Tarımın milli gelire katkısı 2002 yılında 36 Milyar TL iken, 2009 yılında 78. 4 Milyar TL'ye ulaştığını söyleyen Kirişçi, “2002 yılında %59 olan tarımsal kredi faiz oranlarını %13'e düşürdük. 2002 yılında 550 bin çiftçiye 529 Milyon TL kredi kullandırılmış iken, biz bu rakamı 2009 yılında 1 Milyon 215 bin çiftçiye çıkararak, çiftçimize 10 Milyar TL'nin üzerinde kredi kullandık” dedi. Tarım sektörünün Türkiye ekonomisinin  "lokomotif" sektörü haline geldiğini dile getiren Kirişci, AK Parti’nin, ‘tarıma destek geleceğe yatırımdır’ mantığından hareketle, 2002 yılında 1.868 Milyar TL olan tarımsal destekleme miktarında çok büyük artışlar yaptığının altını çizerek, “2010 yılında çiftçimize 5. 6 Milyar TL tarımsal destekleme yapılacaktır. 2009 yılına göre tarımsal desteklemede %13. 5 oranında artış sağlandı" dedi.
2003-2010 yılları arasında çiftçiye toplam 36. 3 Milyar TL destek, 8. 2 Milyar TL de prim desteği verildiğini söyleyen Kirişci, ilk kez AK Parti hükümeti döneminde uygulamaya konulan sistemle çiftçinin alın terinin güvence altına alınarak 70 yıllık rüyanın gerçeğe dönüştürüldüğünü ve Tarım Sigortası’nın uygulamaya girdiğini bildirdi.

‘KALKINMA KOOPERATİFLERİNE REKOR DESTEK’
Kirişci, tarım arazilerinin parçalanmasının önüne geçilmesi için arazi toplulaştırma çalışmalarına hız verildiğini belirtti. Sebze tohumluğunda dışa bağımlılığın azaltıldığını, mera ıslah çalışmaları ve yem bitkileri üretiminde büyük artışlar sağlandığını vurgulayan Kirişci, Kalkınma kooperatiflerine verilen desteklerde Cumhuriyet tarihinin rekorları kırıldığını söyledi. Kirişci,  “Hayvan ırklarının ıslahında büyük hamleler gerçekleştirildi. Hayvancılığa verilen destek 2002'de 83 Milyon TL iken, 2010'da 1.252 Milyon TL'dir. Hayvancılık desteklemelerinin genel destek içindeki payı 2002'de % 4'den, 2010'da % 22'ye çıkarıldı. 2002'de 8. 4 Milyon ton olan süt üretimi 2008 itibariyle 12. 2 Milyon tona yükseltilerek süt üretiminde %45 artış sağlandı. 2002'de 726 bin ton olan beyaz et üretimi ise, 2008 itibariyle 1.12 Milyon tona yükseltilerek et üretiminde % 55 artış sağlandı” dedi. Son günlerde gündemde olan kırmızı ette ise resmi rakamlara göre 2002 yılında 420 bin ton üretim yapılırken, 2008 itibariyle bu rakamın 482 bin tona yükseldiğini ve % 14. 5 artış sağlandığını bildiren Kirişci, 2002'de 50 Baş üstündeki işletme sayısı 4.300 iken, 2009'da bu rakamın 18.670'e yükseldiğini kaydetti.

