Ortadoğu coğrafyasının son 50 yılı incelendiğinde her bayramın kan ve gözyaşına sahne olduğu kolayca anlaşılacaktır. İslam coğrafyasında topyekün girişilen savaş ve savaş kışkırtıcılığı en çok da çocukları vuruyor. Körpecik bedenler ne olduğunu anlamadan göçüp gidiyor bu dünyadan. Hayatta kalanlar da yerinden yurdundan oluyor. Tüm dünyanın gözü önünde Filistinli çocuklar katlediliyor. Irak’ta, Suriye’de göçe zorlanan ailelerin çocukları gıda yetersizliğinden, sıcaktan hayatını kaybediyor. Müslümanların bayramı olmasına karşın İslami kimlik taşıyanların birbirlerini acımasızca öldürmesine tanık oluyoruz ne yazık ki!
Emperyalist güçler, Irak’ta yaşananlara sessiz kalırken, Filistin’deki durum karşısında “Saldıranların savunma hakkı var” diyebiliyor. Savunmasız çocuklar, gençler topraklarını savunma adına canını hiçe sayarak tanklara taş atıyor ama demokrasi havarisi kesilenler nedense sus-pus oluyor.
Terörün her türlüsünü lanetlemek, masum insanların ölümünü kınamak yetmiyor belli ki! İşte tüm bu keşmekeş, vurgun, talan ve başıboşluk içerisinde giriyoruz bayrama. 
Kimi ülkelerde çocuklar bayram sabahına canlı çıkabilmenin tedirginliğinde. Kimileri anne-babasız bayramın anlamsızlığını yaşayacak. Kimi aileler sabahtan itibaren mezarlıklarda çocuklarına ağıt yakacak. Kimileri de kaybolan çocuklarına ağlayacak.
Tüm çocuklar geceden başuçlarına koydukları ayakkabılarını, yeni giyeceklerini giymenin heyecanıyla uyanmayacak bayram sabahına…
Bayram harçlıklarının bir anlamı olmayacak yani…
Harçlık da alamayacaklar ya…
Son yıllarda yaşanan trajedi bu bayram da tekrarlanıyor ne yazık ki!
Yine bir bayram, yeni bir bayram…
Ve çocuklar yine ölüyor…
Bayram gelmiş neyimize…
Yine kan damlıyor yüreğimize…

ÇİFTE BAYRAM!

Söz bayramdan açılmışken bir de bizim gazetecilerin bayramına göz atalım isterseniz. Bildiğiniz gibi 24 Temmuz Basında Sansürün Kaldırılışının 106. Yıldönümüydü. Buruk bir kutlamayla yetinmek zorunda kaldığımız 24 Temmuz’da gazeteci dostların duyarlı davranışıyla bir araya geldik. Basın açıklaması yaptık. Sorunun bir parçası olmamak için sorunumuza sahip çıktık. 2014 yılının ilk 6 ayında 981 gazeteci işten çıkartılmış. 56 gazeteci de çeşitli nedenlerle işinden istifa etmeyi tercih etmiş. Yani hükümetin ileri demokrasi vaadleri de yeni yılda temiz bir sayfa temennileri de işe yaramamış.

Anlayacağınız basın da çifte bayram yapıyor!