Koalisyon flörtleri,
Liderlerin son dakika açıklamaları,
9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in vefatı,
Atatürk Orman Çiftliği'ne yapılan, yasaya aykırı,
kanunsuz ve adı Kaçak olan, binlerce odası ve aylık milyonluk giderleriyle,
Beyaz Saray'ın masrafları bile yanında sadaka kalan, Başbakanlık hizmet binası (!)
adıyla anılan sarayın, Cumhurbaşkanlığına nihayet devredilecek olması,
bir yana, haber satırları arasında dikkatimi çeken başka bir gündem vardı dün.
Bursa İnegöl İlçe Milli Eğitim Müdürü (!) Mustafa Karaaslan'ın
Ramazan ayının ilk gününde attığı mesaj...
Aklı AKP'ye çalışan bu minik müdür,diğer ağabeyleri gibi,
din adına gerçekleşen yada bir şekilde İslam diniyle bağlantılı olan bir mevzuyu,
evirip,çevirip Mustafa Kemal Atatürk'e bağlamayı iş edinmiş.
Ulu önderin fotoğrafını kullanıp yanına da 
"SICAK DİYE ORUÇ’U BOZMAYIN BURASI DAHA SICAK. 
K. ATATÜRK” 
yazılı bir mesajı takipçileriyle paylaştı.
Bu mesajdan çıkacak çok anlam var aslında,
anlaşılan sözde bu ilçe Milli Eğitim Müdürü birincisi boşuna 
üniversite okumuş, zira imla kurallarından bihaber...
İşte bunun gibi gibi oksijen yakan,bir ağaç kadar çevreye faydalı olamayan
öğretmen atayan,müdür görevlendiren ve müfredat düzenleyen AKP, gelecek için cehennemi
diğer tarafta değil,bu dünyada yaşatacak.
Aslında çok kızamıyorum, kafaları ancak bu kadar çalışıyor,
Diploması ve kendisi olmamış bir insan vücudu!
Bu yollarla, Atatürk'e dil uzatan olgunlaşmamış beyin hareketiyle,
Bursa'ya il Milli Eğitim Müdürü olma gayreti seni taşımaz oralara artık.
O geçen on yılda tutardı!
İşin dini açıdan tarafı ise, Allah yerine hüküm veriyor olması,
bir nevi "Şirk" ve asıl ateş seni sarıp sarmalayacak,haberin olsun.
Bu mesajın ve partili ağabeylere gönderilen sinyalin manevi yanı ise,
yolsuzluk yapanların,devlet parasını yüksek ihalelerle yandaşlara peşkeş çekilmesi,
ayakkabı kutuları,kol saatleri,milyon Euro'luk hırsızlıklar, çiftçiye işçiye çek gitler,
maden ocaklarını arkadaşlara,damatlara verip toplu mezarlar açanlar,
başka ülkelerde iç savaşı körükleyip, binlerce insanın ölümüne neden olmalar,
gemiler,uçaklar,saraylar,bir asgari ücrete denk gelen çay bardağıyla alınan yudumlar,
dahası Kur-an'la Makara geçenlerin gideceği yerin cennet olduğunu düşünen
bir Milli Eğitim Müdürü var!
Atatürk'ün yüceliğini, büyüklüğünü yazmayacağım da,
şunu da belirtmeden geçemeyeceğim,
Köpek diyerek aşağılanan hayvanlar bile yediği kaba,kendisine uzanan ele
yan gözle bakmazken,ölüye bile saygı duyan hisleri varken,
sen,
sözde müdür !,
onun sayesinde oturduğun o makam, resminin altında çalışıp,imza attığın o evraklarda ki Türkçe,
ki anladığım imlayı bilmeyen bir müdüre Türkçe'yi anlatacağız,
Dünyanın önünde düğme iliklediği bir lidere yazı yazmak...
Bu tür adamlara "Köpek" diye hitap etmeyin, lütfen...
Gerçekten ayıp oluyor...
Benim bir köpeğim var, inanın daha onurlu ve ayıbı bilen bir yaratık.
Peki bu kim?
Şimdi soruyorum, 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sosyal medyadan eleştiri yapanlar
hemen savcılığın karşısına çıkarılırken,
hatta ceza alırken,
Atatürk bir Cumhurbaşkanı, devlet büyüğüne,
üstelik ona hakaret,suç sayılmayacak mı?