KA.DER Genel Yönetim Kurulu üyesi Kocacık, "Referandum çalışmaları kapsamında Bolu’da konuşma yapmaya giden siyasetçi Meral Akşener’e yapılan “cinsiyetçi” saldırıyı kınıyoruz. Bu saldırı, Türkiye’de erkek egemen sistemin kadınlara nasıl baktığına dair “korkunç” örneklerden biridir" dedi
Azime Kocacık açıklamasında şu görüşlere yer verdi;

"Yaklaşık 100 kişilik “güdümlü” erkek grubu, Meral Akşener’e “kadın ayakkabısı ve etek” fırlatarak “sözde” protesto etmiştir.
Birbirlerine hakaret etmek istediklerinde sıklıkla rakiplerini “kadın yerine” koyan cümleler kuran erkekler, siyasetçi bir kadını bile “kadın yerine” koyarak aşağılamaya çalışmıştır.
 
“Bir erkeği, kadın yerine koyarak aşağılamak” elbette “akıl sağlığı” açısından şüphe uyandıran bir durumdur. “Bir kadını, kadın yerine koyarak aşağılamak” ise bilimsel olarak henüz açıklanamamış bir zeka seviyesinin göstergesi olabilir.
 
Toplumsal cinsiyet kalıpları ile büyüyerek; evrensel değerlerden, çocuk, hayvan, LGBTİ, kadın, erkek haklarından ve çevreyi koruma bilincinden bihaber yaşayan bu kişiler, sadece erkek oldukları için kendilerini tüm canlılardan üstün görmektedirler. Dünya onlarındır ve diğer canlıların var oluş nedeni, onların iktidarlarını sürdürmeleri için gereken “lojistik hizmetin” sağlanmasıdır. 
 
Bunlara göre siyaset “hizmet” değil, "güç” alanıdır, “erkek işi”dir ve bu nedenle siyasette de kadın görmeye tahammül edememektedirler. Onlara göre kadın, dört duvar arasında yaşayıp, erkeğin yemeğini yapıp, yaşadığı yeri temizleyip, cinsel ihtiyaçlarını giderdiği, neslini devam ettirecek çocukları büyüten bir metadır.
 
Meral Akşener, yıllarca milletvekilliği ve TBMM Başkan Vekilliği yapmış, Cumhurbaşkanı’na vekalet etme yetkisine sahip olmuş, İçişleri Bakanlığı yapmış bir siyasetçidir. Mevcut siyasi düzen her ne kadar unutturmaya ve yok saymaya çalışsa da, bizler biliyoruz ki kadın emeğinin olmadığı ve kadın mücadelesinin varlık göstermediği hiçbir ideoloji, devamlılık gösterecek gücü kendinde bulamaz. Bunu bilen ve bunu kendi lehine kullanmaya çalışan samimiyetsiz, gerici ve karanlık zihniyetin karşısındaki mücadelemiz, yılmadan, yorulmadan devam edecektir. 
Meral Akşener’e yapılan “basit” bir saldırı değildir, tüm kadınlara yapılmıştır ve her gün, ülkenin her yerinde tüm kadınlara yapılmaktadır. Saldırganlar ve azmettiricileri hukuk önünde gereken cezalara çarptırılmadan, ülkenin tamamı toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda eğitilip, bunu içselleştirmeden de son bulmayacaktır.
Bunun yolu ise başta “kanun yapıcı” siyaset olmak üzere her alanda daha fazla kadının olmasıdır. Kadınlar olmadan demokrasi olamaz!
Kadını siyasetin dışına itmeye çalışan bu zihniyete karşı mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha hatırlatmak isteriz
 

KA.DER HAKKINDA
 
KA.DER, kadınların ve erkeklerin her alanda eşit olarak temsil edilmelerini savunan bir kadın örgütüdür. Toplumu ve bireyleri ilgilendiren kararların alındığı, seçim ve atama ile oluşan tüm karar organlarında kadın erkek eşitliğini demokrasinin bir gereği olarak kabul eder. Türkiye'de kadınlar, farklı sosyal alanlarda varlıklarını kanıtladıkları halde üst düzey yönetimlerde, özellikle de siyasette, eşit temsilden hala çok uzak bir konumdadırlar.  Bu eşitsizliği gidermek, tüm yurttaşların kararlara katılımını sağlamak, kadın deneyimi ve çözüm üretme yeteneğini sosyal ve siyasal alanlara kazandırmak amacıyla Mart 1997'de kurulan KA.DER, seçimle ve atamayla gelinen tüm karar organlarındaki kadın temsil oranlarını yükseltmek için çalışır.