“Öğrenci Andı’nın kaldırılmasının nesnel/bilimsel gerekçelere dayanmadığını, siyasi nedenlerle alınmış bir karar olduğunu göstermektedir. Ne yazık ki dönemin siyasi konjonktüründe Öğrenci Andı’nın kaldırılması demokratikleşme yolunda atılmış bir adım olarak değerlendirilmiştir. ‘’Demokratikleşme süreci’’nin devamında, Devlet dairelerinden “T.C” ibarelerinin çıkarıldığı, ‘’Ne mutlu Türküm diyene’’ ifadelerinin kaldırıldığı, ‘’Çözüm Süreci’’ adı altında bölücü terör örgütünün siyasi temsilcileriyle doğrudan/dolaylı müzakere yapıldığı kamuoyunun malumudur. Öğrenci Andı’nın kaldırılmasının bölücü terör örgütünün talepleri arasında olduğu öteden beri bilinmektedir. Öğrenci Andı’nın kaldırılması ‘’çözüm sürecinde’’ terör örgütünün talebi doğrultusunda atılmış bir siyasi adımdır. Yine kamuoyunun malumu olduğu üzere, çözüm sürecinin sonunda Güneydoğu Anadolu’daki birçok ilimiz hendek terörüne maruz kalmış, bu illerimizde Devlet otoritesinin yeniden tesisi için yüzlerce şehit verilmiştir.”

Koncuk, “Öğrenci Andı’nın okutulmasının kaldırılmasına yol açan idari işlem yukarıda arz edilen ‘’Demokratikleşme Süreci’’nin bir parçasıdır. Öğrenci Andı, sözde demokratikleşmenin kurbanı olmuştur. Bu idari işlem, nesnel/bilimsel bir gereklilikten değil, konjonktürel bir siyasi açılımdan doğmuştur.”

Amaç Yönünden Hukuka Uygun Değildir!

Öğrenci Andı, içeriği itibariyle Türk Devleti’ne ve Türk Milleti’ne bağlılığın vurgulandığı, Türk Milli Eğitim sisteminin hedeflerine uygun, bu davayı açan davacının, bu dilekçeyi yazan vekilinin, bu kararı veren heyetin ve temyiz incelemesini yapacak Kurul Üyeleri’nin ilkokulda gururla okuduğu bir metindir. Tarihin bizlerin şahitliğindeki bu döneminde tarafımızın Öğrenci Andı’nın kaldırılmasından değil, gururla okutulmaya devam edilmesinden yana olması hem hukuki hem vicdani sorumluluğumuzdur. Zira Öğrenci Andı’nın hukuksal gerekçelerle değil, siyasi saiklerle kaldırıldığı açıktır. Nesnellikten ve kamu yararından uzak bu işlem, yargısal denetime açıktır, sebep ve amaç yönünden hukuka uygun değildir.

Davacı Vekili Av. Uğur TARHAN tarafından re’sen dikkate alınacak hususlar ışığında, Danıştay 8. Dairesi’nin 29/09/2021 tarih 2018/ 5751 E.- 2021/ 4193 K. sayılı kararının temyiz incelemesi neticesinde BOZULMASINI ve davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmesi için Temyiz dilekçesi Danıştay 8. Dairesi Başkanlığına gönderilmek üzere İstanbul Anadolu Hukuk Mahkemeleri, Muhabere ön bürosuna teslim edildi.

Koncuk son olarak, “1933 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir genelge yayınlanmış, ilk ve orta dereceli okullarda 'andımız' uygulaması başlatılmıştı. Bu uygulama zaman zaman kaldırıldı, metin değişikliğe uğradı. 12 Mart ve 12 Eylül’de, bireysel girişimler neticesinde bu uygulama devam etti. Öğrenci Andının kaldırılmasının ‘’Demokratikleşme Paketi’’nin bir parçası olarak değil Demokratik bir Türkiye için Öğrenci Andının yeniden okutulması gerekliliktir. Bunun için davanın sonuna kadar takipçisi olacağım.” dedi.