Zayıflık sanılmasın, yüreğimiz büyüktür. Samimiyetsiz bakışlara duygularımız sönüktür. Fikir yoksunu, engelsiz normal geçinenler, emeksiz ve anlamsız yaşam nede gülünçtür. Zordur, zorludur uzuvların yoksunluğunda yaşamlar. Zordur engelsiz engellilerin yarattığı dünyada hayatlar. İsteyerek değildir engeller, görenlerce görmezden gelinmesin. Olmasın elbette, lakin olmaz olur ya; benim başıma gelmez denilmesin.
Engelli bireylerin, engel kategorilerinde ayrım yapmadan, ülkemizde engelsizlerin yarattığı engeller yüzünden, problem yumağı içersinde yaşamak zorunda olduğu bilinmektedir. İnsani değerlerden uzak birçok söylem ve rahatsız edici bakışa maruz kalmaları ise cabasıdır. Örneğin; bir görme engelli yada tekerlekli sandalyede birey, toplu taşıma araçlarına binmek istediğinde, şoför veya çevredeki insanlardan “bu halinle neden evden çıkıyorsun” gibi saçma cümleler duyabilmektedir. Engellilerin sosyal entegrasyonu olumsuz etkileyen ve yaşamlarına direk müdahale olan bu durum, samimiyetsiz bir acıma duygusuna sığındırılarak, engellilerin göz önünden uzak olması amaçlanmaktadır. Dünyanın sadece kendilerine ait olduğunu düşünen bu yoz zihniyet; %99’nun Müslüman olduğu belirtilen ülkemizde yaşamaktadır. Dini inançları konusunda herhangi bir zayıflığı kabul etmeyecek bu zihniyete şunu sormak gerekmektedir. Göz önünde olmasını istemedikleri engelli bireylerimi, yoksa onu yaratanımı beğenmemektedirler.
Engelli bireyler sosyal yaşam içerisinde, toplum tarafından yaratılan sayısız problemle karşı karşıya kalırken, yılmayarak eğitimde almayı başarabilmektedirler. Toplumun yarattığı engellere ek olarak, ilköğretimden üniversiteye kadar, eğitim kurumlarında da engeller çıkarılmaktadır. Çukurova Üniversitesi zihniyet ve fiziki açıdan engelli bir eğitim kurumudur. Engelli öğrencileri olmasına rağmen, bu bireylerin eğitim almalarını kolaylaştırıcı tedbirleri ve çalışmaları yapmamaktadır. Tekerlekli sandalyede bir öğrenci, her gün arkadaşlarınca kucağa alınıp sınıfına götürülmektedir. Arkadaşlarının bu iyi niyetli davranışı takdir edilebilir. Lakin; lavabo, yemek vb. ihtiyaçlar için bu öğrencinin yaşadığı eziyeti ve travmayı düşünmek gerekmektedir. Bilim üretilen bir kurumda, zihniyetin orta çağda olması en büyük engeldir. Engel; ötekilerin yaşamlarını zorlaştırdığımız anda ortaya çıkar ve kolaylaştırdığımız anda kendiliğinden yok olur. Kendilerini tanımlamaları istense, bilimsel çalışmalarını ve evrelerini açıklamak için sayfalarca kağıt, yüzlerce kelime kullanacak bu üniversite yöneticileri; tek kelimeyle fikir ve empati engellidir.
Oysaki; 01.07.2005 tarihli 5378 Sayılı Engelliler Hakkında Kanun’un 2. ve 3. Maddeleri ile Erişilebilirlik başlıklı 7. Maddesinde“Yapılı çevrede engellilerin erişebilirliğinin sağlanması için planlama, tasarım, inşaat, imalat, ruhsatlandırma ve denetleme süreçlerinde erişilebilirlik standartlarına uygunluk sağlanır. Özel ve kamu toplu taşıma sistemleri ile sürücü koltuğu hariç dokuz veya daha fazla koltuğu bulunan özel ve kamu toplu taşıma araçlarının engellilerin erişebilirliğine uygun olması zorunludur. Bilgilendirme hizmetleri ile bilgi ve iletişim teknolojisinin engelliler için erişilebilir olması sağlanır.” denilmektedir. Kanunun Eğitim ve öğretimbaşlıklı 15. Maddesi ve bu maddenin ilk paragrafında “Hiçbir gerekçeyle engellilerin eğitim alması engellenemez. Engelliler, özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, yaşadıkları çevrede bütünleştirilmiş ortamlarda, eşitlik temelinde, hayat boyu eğitim imkânından ayrımcılık yapılmaksızın yararlandırılır.” denilmektedir. Aynı Kanunun Geçici 2. Maddesinde “Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz yıl içinde engellilerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir.” denmiştir.
Kanunun yayınlanma tarihi 2005 yılıdır. Geçici 2. Maddede; madde içerisinde sayılan yapıları sekiz yıl içinde engellilerin erişebilirliğine uygun duruma getirin denmektedir. Kanunda belirtilenleri yerine getirmediğinden, Çukurova Üniversitesi engelli bir üniversitedir.
