Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Güngör Geçer, Çukurova topraklarının insanı, toprağı ve iklimi ile güneyin incisi olduğunu, pek çok yazara, sanatçıya, şaire ilham olmasına rağmen bunca zamandır kötü yönetenler ve söz sahipleri tarafından hak ettiği yere getirilemediğini vurguladı.

Bereketli Adana topraklarına bu zamana kadar üvey evlat muamalesi gösterenleri halkın vicdanlarına havale eden Güngör Geçer, “Şimdi vakit kavga vakti değil. Vakit çekişme vakti değil, vakit; önümüze bakma vaktidir” dedi.

Adana Büyükşehir Belediye Meclisi Temmuz ayı olağan toplantılarının ilk gününde gündem dışı konuşan Geçer, Adana’nın hak ettiği yere getirilebilmesi için siyasi kimliklerden arınılıp hep birlikte mücadele edilmesi gerektiğini dile getirdi.

ÖNEMLİ ÇAĞRI YAPTI

Adana’nın sanayide, tarım ve hayvancılıkta, ekonomide, üretimde, bilimde, sporda, sanatta tüm Türkiye’ye, dünyaya örnek olması gereğine inandığını kaydeden Güngör Geçer, şunları söyledi:

 “Bildiğiniz üzere kentimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk sanayileşen bölgelerinden biri olduğu için Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahipti.  Ancak yanlış ekonomik politikalardan dolayı ülkemizi vuran kriz, Çukurova’yı, Adana’yı da derinden etkilemiş, ekonomimiz vurgun yemiştir. Çukurova; gerek iklimi, gerek su kaynakları bakımından tarım için oldukça verimli bir zemin taşımaktadır. Fakat imara açılmış tarım arazileri ile yanlış tarım politikalarıyla Çukurova’nın tarımı büyük zarara uğramıştır.  Bundan dolayı bugün tüketimimiz hat safhaya ulaşmıştır.  Oysa Adanamız bir üretim merkezidir. Bu durumdan yola çıkarak tarımsal alandan başlayarak, sanayimizi, ekonomimizi nasıl geliştiririz buna bakmalıyız.  En büyük hazinelerimizden biri olan Seyhan nehri ve Baraj Gölü’nden nasıl faydalanırız, üzerinde neler yapabiliriz diye sorgulayıp özellikle su sporları dalında burayı canlandırmalıyız.

Gün, dostluk, barış, sevgi ve dayanışma günüdür. Gün, el ele, omuz omuza birlik olma, birliğimizi, dayanışmamızı güçlendirme günüdür. Gün, hep birlikte yeniden Adana yürüyüşünü başlatma günüdür. İşte o zaman Adana, siyaset sahnesinde gerçekten hak ettiği, onurlu yeri alabilecek, tüm halkın özlediği, umutla beklediği tablo olacaktır. Ben şimdi bu kürsüden geçmişte yaşanan tüm olumsuzlukları, kırgınlıkları, daha önemlisi küçük hesapları bir kenara koyarak, her gün daha da yoksullaşan, açlığa, yokluğa, işsizliğe mahkum edilen halkımızın refah ve mutluluğu, çocuklarımızın aydınlık geleceği, barış içinde yaşanası bir Adana özlemi için, sizleri Adana’da birlik olmaya, Adana’yı hak ettiği yere taşımaya, bu uğurda zorlu ama onurlu bir mücadeleye çağırıyorum. Çünkü bize düşen Çukurova’mızı yeniden canlandırmak, kalkındırmak ve en üst düzeyde hizmeti Adana’mıza sunmaktır.  Gelin hep birlikte Adana’yı marka şehir yapalım.”