıda yalnızlaştırılması, çevresinde düşman çemberi örülmesi, 2003 yılından beri komşu ülkelerde milyonlarca Müslüman’a reva görülen kan ve gözyaşının, acı ve dramın artık dayanılmaz hale gelmesi, bu dramın yaşanmasında birinci derecede sorumlu olan işgalci bir ülkenin askerlerine dua eden birinin bu süreçte başrolde bulunması da tesadüf olmasa gerektir.”

ATATÜRK, ATSIZ VE TÜRKEŞ

İzgioğlu “Özetle; ‘Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının ardından başlayan yozlaşma ve inkar politikaları, aradan geçen 76 yılda artık zirveye tırmanmış bulunmaktadır. Yaşadığımız sorunların kaynağı burada aranmalıdır. Cenab-ı Allah’ın (c.c) kutlu emaneti İslam sancağını devralan ve yücelten ve yine yarının umudu olan asil Türk Milleti’ni ufalama, etnik kimliğe indirgeme politikalarının kime hizmet ettiği bize göre gayet açıktır ve her Türk vatandaşının da bu durumu iyi tahlil etmesi lazımdır” şeklinde konuştu.

MİLLETİN HASIMLARI

İzgioğlu, mesajını şöyle bitirdi:

“Ver kurtulcu, teslimiyetçi, ayrıştırıcı anlayışlar, inanç tüccarı zihniyetler bu milletin en büyük hasmıdır ve bu hasımlığın Türkiye’yi ne hallere düşürdüğü ortadadır. Netice itibarıyla ihanetin ve bunun ortaya çıkardığı sorunların panzehiri Türk milliyetçiliğidir. Kapsayıcı ve herkesi kucaklayan, manevi değerler üzerinde yükselen Türk milliyetçiliği, en iyi reçetedir.  Bu duygu ve düşüncelerle, ‘Taş kırılır, tunç erir; ama Türklük ebedidir’  diyen Atatürk’ü, ‘Milli şuur, bir milletin en kuvvetli silahıdır” diyen merhum Atsız’ı, ‘Türklüğü inkâr etmek ihanettir’ diyen Başbuğ Türkeş’i ve ebediyete intikal etmiş kahramanları rahmetle, minnetle anıyor, manevi varlıkları önünde tazimle eğiliyor, bütün vatandaşlarımızın 3 Mayıs Milliyetçiler Günü’nü kutluyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”