Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu Üyesi Zülfikar İnönü Tümer, son günlerde yoğun olarak yaşanan ‘arı’ ölümlerini TBMM’ye taşıdı.

TBMM’nin arı ölümlerini gündeme alması için ‘Araştırma Önergesi’ sunan Tümer, Çukurova başta olmak üzere Türkiye’nin farklı bölgelerinde baharın gelmesi ile birlikte canlanan tarımsal faaliyetlerin beraberlerinde dikkat edilmesi gereken pek çok önemli noktayı da gündeme getirdiğini vurguladı. Özellikle son yıllarda artan arı ölümlerinin tarımsal üretimin geleceği için tehlike oluşturduğunu kaydeden Tümer,  devletin de birtakım önlemler alması gerektiğini söyledi.

DEVLETİN YAPMASI GEREKENLER

Arılar için daha az zararlı ilaçların üretim ve kullanımına öncelik verilmesinin yanı sıra bitki üreticilerinin bu yönde teşvik edilmesi gerektiğini kaydeden Tümer,  Arıcılar ve bitki üreticileri, mücadele ilaçlarının arılar üzerindeki etkileri konusunda eğitime tabi tutulmalıdır.  Arıların meyve ve tohum üretiminde ürün miktarı ve kalitesine olan katkıları bitki üreticilerine açıklanmalıdır.  Konuyla ilgili kanun, tüzük ve yönetmelikler hazırlanmalı ve bitkilerle arılar arasında milyonlarca yıldır süregelen karşılıklı yarar ilişkisi ve işbirliği, arıcı ve bitki üreticisi arasında da sağlanmalıdır” dedi.

“BİLİNÇSİZ İLAÇ KULLANIMIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ”

Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi’nin verileri ışığında araştırma önergesinin gerekçelerini şöyle sıraladı:

 “Bilindiği gibi Dünya nüfusunun 2017 yılını sonunda 8 milyar olacağı öngörülmektedir. Benzer bir artışın ülkemiz nüfusunda da yaşanacağı ve bir yıl içinde nüfusumuzun 80 milyonu aşacağı aşikârdır. Artan bu nüfusun besin ihtiyacını karşılayabilmek için bitkisel ve hayvansal üretimin artırılması temel bir hedef olarak ortaya çıkmaktadır. Bitkisel üretimin artırılmasında modern tarım teknikleri kullanılmalıdır. Bu tekniklerin tam anlamıyla verime yansıması ancak tarımı yapılan bitkilerin hastalıkları, zararlıları ve yabancı otlarına karşı etkili bir mücadele ile mümkündür. Kültür bitkilerinde zarar veren çeşitli hastalıklara, böcek ve yabancı otlara karşı mücadele yapılmakta ve genellikle kimyasal ilaçlar kullanılmaktadır. Bu kimyasal ilaçların bilinçsiz ve teknik talimata uygun kullanılmaması durumunda hem bal üreten, hem de bitkilerin tozlaşmasında hayati öneme sahip olan bal arılarına zarar verme sonuçları ortaya çıkmakta, kimi zaman ölümlerine neden olmaktadır.

TOZ HALİNDEKİ İLAÇLARA DİKKAT ÇEKTİ

Tarımda kullanılan ilaçların bal arılarına olan zararlı etkileri; kullanılan ilacın cinsi, uygulama yeri ve zamanı, uygulanan dozu, etki süresi, ilaçlama yöntemi, ilaçlama günlerindeki meteorolojik koşullar gibi pek çok faktöre bağlı olarak değişebilmektedir. Hatalı ve tekniğine uygun olmadan kullanılan bazı zirai mücadele ilaçlarıyla kirlenen su kaynakları ve polen tozları, çok sayıda ergin arı ve yavru ölümlerine neden olmaktadır. Toz halinde kullanılan zirai ilaçlar, sıvı halde atılan ilaçlara oranla arılar için daha zararlıdır. Çünkü toz halindeki ilaçlar, daha kolay yayılır ve polenle birlikte kovana taşınabilirler.

ARICILAR VE BİTKİ ÜRETİCİLERİNE AYRI GÖREVLER DÜŞÜYOR

Arılar, arı ürünlerinin üretimi yanında, bitkilerde tozlaşmayı sağlayarak meyve ve tohum oluşumuna da yardım ederler. Bu nedenle bal arılarının korunmasında arıcılarla birlikte bitki üreticilerine de görevler düşmektedir. Bu anlamda, arılarla çiçekler arasında milyonlarca yıldan beri var olan karşılıklı yarar ilişkisine dayanan işbirliği, bitki üreticisi ile arıcı arasında da sağlanmalıdır.

Arı ölümlerinin nedenlerinin araştırılması ve arıcı, bitki üreticisi ve Devlet tarafından alınabilecek önlemlerin tespiti amacıyla Anayasa’nın 98. ve içtüzüğümüzün 104 ve 105. Maddeleri gereğince meclis araştırması açılmasını saygılarımızla arz ve teklif ederiz.