Çukurova, verimli tarım topraklarını kaybetmeye devam ediyor. Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü, bilim insanları, ziraat mühendisleri, zeytin dostları ve ziraatçi öğrenciler anlatıyor. İçerisinde 386 genotip barındıran zeytinliğin tam anlamıyla bir 'GEN MERKEZİ' olduğunu belirtiyor. Alanın yok edilmemesi için mücadele veriyor. Mücadelenin yargı aşamasında yanlışlıklar da yapılıyor ama sonuç olarak zeytinliğin elden gitmemesi için uğraş veriliyor.
Uzmanlar, Türkiye'nin ikinci, dünyanın sayılı zeytin gen merkezi olduğunu belirtiyor bu alanın. Bahsedilen yer Adana'da... Böyle bir merkez Adana'nın dışında bir de İzmir'de var. Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) alanın korunmasına yönelik rapor da hazırlıyor. Yasalar da zeytinlik alanları korumanın bir vatandaşlık görevi olduğunu belirtiyor.
Demiştik ya sözümüzün başında tarım alanları bitiyor diye... Tüm dünya ülkeleri verimli tarım arazilerini "STRATEJİK" olarak değerlendirir. Gıda fiyatlarındaki artışı da göz önüne aldığınızda bu stratejinin önemi bir kez daha anlaşılır.
2008 yılında başlayarak dünya çapında tartışma yaratan ve küresel kriz nedeni ile gündemden düşer gibi olan gıda fiyatlarındaki artış 2010'dan itibaren yeniden alevlendi. Ülkemizi ve tarımsal politikalarımızı yakından ilgilendirdiği yadsınamayacak olan bu önemli soruna küresel açlık tehlikesi yaşayan çeşitli dünya ülkeleri de çözüm arıyor. Türkiye'de ise Mart ayı itibariyle yıllık yüzde 13.4'e varan gıda fiyatları artışları dikkat çekiyor. Ülkemiz, gıda fiyat artışında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında 5. sırada yer alıyor. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde gıda harcamalarının, hane halkı tüketimleri içinde daha büyük payı oluşturduğu göz önüne alındığında fiyat artışlarındaki etkinin daha şiddetli hissedildiği açıkça ortaya çıkıyor.
Otoritelerin yaptığı açıklamalar Adana'daki yetkililerce biraz olsun dikkate alınmalı. Sayın Valimiz İlhan Atış ve yardımcısı Reşat Özdemir, yukarıda bahsettiğimiz alanın 'GEN MERKEZİ' olmadığını savunuyor. Halbuki, akademisyenler 70'li yıllardan bu yana geliştirilen alanda sayısız yeni çeşit yetiştirildiğini, öğrencilerin eğitim amacıyla buradan önemli kazanımlar çıkardığını anlatıyor. Israrla ve inatla dünyanın sayılı 'ZEYTİN GEN MERKEZİ' olduğunu vurguluyor.
Birinci gerçek şu ki; gen merkezi olsun veya olmasın buradaki zeytin ağaçları sökülüyor. İkincisi; Adana tarımında bir dönem daha kapanıyor. Üçüncüsü; tarım ve gıdanın birinci gündem maddesi olduğu dünyanın aksine biz elimizdeki değerleri yitiriyoruz. Dördüncüsü, beşincisi, altıncısı....
Sıralamaya gerek yok.
Otoriteler bas bas bağırıyor. Diyorlar ki; "Öyle bir zaman gelecek, yiyecek ekmek, içecek su bulamayacaksınız. Stratejinizi belirlerken 'TARIM' önceliğiniz olsun.”
Yoksa aç kalırsınız!..