Adana Emniyet Müdürü Mehmet Avcı'nın molotof kokteylinin bomba sayılması için yaptığı çağrı medyada "Üzüm yemek değil bağcıyı dövmek" türünden değerlendirildi.
Avcı, İhlas Haber Ajansına yaptığı açıklamada molotof kokteylinin likit bomba olarak tanımlanmasını ve buna göre bir yasal düzenlenmenin yapılmasını istedi. Bu bağlamda likit bomba ile mücadelede polisin silah kullanma yetkisi kendiliğinden doğuyordu.
Ancak dün internet medyası haberi amacına hizmet etmeyen bir şekilde kısmende çarpıtarak verdi. Şurası iyi bilinmelidir ki Türkiye bir hukuk devletidir ve terörle mücadele hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde yapılır. Ve de terörle mücadelede hangi yasal desteklerin olmasını gerektiğini en iyi mücadele içerisinde yer alanlar bilir. Bu nedenle Avcı'nın açıklaması makul bir terörle mücadele uzmanı önerisi iken medya bu haberi reytinge kurban etmeye kalkıştı.
Biraz sorumluluk, lütfen..
* * *
Adana'da son aylarda yaşanan dördüncü elde patlama önceki gün gerçekleşti.. Bomba imal etmeye kalkışan dört gençten ikisi hayatını kaybetti.. Edindiğim istihbarata göre bu çocukların aileleri cenazeyi almak için gelen terör yandaşlarını Adli Tıp'a yaklaştırmamış.. Yerinde ve doğru bir tavır..
Keşke bu duyarlılığı evlatları bomba imal etmeye kalkışırken de gösterebilselerdi..
Avcı da buna değindi..
Adana Emniyet Müdürü Mehmet Avcı ailelere seslenerek çocuklarına sahip çıkmalarını istedi.. "Hak talep edilme bahanesiyle insanlar, çocuklar öldürülemez.. Daha önce de organları kopan gençlerimizi gördük.." dedi..
Avcı haklı, sorumluluk aileden başlıyor..!
* * *
Bununla ilgili bir konu daha..
Geçen Cumartesi günü, terör örgütü mensupları Ova Mahallesi'nde bir gösteri düzenledi.. Gösteriye katılmayan Kürt kökenli bir aile saldırıya maruz kaldı.. Eşkıyalar o ailenin evine (hem de içinde insanlar varken) molotof kokteyli atıp yangın çıkardı..
Barbarca, haince..
O ailenin evine polis daldı ve evdekileri alevlerden çekip aldı.. Soruyorum; Kürdüm diyenleri hak aradığını iddia eden o eşkiyalar mı yoksa devleti mi daha çok seviyor.?