İşte o yazı;

RECEP ALİ AKSOYLU
[email protected]

ADANA’DA KAYIP 2 PUANA RAĞMEN RİZESPORDAN ÜMİTLİYİM
ÇayKur Rizespor, A.Ş. statüsünde yapılanmasının beşinci yılının ilk deplasmanında Adanademirsporla oynadı. Rizespor, Adana’nın sıcak ve nemli iklimine bir nebze uyum sağlamak için kente Cuma gününden giderek kampa çekilmiş ve kendinden çok emin, 3 puana kilitlenmiş olarak 5 Ocak Stadındaki müsabakaya çıkmıştı. 
Maça öyle de başladı ve henüz 10. dakika da 1-0 öne geçti Uche ile yeşil mavili ekip. Uche Kalu belki Gaziantep Belediye maçındaki kadar etkili değildi ama özellikle ilk yarıda Jallow’la çok iyi bir ikili oluşturdu.  İlk golü attı, “sen tamamla” dediği iki alda attan Jallow ikincisini de atsa skor 3-1 olacak ve 3 puan rahatlıkla hanede olacaktı. Daha maçın ilk çeyreğinde her pozisyonda ekarte ettiği Demirspor’un stoperi Alhassan’ın 20. Dakikadan sonra Uche ile karşı karşıya kaldığı her pozisyonda elleri ayaklarının birbirine dolaşırcasına paniklemeye başlayınca ikinci yarı oyuna devam edemeyeceğine önceden kanaat getirebiliyorduk. Ama bu Uche de tıpkı arkadaşları gibi maçın son çeyreğinde oyundan düştü. Düşenlerin başında da 60. dakikadan itibaren 30 metrelik bir alanın dışına çıkamayacak kadar takati kesilen, yakaladığımız kontrataklara takoz olan, hatta yediğimiz ikinci golünde başlangıcı olan Cenk Ahmet’ti. Cenk Ahmet geçen yıl takdir ettiğim oyuncular arasındaydı ama belli ki hava koşullarını en çok onu etkilemişti.
Etkilenmeyecek gibi de değildi hani. Biz tribünde sırılsıklam olmuşuz terden, gecenin o saatinde hissedilen sıcaklık 40 derece civarında. Bu iklim koşullarında iyi kötü mücadele eden tüm sporcuları peşinen tebrik etmek gerekir. Bu yaklaşımla baktığımda başlangıçta kaybettiğimizi düşündüğüm 2 puan için, hayır haksızlık etme deplasmanda, bu koşullarda bir puan almak, ortaya da ezik futbol koymamak bile başarıdır diye düzeltiyorum.
Devre arasında kaçak olmayan (!) çayımızı yudumlarken kaçırdığımız 3-4 net gole yanıyorduk ama içimizde bu maçtan puan kaybedeceğimize dair kuşku yoktu. Takım iyi oynuyordu. Ama ikinci yarı karşımızda daha diri bir Demirspor vardı, seyircide durmaksızın motive ediyordu takımını. 2-1’i bulduktan hemen sonra Jallow, jeneriklere girecek tarzda bir vuruşla golü kaçırmasa fark ikiye çıkacak, muhtemelen Demirspor toparlanmayacaktı. Atamayana atarlar misali, buna bir de orta sahamızın oyundan tamamen düşmesi eklenince gol geliyorum demeye başladı adeta. Kalecimiz David’in Emre’nin füzesine, Gökhan’ın kafasına olduğu gibi yapacağı bir şey yoktu. Zaten yediği ikinci golün öncesinde sakatlanma pahasına Gökhan’ın ayağından mutlak bir golü çelmişti.
Engin hoca, Rizesporu 4-4-2 düzeninde sahaya sürdü ama müsabaka 70-80 metrelik geniş bantta oynanmaya başlayınca özellikle son 25 dakikada bu diziliş 4-4-0-2’ye dönüşmüştü. Öndeki 2 forvet ne ortadan, nede kanatlardan destek alabiliyordu. Orta sahada kocaman boş alan çok net görülebiliyordu. Engin Hocayı bu noktada değişiklik tercihlerinde ve gecikme konusunda eleştirebiliriz. Ama maçı kenarda oyuncularıyla beraber yaşadığını, müdahalelerde bulunma gayretini göz ardı edemeyiz. 
