Bakan Ergün, bir dizi toplantıya katılmak ve ziyaretlerde bulunmak amacıyla Kahramanmaraş´tan kara yoluyla Adana´ya geldi. İlk olarak Adana Valiliği´ni ziyaret eden Bakan Ergün, burada bir gazetecinin, "Balyoz" operasyonu kapsamındaki gözaltıların ekonomiyi nasıl etkileyeceğine ilişkin sorusu üzerine, "Bunlar hukuki konular. Savcılar ellerindeki verilere dayanarak gözaltı işlemleri yaptı. Bizim bunlarla ilgili bir şey söylememiz doğru olmaz. Bir ülke hukuk ülkesi ise davanın sonucunu beklemek lazım.
Davanın sonucunda adalet tecelli edecektir. Süreç şu anda devam ediyor. İnsanlar kendileriyle ilgili suçlamalara yargı önünde cevap verecektir. Önemli olan yargı mekanizmasının işliyor olmasıdır, adaletin işliyor olmasıdır" dedi.

Bütün dünyanın Türkiye´de demokrasinin, yargının, hukukun, özgürlüklerin işlediğini ve genişlediğini görmesi gerektiğini söyleyen Bakan Ergün, şöyle devam etti: "Bunların işlemediği görülürse o zaman bir sorun vardır demektir. Bir ülkede ekonomi ile bu tür olayları birbirinden ayırmak kaçınılmazdır. Ekonomiyi geliştirirken, hukuku, demokrasiyi ve özgürlüğü genişletmeniz gerekir. Bunları genişlettiğiniz takdirde bu, ekonomiye istihdam, üretim, ihracat olarak yansır. Eğer genişletmezseniz işsizlik olur, üretim azalır, ihracat azalır. Bu sebeple bir taraftan ekonomiyi takip ederken diğer taraftan demokrasi, hukuk ve özgürlüğü genişletmemiz gerekiyor. Şu anda da bu konuda hukuki süreç devam ediyor. Kişilerle ilgili bir şey söylememiz doğru olmaz."

"TÜRKİYE KRİZDEN EN AZ ETKİLENEN ÜLKE OLDU"
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, 2008 yılı ortalarından itibaren dünyayı etkileyen bir ekonomik kriz meydana geldiğini, bu krizden en az etkilenen ve en az hasar gören ülkelerden birinin Türkiye olduğunu söyledi. 2009 yılı mart ayından itibaren Türkiye´nin üretiminde ve ihracatında hızla bir artış meydana geldiğini belirten Ergün, "Ekonomik krizden önce Türkiye daha çok Avrupa´ya ihracat yapıyordu ancak krizle birlikte siyasi çabalar sonucunda komşularımızla sorunlarımızı hallettik. Suriye, Irak, İran, Rusya hatta Yunanistan ve Afrika ülkelerine ihracat çok gelişti. Türkiye´nin sadece siyasi imajı değil, ekonomik imajı da çok gelişti. Bütün dünyada bu kabul edildi. IMF ve diğer ekonomik kuruluşlar tarafından Türkiye´nin ekonomide geldiği seviye çok olumlu bulundu. Bu sebeple Türk iş adamlarına büyük itibar gösteriliyor. Bunu kalıcı kılmak için daha çok çalışmamız gerekiyor. Türkiye, dünyada 5-10 yıl içerisinde ekonomide en hızlı büyüyen ülkeler arasında gösteriliyor. Bunlardan faydalanıp dünyada iş adamlarımıza daha çok iş fırsatı sağlamamız gerekiyor" şeklinde konuştu.