Demokrasimize ve geleceğimize kapitalizmin öğüdü ile Gezi Parkına AVM’yi “dikeceğim de dikeceğim, ağaçları sökeceğim de sökeceğim” inadıyla kasteden, huzur ve barışımıza karşı "darbe" yapmak isteyen, gayri milli, rantçı, kapitalist, takiyyeci, oligarşi düzenini bağrına basan, yabancı finans kartellerinin eteğine sıkı sıkıya yapışan, halkın alın terini ve el emeğini tefeci çetelere doğrudan hortumlayan, zulmüm hafızalara kazınan bu ceberut hegemonyasına demokratik yollardan seçimlerde hesap soracağını unutma Türkiye’m!
28 Şubat günlerinin çok daha katmerlisini, anayasayı, hukuku, demokrasiyi insan hak ve hürriyetlerini hiçe sayarak 2013 yılında bile icra etmekten çekinmeyen, dikta uygulamaları zirve yaptıran, halka karşı devletin tüm güçlerini kullanarak gerçekleştirdiği Taksim tahliyesini karnaval kibirliliğinde şehir mitingleri tertip ederek kutlayan, sulta zihniyetinin zirve yaptığı bugünlerin uygulamalarını demokratik olarak seçim sandıklarına yansıtmayı unutma Türkiye’m!
Kendisini seçen –seçmeyen herkesin Başbakanı olduğunu müteaddit balkon konuşmalarında halka söz verdiği halde, evde tuttuğu %50 ve tutamadığı diğer %50 olarak cemiyeti bir elmanın iki yarımları gibi ortadan ikiye ayıran zihniyeti, demokratik protesto haklarını kullanmakta olan yüz binlerce insana “sidikli”, “çapulcu”, “ayyaş” ve nice küfürlü ve küçültücü yakıştırmalarla ötekileştiren anlayışı ve bütün bu olan bitenlere karşı kulağını tıkayan ve gözünü kapayan yandaş medyayı, tarih durdukça ve dünya döndükçe seçim sandıklarında alt edebileceğini unutma Türkiye’m!
Aklında fikrinde darbe ve zorba olmayan, zeki, esprili ve munis 21. yüzyılın göz kamaştıran gençliğini “ihtilal provaları yapıyor” olarak okuyan ve gören, gölgeleriyle kavgalı ve özgüvensiz iktidarın vicdansız uygulamalarını hafızanın nakisasına kurban etmeyerek seçim sandıklarına kadar taşıyabilmeyi unutma Türkiye’m!
Sadece yargı kararlarına uyacaklarını söylemeleriyle sona erebilecek demokratik gösterileri zorla terbiye etmeye kalkarak, protestoların günlerce uzamasına sebep olan, bu kibir kulelerinin merhamet bilmez tavırlarını demokrasi ve hukuk ajandanın bir yerlerine yazarak seçim sandıklarına kadar taşıyabilmeyi unutma Türkiye’m!
Ülkesine ve ülkesinin geleceğine kendi çıkarları için kast eden, faizden, haramdan, kamu malından nemalanmayı bir yaşam döngüsü haline getirmiş, geldiğinin bin katı kadar zenginleşmiş ve vadiler dolusu kul hakkını omuzlarına yüklemiş her seçilmişi kara listene al ve onların tamamını sandıkta sen unutma Türkiye’m!
Göstericilerin haklı olduğunu dudaklarını ısırarak, dişlerini sıkarak söyleyen ve bunun göstergesi olarak ise, atmosferi kirletecek ve ozon tabakasını delecek kadar bu halkın çocukları üstüne biber gazı ve kimyasal maddeler konsolide edilmiş tazyikli su püskürten, vicdandan mahrum yetkilileri demokratik olarak seçim sandıklarında sen unutma Türkiye’m!
Meclisin iradesini tanımayarak, tezkere geçmediği halde ülkemin hava limanlarını Amerikan bombardıman uçaklarına istasyon yaparak, 10 binlerce defa Iraklı Müslümanları ateşe tutturan bu iktidarın icraatlarını seçim sandıklarında sen unutma Türkiye’m!
Yıllarca Anadolu insanının bir simit ve bir bardak çaya mahkûm edildiklerini söyleyerek iktidara gelenlerin, halkı kurtaracaklarını söyleyenlerin, geçen 10 yıl içerisinde kendilerini kurtarmakla kalmayıp, Karunlar kadar zenginleştiklerini, halkı makarna ve kömür çuvallarıyla terbiye edip sindirdiklerini, halkı küçümseyip “gözünüzü toprak doyursun” ve “ananı da al git” dediklerini seçim sandıklarında unutma Türkiye’m