Adanademirspor ve Şapka Çıkarılacak Seyircisi
Adanademirspor, Adana’nın ikinci takımı, lige de bu yıl çıktılar. Takım yenilenerek sezona Güvenç Kurtar tarafından hazırlandı, liglerin başlamasına az bir süre kala da sezon öncesi adı Rizespor ile de anılan Osman Özdemir hoca sorumluluğu üstlendi. Geçen yıl Adanaspor iç saha maçlarını 4 bin ortalama seyirciye oynarken Demirspor 6 bin seyirci ortalaması ile sezonu kapatmış. Sezona ilk altıya kalabilirsek başarılı sayılırız parolasıyla başlayan Demirsporu, Çaykur Rizespor maçında 12 bin civarındaki taraftarı hiç susmadan, ama ağza hiç küfür de almadan destekledi. Asla rakip aleyhinde tezahüratta bulunmadıkları gibi Uche’nın ilk gölü attıktan sonra Adanademirsporun mavi beyaz forma giymiş “Şimşekler” tribününü Rizespor taraftarları zannedip koşup sevincini paylaşmasına bile taşkınlık yapmadılar. Tüm Rize kafilesine candan ev sahipliği yapan Demirspor yöneticilerine de candan teşekkür ederek bahsi kapatacağım.
Rize’de Taraftar Neden Tribünde Değil!
Şampiyonluğa oynayıp binin altında seyirciyi ancak tribününe çekebilen Rizesporun böyle bir seyirciye sahip olabilmesi ne güzel olurdu demekten kendimi alıkoyamıyorum ama bir yanda da A.Ş. nin değerli kurmaylarının bu hususu etraflıca analiz edip etmediklerini de kendime sormadan edemiyorum. Seyirci neden maça gitmez? Seyirci neden maça gelmez?  
Bir an düşünün demirsporun seyircisi gibi tribünlerde sizi destekleyenleri…
Adanademirspor mütevazi ama PTT 1.Ligde zirveyi zorlayacak diri bir takım. Hadlerini bilerek oynadılar. Maçta bir çok kurtarış yapan kaleci Ramazan ve santrafor Gökhan Kaba Rizesporun eski oyuncuları. Sanki daha bir bilenerek oynadılar. Rize’de gol vuruşu konusunda cimri olan Gökhan’in 1-1’i sağlayan kafa vuruşunu Rizespor stoperlerinin kademe hatası gölgeleyemez. Takımın en iyisi, beraberliği Demirspora sağlayan ikinci yarı oyuna giren Trabzon’lu Erçağ’dı. Takati kesilen Ahmet Cenk’in geri de gelemediği Rizesporun sağ kulvarını kaleye direk inen ataklarıyla hallaç pamuğu gibi attı.
Özü… Sezonun henüz ikinci haftası olmasına karşın takımın motivasyonu, uyumu beni ileriye dönük olarak umutlu kıldı. Yakaladığımız pozisyonları gole çevirebilmiş olsak maçı ilk yarıda tamamlayabilirdik. İkinci yarıda da iklimin ağırlığına takılıp 3-4 futbolcuyla yakaladığımız kontratakları rakip kale önüne taşıyabilmiş olsaydık yine 3 puanla dönebilirdik. Ayrıca unutmamak gerekiyor ki, cezalı Mesut ve Onur ile takımın bel kemiği olarak gösterilen sakat Kenan ve son hafta transfer edilen Mısır Milli Takımının direk oyuncusu Hossam Hassan'ın da takıma katılmasıyla Çay Kur Rizespor’u bu yıl afaganlar basmadan keyifle izleyebileceğiz.
Recep Ali Aksoylu
Adana, 03.09.2012