Milletvekili iken “Halkın gündeminden ve dertlerinden kopuk bir siyaset' yaptığını iddia ettiği CHP’yi  “Sosyete partisi olduk” diyerek eleştiren, Turgay Develi,  CHPli belediyelerin halkın gündemine odaklanarak Sosyal Belediyeciliğin gereklerinden birini yaparak işe giden vatandaşa ve kısıtlı bütçeyle okuyan öğrencilere Çorba dağıtımı yapmasını eleştirdi.

Nisan 2013’te fetönün yayın organına demeç veren Develi, vekil olduğu dönemde partisinin halktan uzak olduğunu iddia etmiş ve hükümete yakın medyada ses getirmişti! Develi, partisini “halktan kopuk” olduğu için suçlarken aslında kendisinin partisinden çok kopuk olduğu kısa zaman sonra ortaya çıktı.

CHP’nin mesafeli olduğu “yandaş” medyaya çıkması, partisini tartışmaya açmasının yanı sıra özellikle sözde “Kardeşlik Projesi”nde fetönün Cami-Cem evi kompleksine sahip çıkan açıklamalar yapması aslında Develi’nin ne partisiyle ne de tabanıyla barışık olmadığının ispatıydı.

Hele ki, Ankara Tuzluçayır’da temeli atılan ancak Alevi vatandaşların asla kabul etmeyeceğini belirttiği Cami-Cem evi kompleksine karşı çıkanlara söyledikleri hafızalardan silinmedi.

MURAT BERHUN’UN TURGAY DEVELİ HAKKINDA 4 NİSAN 2013’TE KALEME ALDIĞI “SOSYETE PARTİSİ” YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ..

Kendisi CHP milletvekili iken, partisini “Sosyete Partisi” olarak tanımlayan bu nedenle kendisi de CHP’de siyaset yaptığı için doğal olarak Sosyete olan Turgay Develi, Cami-Cem evi kompleksine karşı çıkan Alevilere 2 Nisan 2013'te Cemaatin yayın organına bakın neler söylemişti;

***

"CHP Adana Milletvekili Turgay Develi, projeye karşı çıkanların provokatörlükten başka bir şey yapmadığını söyledi. ‘Kardeşlik projesi' olarak nitelendirdiği çalışmayı toplumda barışın temini adına çok önemli bulduğunu belirten Develi, 'İnananların ibadetlerini aynı kompleks içerisinde kendilerine ayrılan yerlerde yapmasının kime ne zararı olabilir?'

'Problem ne? Türkiye’de insanlar ibadet yapmak istiyorlar mı? İstiyorlar. Kardeşim gir yap işte. Oraya açılıyor cemevi. Bunu gündemden çıkarmak gerekiyor. Çıkartmıyorlar. İşte ‘cemevlerine özgürlük, Alevilere özgürlük. Biz ayrı statü istiyoruz.’ Yani. Buyur. Yani sen ibadet yapacak yer aramıyor musun? Git yap. Orada duruyor. Ama hayır. Onun üzerinden siyaset yapabilmeleri için bunun olmaması gerekiyor”

***

Özgürlükleri ve farklılığın zenginlik olarak kabul gördüğü CHP’de, Sosyete Develi işte bunları söyledi. Alevileri de “provakatör” ve  “Cem evi üzerinden siyaset yapanlar” olarak niteledi.

ALEVİ VATANDAŞLARDAN TURGAY DEVELİ’YE “PROKATÖR” TEPKİSİ HABERİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Develi, “Bu kompleks çok eksik. Kardeşlik projesi genişlemeli. Bu Komplekste sinagog, kilise de olmalı” diyemedi!... Tabiki de diyemezdi. Çünkü amacın başka olduğu baştan belliydi. Derin analizler yapan, usta gazeteci! Sosyete Develi’nin bunu bilmemesi de imkânsızdı.

Bu kadar partisinden kopuk siyaset yapan Turgay Develi tabi ki, partisi tarafından bir daha aday gösterilmedi. Hatta Develi, siyaseten söylenen “Muhtar bile olamaz” ifadesinin hakkını verircesine partide hiçbir görev alamadı.Partiden silindi..

Yani partiden dışlandı.

2013’te söylediği “halkın gündeminden ve dertlerinden kopuk” siyaset yapan parti yerine şimdi CHP’li Belediyeler halkın içinde, halka dokunan siyaset yapıyorlar. Üretime yoğunlaşıyorlar. Süt dağıtan, çorba dağıtan CHP’li Belediyeler Sosyal Belediyeciliğin gereğini yapıyor.

Ama Sosyete Turgay Develi, şimdi de bunu eleştiriyor. Tabiki şaşırtıcı değil. Vekilken, Partisine "Sosyete partisi olduk" diyen  "Laiklik peşinde koştuk" diyerek, laikliğin peşinde koşulmaması gerektiğini izah etmeye çalışan! Turgay Develi'nin siyaseten var olmak için eleştirmesi gerekiyordu. 

Ancak; Develi’nin sözlerine ve samimiyetine bakmak lazım.

Ne kadar samimi ne kadar gerçekçi?

ŞİMDİ SORU ŞU:

Çukurova Belediyesi yıllardır çorba dağıtımı yapar. Bu Sosyal Belediyeciliğin bir değeridir. Onu görmek istemeyen (Medyada sıkça haber oldu. Görmemesi imkânsız. Görmek istemiyordur) Sosyete Turgay Develi, Seyhan Belediyesinin işe giden vatandaşa ve okula giden öğrencilere sabahları çorba ikram ederek “sabah kahvaltısı” bütçesine katkı sunmasını neden eleştirir?

Evet, Merak ediyoruz.

Acaba altından bir şey çıkacak mı?