İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle;

* Biliyorsunuz geçtiğimiz Cumartesi, öğrencilerimiz LGS'ye girdi. Kendilerine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

* Sınavların ertelenmesi, ve gerekli önlemler alındıktan sonra yapılması için, olağanüstü bir çaba gösteren arkadaşlarıma da buradan teşekkür ediyorum.

* Haksız çıkmak isterdik ama; LGS sınavı sırasında şahit olduğumuz manzaralar, ne yazık ki bizleri yine haklı çıkardı. Umuyorum ki, bu acemice yapılan sınav organizasyonu, vakalarda bir artışa sebep olmaz. Yakından takip etmeye devam edeceğiz.

Bu hafta gözümüz kulağımız yine sınav salonlarında olacak. YKS, yani Yükseköğretim Kurumları Sınavı var… Olağanüstü şartlara ve zorluklara rağmen, inatla sınava sokulan gençlerimize, zihin açıklığı diliyorum. Allah yollarını, bahtlarını açık etsin.

*Bu vesileyle, iktidarın bu inadını da aziz milletime şikayet ediyorum. Önce ileri bir tarihe alınan, ardından tekrar öne çekilen sınavla ilgili olarak itiraz ettik.

* Hukuki yollara başvurduk. “Sınavın 25-26 Temmuz'da yapılacağını açıkladınız. Sonra aklınıza esti, sınavı bir ay önceye çektiniz.

* Gençlerimiz ve aileleri, planlarını buna göre yaptı, böyle olmaz” dedik; Dinlemediler. Dilekçemizi yazıp başvurduk, “Gençlerimizi zora sokacak bu uygulamayı iptal edin.” dedik.

* Danıştay geçen hafta karar verdi. Ve yürütmenin durdurulması talebimizi reddettiler. Meclis’te önerge verdik, “Yapmayın dedik, etmeyin dedik” onu da reddettiler.

* Kendimiz için bir şey istemedik. “Evlatlarımızın planını, programını bozmayın” dedik. “Bırakın rahat rahat hazırlansınlar, iki ayaklarını bir pabuca sokmayın” dedik.

* “Bu sıradan bir sınav değil, geleceklerini belirliyor” dedik. “Salgın daha bitmedi, çocuklarımızı göz göre göre tehlikeye atmayın” dedik.

* Dinletemedik. İşte o nedenle; Evlatlarımıza kulak tıkayanları, evlatlarını candan aziz bilen milletimize şikayet ediyorum.

* Hafta sonu sınava girecek sevgili öğrenciler; Tüm zorluklara rağmen, çalıştınız, çabaladınız. Sınavın yapılacağı alana girerken her tür önlemi alın. Sizin büyüklerinizden daha dikkatli olduğunuzu görüyorum.

* Ne kendinizi, ne sevdiklerinizi riske atmayın. Ne olur dikkatli olun, tedbiri elden bırakmayın. Ama sizi yok sayanları da unutmayın, not alın. Zamanı gelince de hesabını sorun. Allah yar ve yardımcınız olsun.

“İKTİDAR GENÇLERLE SÜREKLİ BİR KAVGA HALİNDE”

* Değerli milletvekilleri; Farkında mısınız; Ak Parti iktidarlarının gençlerle hep bir sorunu var…

* Giydiğine karışıyor. Yediğine-içtiğine karışıyor. Oturmasına-kalkmasına karışıyor.

* Gençliğini hakkıyla yaşamamış adamlar; gençlere sürekli bir ders verme havasında. Sürekli bir ayar verme havasında. Sürekli bir parmak sallama havasında…

* Bunları yaparken bari onları düşünseler, ama düşünmüyorlar. Attıkları hiçbir adımda gençlerimize güven yok, hep dikte etmek var. Gençlerin hakkı hukuku söz konusu olduğunda, hep itip kakmak var, hep dayatmak var.

“ESERİNLE ÖVÜNÜYOR MUSUN SAYIN ERDOĞAN”

* Eserini görüyor musun Sayın Erdoğan; Hayal kuramayan bu gençlerimiz, iş bulamayan bu gençlerimiz, mutlu olmak için yüzünü başka ülkelere çeviren bu gençlerimiz, işte onlar senin eserin. Eserinden memnun musun Sayın Erdoğan? Suçlu onlar değil, suçlu sensin Sayın Erdoğan.

