ADD Adana Şubesi'nde düzenlenen 'Bölge Toplantısı'na katılmak üzere kente gelen Çölaşan, burada gazetecilerin kendisine yönelttiği sorulara da yanıt verdi. Toplumdaki ekonomik, sosyal ve kültürel anlamdaki farklılıkların, bugün Türkiye'yi etnik kökende bir bölünme ve ayrışmaya sürüklediğini, bunun da emperyalist güçlerin Türkiye üzerinde oynadıkları oyunların bir yansıması olduğunu savunan Çölaşan, bu açıdan bakıldığında Atatürkçü düşüncenin bugün daha çok önemsenmesi gerektiğini söyledi. Çölaşan, "Çünkü başımıza gelen bütün bu kurgulamalar, Atatürkçü düşüncenin temeli olan; 'bağımsız bir siyasetin ancak bağımsız ve güçlü bir ekonomiyle mümkün olabileceği' ilkesinden uzaklaşılırken, bağımlılık politikalarıyla ekonominin çözülmesi ve ulus devletin yıkılmasıyla ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla bugünleri aşacağımıza elbette inanıyoruz ama bugün içinde bulunduğumuz süreçte yaşanan sorun ve sıkıntılar bunlar" diye konuştu.
"UZLAŞMAK YERİNE DAYATILAN BİR ANAYASA, DEMOKRASİ GETİRMEZ"
Anayasa değişikliğine yönelik girişimleri değerlendiren Tansel Çölaşan, bugün gelinen noktada anayasanın tümden değiştirilmesine yönelik bir gündemin topluma dayatıldığını iddia ederek, hükümetin anayasa değişikliğine yönelik görüş ve düşünceleri başta olmak üzere bu konuda yapacakları çalışmaların içeriği hakkında kamuoyunu bilgilendirmesi çağrısında bulundu. Çölaşan, "12 Eylül'ün getirdiği bu parlamentoda, bugünkü mevcut seçim ve baraj sisteminin doğal bir sonucu olarak oluşmuş bir parlamentoda herhangi
bir uzlaşma sağlanmadan yine bir dayatmayla ortaya çıkacak bir anayasa, asla Türkiye'nin demokratikleşmesinde rol oynayamaz. Anayasanın tümden değiştirilmesi yönünde teklifi olan iktidarı, görüşlerini ve düşüncelerini açıklamaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"YÜZDE 10'LUK BARAJ DÜŞÜRÜLMELİ"
Öncelikle yeni bir 'seçim sistemi' oluşturarak, Siyasi Partiler Yasası'nın değiştirilmesini ve barajın düşürülmesin isteyen Çölaşan, "Tüm bunlar yapıldıktan sonra bir seçime gidilmesi ve seçim sonrası oluşacak bir parlamentoda halkın tüm kesimlerini içerecek bir uzlaşmayla ancak bir anayasa yapıldığı takdirde Türkiye'nin demokratik bir anayasasının olacağını hatırlatmak istiyoruz" dedi.
"HAVA DESTEKLE BİR KARA HAREKATIYLA TERÖR BİR GÜNDE ÇÖZÜLÜR"
Bir gazetecinin artan terör olayları konusundaki görüşlerini sorması üzerine Çölaşan, terör için siyasi bir çözümün şart olduğu görüşünü savundu. Bugün Türkiye'deki terör olaylarının dış kaynaklı olduğuna inandıklarını belirten Çölaşan, "Terörle müzakere edilmez. Terörün kaynağının artık Kandil'de olunduğu biliniyor. Göstermelik hava harekatlarıyla değil, gerçekten daha önce yapıldığı ve başarılı olunduğu gibi kara harekatıyla terör sorunu bir günde bitirilebilir" yorumunda bulundu.
"SORUNA SINIFSAL VE EKONOMİK AÇIDAN BAKILMASI LAZIM"
Çölaşan, MİT ile PKK arasında yapıldığı öne sürülen görüşmelere ilişkin, "Demokratik olduğundan kuşku duyduğumuz bu çözümler, kesinlikle askeri yönden terör bitirildikten sonra ele alınmalı. Kimine göre 'Kürt Sorunu', kimine göre 'Doğu Sorunu' ama bana göre bu; sınıfsal ve ekonomik yönden bakılması gereken bir sorun. Sorunun, sınıfsal ve demokratik temellerde oturup konuşulması ve bu çerçevede çözülmesi gerekir" dedi.