‘MISIR, AYÇİÇEĞİ VE PAMUKTA İHRACATÇIYIZ’
Türkiye’de ekimi yapılan tarla alanlarının %75’ini tahıllar, %8’ini baklagiller oluştururken, yağ bitkileri ve endüstri bitkilerinin %7 ile eşit oranları paylaştıklarını ifade eden Kirişci, özellikle tarla bitkilerinde yurtiçi tarımsal üretimi karşılayacak kadar sertifikalı tohumluk üretiminin mevcut olduğunu söyledi. Son yıllarda uygulanan politikalar ile tohumluk üretimlerinin 2009 yılında 385 bin tona ulaştığının altını çizen Kirişci, sertifikalı tohumluk üretim ve kullanımını artırmak amacıyla, 2005 yılından beri sertifikalı tohumluk kullanan çiftçilerin desteklendiğini belirterek, “Bu bağlamda çiftçilere son beş yılda toplam 155 milyon TL sertifikalı tohum kullanım destekleme ödemesi yapılmıştır. Ayrıca, 2008 yılından beri yurt içinde tohumluk üretip sertifikalandıran özel sektör tohumculuk kuruluşlarına doğrudan destekleme ödemesi yapılmakta olup, 2009 yılında 10,5 Milyon TL sertifikalı tohumluk üretim destekleme ödemesi yapılmıştır. Tarla bitkilerinden Buğday, Arpa, Mısır, Ayçiçeği, Pamuk tohumluklarında yurt içi üretimlerin tamamı kullanılmakta olup Hibrit Mısır, Hibrit Ayçiçeği ve Pamukta AB ülkelerine fiili ihracatçıyız. Buna mukabil ithal edilen tohumlukların büyük bir kısmı, ihraç edilen tarımsal ürünlerde kullanılmaktadır.  Bakanlığımızca başlatılan  “F1 Hibrit Sebze Çeşit Geliştirme Projesi” ile ortalama % 10 olan yerli hibrit tohumluk kullanım oranı % 35’lere çıkartılmıştır. Ülkemiz tohumculuk sektörü özellikle tohumculuğun en kritik unsuru olan çeşit geliştirme ve bunların üretim ve dağıtımında önemli mesafeler kat etmiştir” diye konuştu.


‘HAYVAN BAŞINA VERİM ARTTI’
Tarım Bakanlığınca yürütülen suni tohumlama, damızlık teke ve koç dağıtımı, döl kontrolü ve soy kütüğü kayıt sistemi gibi ıslah çalışmaları sayesinde hayvan başına verim miktarında önemli gelişmeler sağlandığını ifade eden Kirişci, şunları söyledi:  “2009 yılı itibarı ile ülkemizin hayvan varlığı, büyükbaş hayvanda 10,7 milyon baş, küçükbaş hayvanda ise 26,9 milyon baş olup sığır varlığının % 78,5’ini kültür ve kültür melezi sığırlar oluşturmaktadır.Islah çalışmaları sayesinde ülkemizde, 1980 yılında 204.380 ton olan kırmızı et üretimi 2009 yılında 412.600 tona ulaşmıştır.Ayrıca, ülkemizde hayvancılığının geliştirilmesi, hayvansal üretimin artırılması ve kayıt altına alınması amacıyla, hayvancılık desteklemelerinin tarımsal destekler içinde payı 2002 yılına göre 5 kat arttırılarak % 22, 4’ e çıkarılmıştır”
Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığı ile hayvancılık yapan yetiştiricilere düşük faizli işletme ve yatırım kredisi kullandırıldığını açıklayan Kirişci, faiz indirim oranlarının süt sığırcılığı, damızlık düve yetiştiriciliği faaliyetlerinde %60, küçükbaş ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği, damızlık etçi sığır yetiştiriciliği, büyükbaş ve küçükbaş besiciliği faaliyetlerinde ise %50 olarak uygulandığını ayrıca üreticilere anaç sığır- manda, suni tohumlamadan doğan buzağı, damızlık koyun- keçi, tiftik, çiğ süt, ipek böceği, arı ve su ürünleri yetiştiriciliği, kaba yem üretimi, tazminatlı hayvan hastalıkları, hastalıktan ari işletme, hayvan hastalıkları ile mücadele, programlı aşı uygulamaları ile akredite veteriner hekim konularında destekleme ödemeleri yapıldığını dile getirdi.
Kirişci, Türkiye’de kimyevi gübre fiyatlarının, dünya gübre fiyatları ve döviz kurlarındaki gelişmelere göre serbest piyasa koşullarında oluştuğuna dikkat çekerek,
“Devletin gübre fiyatlarına herhangi bir müdahalesi bulunmamaktadır. Ancak, artan gübre ve mazot  fiyatları karşısında çiftçilerimizin mağdur olmaması için Çiftçi Kayıt Sistemine dahil olan çiftçilere ürün gruplarına göre değişen miktarda alan bazlı olarak 2005-2010 yılları arasında toplam 2 milyar 174 milyon TL gübre destekleme ödemesi, 2003-2010 yılları arasında 2 milyar 975 milyon TL’de mazot destekleme ödemesi yapılmıştır. Böylece ortalama olarak çiftçilerimizin gübre maliyetinin % 13’ü, mazot maliyetinin ise % 17’si karşılanmıştır. 2011 yılında da Çiftçi Kayıt Sistemine dahil olan çiftçilere alan bazlı olarak ürün gruplarına göre değişen miktarda mazot, gübre ve toprak analizi destekleme ödemesi yapılacaktır” dedi.