Baro Başkanı Av. Veli Küçük, 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı, işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü olduğunu bildirdi.

Türkiye'de “İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” 1 Mayıs'ın kitlesel katılımlarla kutlanmasının siyasi iktidarlar tarafından hep engellendiğini belirten Av. Küçük, "Kanlı 1 Mayıs olarak bilinen olayda Taksim meydanındaki binlerce insanın üzarlerine o dönem adı Marmara Etap olan Otelin üst katlarından ateş açıldığı ve çıkan ardebede 34 kişinin can verdiği, yüzlerce insanın yaralandığı korkunç gündür. Kanlı 1 mayıs olarak tarihe geçmiştir. O tarihten buyana olayın faillerine bir türlü ulaşılamamıştır. Ülkemizde çok zaman olduğu gibi insanları katletmenin bedeli sorulmamıştır. 1977 İşçi Bayramını katliama dönüştüren zihniyeti nefretle kınıyor hayatını kaybeden tüm emekçileri rahmet ve saygı ile anıyorum.” dedi.

Ülkemizde işçinin yaşamının ‘önemsiz detay’ gibi görüldüğünü belirten Av. Küçük, 2017 yılında en az 2006 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini, bu rakama meslek hastalıkları sonucu ölümlerin çoğunun dahil olmadığını açıkladı. Ölen işçilerin 60’ının çocuk, 88’inin mülteci olduğunu ifade etti ve en üzücü yanının ise ölen işçilerin yüzde 98’inin sendikasız olduğuna işaret etti.

Metal, madencilik ve enerji işkollarında ölümlerin arttığına dikkat çeken Av. Küçük, bu durumun Olağanüstü Hal (OHAL) rejimiyle örgütlü işçilerin bile haklarını savunamaz hale getirilmesinden kaynaklandığını ifade etti:

“Yetkililerin gözünde işçilerin yaşamı, sermaye birikiminin yanında önemsiz bir detay olarak görülmektedir.” diye konuştu.

Son günlerde bizzat Cumhurbaşkanın tarafından ülkedeki grevlerin OHAL sayesinde ertelendiğini belirten açıklamaları durumun vehametini ve yürütmenin işçi hak ve özgürlüklerine bakışını ve de emeğe verdiği değeri açıkça ortaya koymaktadır.

Büyük mücadeleler sonucu kazanılmış hakların çalışanların ellerinden alınmak istendiğini, kıdem tazminatı hakkının sürekli bir tartışma konusu yapıldığını ifade eden Av. Küçük, “KHK’lerle memurlar, akademisyenler sorgusuz sualsiz açığa alınmaktadır" dedi.

Baro Başkanı Av. Veli Küçük, OHAL/KHK uygulamalarının işçi haklarına karşıt bir durum olduğunu vurgulayarak, "Son bir buçuk yıl içinde işçi sağlığı alanına da bu durum yansıdı ve işçi ölümleri yüzde 10 artış gösterdi. OHAL bir an evvel kaldırılmalıdır. Çalışan temsilciliği ve genel olarak sendikal örgütlenme üzerindeki baskılar sona erdirilmeli ve örgütlenme özgürlüğü tanınmalıdır" dedi.

1 Mayıs’ın resmi olarak ilk kez Cumhuriyet döneminde 1923 yılında işçi bayramı olarak kutlandığını anımsatan Av. Küçük,
"Bir Cumhuriyet değeri olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Adana Barosu, kurumlarının özelleştirilmesi ile işsiz kalan, yabancı sermaye karşısında mücadele gücünü yitiren yerli sermaye şirketlerinin kapanmasıyla işsiz kalan, ağır çalışma şartlarına geçim derdiyle mahkum olan, Soma’ da maden, İstanbul’ da inşaat işçisi ve daha nice ihmal nedeniyle hayatını yitiren işçilerimizin ve işçi ailelerinin halini haykırmak için alanlarda olacaktır.

Adana Barosu olarak haktan, adaletten, emekten, alın terinden, ezilenden ve işçiden yana olan tavrımızı her zaman olduğu gibi cesur, açık ve güçlü duruşuyla sonuna kadar sürdüreceğiz."