Seyhan ve Adana Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Güngör Geçer, sokak hayvanlarının zorlu bir dünyada var olma savaşı verdiğini kaydetti. Seyhan Belediyesi’nin Haziran ayı meclis oturumunun ilk gününde sokak hayvanları için kürsüye çıkan Geçer, her gün yanından hızla uzaklaşılan, hayatın temposu nedeniyle çoğu zaman varlıklarının bile fark edilmediği sokak hayvanları için duyarlılık çağrısı yaptı.
Seyhan Belediyesi’nin bu konuda çalışmalarını ilerlettiğini ancak her bireyin duyarlı olması ve kendi üzerine düşeni yapmasının insani bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Geçer, “Bizler için basit ama sokaktaki hayvanlar için yaşamsal önemi olan en büyük ihtiyacın altını çizmek istiyorum. Her kapının önünde Bir kap su ve bir kap mama… Hepimiz, kapılarımızın önüne, kedi ve köpeklerin rahatlıkla ulaşabileceği bir dondurma ya da yoğurt kabında bir kap su koymayı her türlü yemek artıklarını sokak hayvanları ile paylaşmayı insanlık vazifesi olarak belirlemeliyiz. Çünkü onlar çaresiz ve çare sizsiniz!” dedi.
BELEDİYELERE KOORDİNASYON ÇAĞRISI
Merhametin insan olmanın verdiği bir değer olduğuna işaret eden Geçer, şunları söyledi:
“Hepimizin bu değere sahip çıkması, insana, hayvana ve doğaya merhamet etmesi gerekmektedir. Bu görüşten yola çıkarak belediyeler de üzerine düşen görevi yapmalıdır. Benim önerim Adana’daki tüm belediyelerin koordinasyon içerisinde Adana’nın belirli bölgelerine sokak hayvanları için besleme noktaları yaparak en sağlıklı olan kuru mamayı dağıtmalıdır. Ayrıca her parka ve yine sokak hayvanlarının yoğun olarak bulunduğu bölgeye otomatik su kabı yerleştirilmelidir. Hayvan popülasyonunun önlenmesi amacıyla muhakkak kısırlaştırma yapılmalıdır.
Seyhan gibi Adana’nın en büyük ilçesinde Hayvan Rehabilitasyon Merkezi oluşturulması da hayvan severlerin en büyük talebidir. Burada sokak hayvanları kısırlaştırılarak yeniden yaşadığı bölgeye bırakılmalı, hasta ve yaralı hayvanların tedavisi alanında uzman veteriner hekimler tarafından gerçekleştirilmelidir.
Ve en büyük sıkıntılardan biri; günümüzde ne yazık ki, hâlâ petshoplarda hayvan satışı yapılıyor ve insanlar halen buralardan evcil hayvan satın almaya devam ediyor. İnsanların satın almaya değil, sokaktan ya da barınaklardan sahiplendirmeye teşvik edilmesi için belediyeler tarafından bilgilendirici afişler hazırlanmalıdır.
Ben bugün ağzı dili olmayan sokak hayvanlarının sesi olmak istedim. Çünkü onlar da bizim gibi bir can taşıyor ve bu dünyada bizim kadar yaşama hakkına sahipler.
Ve tekrar ediyorum onlar çaresiz, siz çaresiniz. Çare olursanız her şey çok güzel olacak.”
