Ekonomist Mustafa Sönmez, Türkiye’de dış kaynak girişinin sürdüğü dönemlerde doların düşük, büyümenin ise yüksek seyrettiğini ancak kaynak girişi azaldıkça doların yükseldiğini ve krizin baş gösterdiğini vurguladı.

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi tarafından Mustafa Çampınarı’nın moderatörlüğünde, Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleşen ‘Kent-Kır Yağmasının Sonu; Büyük Kriz’ konferansına konuşmacı olarak Ekonomist Mustafa Sönmez katıldı.

Konferansa, TMMOB Adana İKK Sekreteri Erol Salman, CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, CHP 26. Dönem Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, Seyhan Belediyesi Başkan Yardımcısı Hıdır Çak, İMO Adana Şube Yönetim Kurulu üyeleri, TMMOB’ye bağlı odaların Adana şube başkanları, çeşitli sendika ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.

TURANBAYBURT: KENT RANTÇILARINA KARŞI KOYMAMIZ GEREKİYOR

Toplantının açılış konuşmasını yapan İMO Adana Şube Başkanı Zekeriya Turanbayburt, insani ve etik değerlerin ayaklar altına alındığı, özgür iradelerin, düşlerin yok edilmek istendiği bir dönemde yaşandığını vurguladı.

Siyasi iktidarın, gücünü önemli ölçüde, arazi rantı üzerinden inşaata dayalı sermaye ilişkilerine bağladığını, imar affı uygulamasının da iktidarın gücünü tahkim etme, yeniden istikrarını sağlamaya dönük hamlelerden birisi olduğunu ifade eden Turanbayburt, şunları söyledi:

“Bundan önce çıkarılan tüm af kanunlarında olduğu gibi bu imar affı düzenlemesiyle yasa, yönetmelik, idari işlem, içtihat, gibi tüm mevzuat düzenlemeleri adeta toprağa gömülmüş; ülkemizin tüm doğal, tarihi, arkeolojik ve kültürel varlıklarının üzerine bir kez daha beton dökülmüştür. Tüm bu hususlar nedeniyle imar affı bir halk sağlığı bir can güvenliği ve demokrasi sorunudur! İmar affı, tam da konferansımızın adında ifade ettiğimiz gibi “Kent – kır yağmasıdır”!”

Adana’nın, pek çok sorunu olduğunu, plansızlığın ve denetimsizliğin ortaya çıkardığı bu ağır sonuçların, bugün karşımızda çözüm beklediğini ifade eden Turanbayburt, “2019 Martında yerel seçimler olacak. Kentleri içinde yaşayanlara yabancı hale getiren, ortak amaçlarını hiçe sayarak bir meta haline dönüştüren yerel yöneticilere, kent rantçılarına bilim ve tekniğin ışığında karşı koymamız gerekiyor” dedi.

MUSTAFA SÖNMEZ: EKONOMİK KRİZ, EV YAPIMI BİR KRİZDİR!

Konferans konuşmacısı, ekonomist Mustafa Sönmez; tarihi bir dönemde bulunduğumuzu, gelinen aşamanın bir devrin sonu olduğunu belirterek konuşmasına başladı. Son 15 yıla damgasını vuranın kent kır yağması olduğunu, giderek tek adam rejimine dönüştüğünü söyleyen Sönmez; “içinde bulunduğumuz dönem yalnızca bir ekonomik kriz değil, aynı zamanda siyasi bir krizdir” dedi.

Türkiye’nin kendi iç kaynaklarıyla büyümeyi gerçekleştiremediğini, bunun dış kaynak ihtiyacı doğurduğunu söyleyen Sönmez, şunları söyledi: “Dış kaynak doğrudan sermaye olarak değil borç olarak geldi. Bu borçlanma ağırlıklı olarak özel sektör eliyle yapıldı. Daha önce dış borçlanmanın üçte ikisi kamuya aitken, kamunun oranı üçte bire düştü.  Bu borç giderek çoğaldı, milli gelirin yüzde ellisinin çok üstüne çıkmış durumdadır. Dış kaynak girişi sürdükçe dolar fiyatı düşük, büyüme yüksek seyretti. Kaynak girişi azaldıkça dolar yükseldi ve kriz baş gösterdi” dedi.

Türkiye’de kırların yağmalandığını tarım desteklerinin azaltıldığını, köylerin terk edildiğini dile getiren Sönmez, “Ülkemizde artık tarımsal üretim yeterli değil. Gıda yetersizliği var. Tarımda kendi kendine yeten bir ülke olan Türkiye şimdi gıda enflasyonu yaşıyor. Kır ve tarım çökertildi. Kentler yağmalandı ve kriz baş gösterdi. Türkiye’nin içinde bulunduğu kriz tamamen ev yapımı krizdir. Dünya genelinde herhangi bir kriz yoktur. Türkiye’de yaşanan, dış kaynaklı bir kriz değildir. Türkiye, dünyada Arjantin’le birlikte kriz yaşayan ikinci ülkedir” diye konuştu.

Türkiye’nin bugüne kadar daha çok inşaat odaklı iç büyümeyi tercih ettiğini ancak ihracata dayalı tarım ve sanayideki büyümenin tercih edilmesi gerektiğini kaydeden Sönmez, “Elbette insanların ev ihtiyacı karşılanmalıdır ancak konutu bir sermaye aracı, genel büyümenin lokomotifi olarak görmek krizi de beraberinde getirmiştir. Konut, AVM, ofis, kentsel yatırımlar, mega projeler kayırmacılığı da beraberinde getirmiş, üretim ve ihracatı engellemiştir. Türkiye’de AVM sayısı 2017 yılı itibariyle 429’a ulaşmıştır. AVM’lerde kira fiyatları düşmesine rağmen kiralar ödenemiyor, AVM’ler ya terkediliyor ya da büyük boşluklar oluşuyor. Dış borç alınıp inşaata ve AVM’lere, mega projelere yüklenilince ekonomik kriz derinleşti. AVM’ler boşalıyor, konutlar satılamıyor” diye konuştu.

Krizin derinleşeceğini, yaşadığımız koşulların işsizliği arttıracağını, toplu tenkisatlar olacağını söyleyen Sönmez, “çarşı -pazar öfke dolu, bu rejim artık yönetememektedir. Ancak yönetemeyen bu rejime alternatif yönetebilecek bir muhalefet var mıdır? Bu önem teşkil ediyor” dedi.

Konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi.