Biraz sorularla başlayayım dedim yazıma. Ne kadar özgürüz diye zaten her zaman sorarım. Özgürlüğü kim neye göre belirliyor? En merak ettiğim sorulardan biride budur. Çünkü gördüğüm kadarıyla başörtüsünün özgür olmasını istemeyenler kendilerinin özgürlüğünün kısıtlandığından bahsediyorlar. Çok ilginçtir ki bunun derecesini nerden öğreneceğiz anlayamadım. Bu ülke sadece başörtüsünü istemeyenlerin ülkesi mi orasını anlayamadım.
Özgürlüğün sadece kendilerine çalışmasını isteyen kardeşlerimizin bu kadar bencil olmalarının sebebini tam olarak belirleyemedim. Aklımda çok sebep var ama galiba o kadarda kötü niyetli olamazlar diye düşünüyorum. Ben bir insan olarak sizden bir şey talep etmek istiyorum. Bana özgürlüğü öğretin. Biri çıksın özgürlük şudur ve derecesi de budur desin. Dereceli olan şeyinde özgürlük olabilirliğini kendi aklımca düşünmeye çalışıyorum ve yine çelişkiler seziyorum. Demek benim aklımda sorun var. Demek ben çok gerilemişim. Hani bu soruları sorarken gericilik damgası yiyoruz ya o yüzden vurguluyorum. İlerici olup sadece kendi özgürlüğünü düşünmektense gerici olup mağdur insanları düşünmek daha iyi geliyor bana. Sadece özgürlüğün başörtüsü konusunda kısıtlandığını söylemiyorum zaten. Bu güzel ülkemde birçok özgürlük ve haklar kısıtlı derecede. En kısıtlı olanlardan biri başörtüsü sorunu olduğu için bunla başladım.
Bu ülke başörtüsü takan insanların coplandığını da gördü. Ama nedense şimdi üzerlerine su sıkılan gençlik medyada daha çok yer alıyor. Eee boşuna demiyoruz medya taraflı diye. Birde işiniz Doğan Medya Grubuna kaldıysa tek taraflı izlersiniz haberleri. Bu başörtüsü sorununu medya tek parti üzerine atmaya çalıştı. Tabi ki muhalefette sadece bir parti üzerinden gittiğini vurguladı. Ama bana göre bu böyle değil. Bu başörtüsü sorunu tüm ülkenin sorunudur. Hepimizin sorunudur. Nasıl Kürt sorunu hepimizin sorunuysa başörtüsü de tüm Türkiye’nin sorunudur. İnanıyorum ki birçok partide bu özgürlüklerin olmasından yanadır. Ya da öyle umut ediyorum. Bu özgürlüklerin böyle olmasını savunan düşüncenin meydanlarda attığı demokrasi sloganlarıyla zıt düştüğü düşüncesindeyim. Ayrımcılığa karşıyız diye seçim propagandası yapıp ta meclise gelince zihniyetinden vazgeçmeyenlere acıyorum. Demokrasi istiyoruz diye kendini yırtanların hala özgürlüklere karşı şüphelerinin olmasına üzülüyorum. Ya demokrasiyi bize yanlış anlattılar ya da kendileri yanlış biliyor. İşte bu yüzden ısrar ediyorum, birisi çıkıp bize demokrasiyi ve özgürlüğü anlatsın diye…
Siyasi simgesi bikini olanlar! Evet böyle bir başlık attım. Ama kastım herhangi bir olgu ya da tabu değil. Herhangi bir özgürlüğü savunanlara bazı yakıştırmalar yapılıyor ya, bende böyle bir laf dokundurma yapayım dedim. Bu ülkede özgürlüklerin özgür olması taraftarıyım. Özgürlükçü geçinenlerinde zihniyetinin tek taraflı özgürlük olmasından çıkıp kapsayıcı özgürlüklerin taraftarı olmalarından yanayım.
Bu ülke başörtüsü takanlara gidin başka ülkede yaşayın diye adice söylemleri de gördü. Bu adi cümleleri kuranlar hala aramızda yaşıyor ve ben bundan çok utanç duyuyorum. Onlarla aynı toprakta yaşamaktan endişeleniyorum. Bende onlara aynı seviyesizlikle “GET OUT!” diyorum.