* Damat Bakan, “Bana bu ay şu kadar enflasyon, bu kadar işsizlik lazım.” diyor. TÜİK, siparişi adrese teslim ediyor.Verileri çarpıtırak, algıyı kontrol edip, krizi yönetebileceklerini zannediyorlar.

* Ne yapıyorlar biliyor musunuz; Gidip vatandaşa soruyorlar. Diyorlar ki, “Çalışıyor musun?” Hayır diyor. “Peki, bir iş olsa çalışır mısın?” diye soruyorlar. Elbette “Evet” diyor. Sonra altın soru geliyor.

* Diyorlar ki; “Son 4 haftada, herhangi bir resmi kuruluşa, iş başvurusu yaptın mı?” O işsiz vatandaşım, “Hayır yapmadım” dediği anda, hayatı birden düzene giriyor.

* Neden biliyor musunuz, çünkü artık işsiz sayılmıyor. İşi yok, ama en azından, iktidarın gözünde artık işsiz değil. Güler misin, ağlar mısın?

* Oysa aynı vatandaşım aylarca iş aramış, bulamamış. Bulamayınca da umudunu kesip, resmi kanallarla iş aramaktan vazgeçmiş. İş aramadığı için de, Ankara'daki kayıtlara göre artık işsiz değil.

* Son bir senede, 1 milyon 600 bin kişi, iş bulmaktan ümidini keserek istihdamdan çıktı. Son bir senede, işgücümüz 2 milyon 235 bin kişi azaldı.

“DAMAT BAKAN’IN UMURUNDA MI?”

* Ama bunlar Damat Bakan'ın umurunda mı? Elbette değil. Dava arkadaşlarım; Damat Bakan bilmez ama, bakın yönetim bilimci Peter Drucker ne diyor: “Ölçemediğin bir şeyi yönetemezsin” Ve açıkça görüyoruz ki yönetemiyorlar.

* Yanlış verilerle atılan adımların sonuçları da yanlış olur.Bu kadar basit. Yalan yanlış veriler üzerinden, siyasal kampanya yaparak kriz yönetme devri çoktan geçti.

“TEMENNİYLE ÜLKE YÖNETME DEVRİ BİTTİ”

* Temenniyle ülke yönetme devri artık bitti. Çünkü milletimiz hayatın içinde ve gerçeği tüm açıklığıyla yaşıyor. Akrabayla, eşle, dostla, yandaşla doldurdukları TÜİK, ne derse desin, genç işsizliği Türkiye'nin en önemli sosyoekonomik problemidir.

“GENÇ İŞSİZLİK VAHİM DURUMDA”

* Güneydoğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve İç Anadolu Bölgelerimizde genç işsizlik oranları oldukça yüksek.  Şaşırtıcı şekilde, Ankara ve İzmir için de durum farklı değil. 2019'da İç Ege Bölgesinde, 2014'e kıyasla, genç işsizlik oranı, iki kattan fazla artmış.

* Daha vahim bir durum ise, üniversite mezunu gençlerimizin işsizlik oranında ortaya çıkıyor. 15-24 yaş aralığındaki gençlerimizin, 1,2 milyonu üniversite mezunu.

* Bunların üçte biri, yani 400 bin geçimiz, iş aramayı bırakmış, işgücüne katılmıyor. Geri kalan 800 bin gencimizin ise, 259 bini işsiz. Yani 15-24 yaş arasındaki gençlerimizin yarıdan fazlası işsiz.

* Sayın Erdoğan'ın “her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şey yok” diyerek, itiraf ettiği başarısızlıklarının sonuçlarını, böylece hep birlikte yaşıyoruz.

* Biliyorsunuz, kendisi bir ara açtığı üniversiteleri anlatarak geziyordu.Artık gezemiyor… Çünkü 2006-2015 yılları arasında açılan yeni üniversitelerden mezun olan gençlerin,  üniversite mezunu işsiz sayılarına etkisi, özellikle son yıllardaki işsiz sayısı artışlarından görülüyor.İşsizlik üniversitelere yığıldı.

* Bu arada, 2016-2019 yılları arasında kurulmuş olan 31 üniversite de henüz mezun vermedi. Bu üniversitelerin de mezun vermeye başlayınca,
Eğer yeterli istihdam alanı sağlanamazsa, üniversite mezunu işsizlerde, ilave bir artış olması şaşırtıcı olmaz.