Ersöz, başvuruda hem özgürlük hakkı ihlali hem de soruşturmadaki usulsüzlüklere dikkat çekildiğini belirtti. Kararın siyasi amaçlarla alındığına dair güçlü izlenimler bulunduğunu vurgulayan Ersöz, şu ifadelere yer verdi:
“Başvuruda, gözaltı ve tutuklama kararlarının özgürlük hakkı ihlali oluşturmasının yanı sıra; soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisiz olduğu, tutukluluk incelemelerine avukatların çağrılmaması ve kısıtlama kararları gibi hukuka aykırı uygulamaların siyasi amaçlarla yapıldığı izlenimi aktarıldı. Bu durum Yetki Saptırması Yasağı’na da aykırıdır.”
Ersöz ayrıca, İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği’nin 31 Temmuz 2025 tarihli kararında Karalar’ın isminin dahi yer almadığını, başka kişilerle ilgili bilgilerin karara yazıldığını ifade ederek, “Bu durum bile tutukluluk incelemelerinin ne kadar özensiz ve baştan savma yapıldığını göstermektedir” dedi.
Başvuruda ayrıca:
-
Dosyanın Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmesi gerektiği,
-
Soruşturma dosyasına erişim kısıtlamasının hukuka aykırı olduğu,
-
Tutuklamanın siyasi amaçlarla gerçekleştirildiği vurgulandı.
Ersöz, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 73. maddesi kapsamında, Karalar’ın seçilmiş bir belediye başkanı olduğu ve temel haklarına yönelik ciddi bir tehlike bulunduğu gerekçesiyle tedbir uygulanmasını da talep ettiklerini açıkladı.