Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Adana Şube Başkanı Atilla Eker, Türk vatandaşlığından gerekli bildirimde bulunmadığı için çıkartılan Merve Kavakçı'nın ABD vatandaşı olurken ettiği yeminin de büyükelçi atanması ile yakından ilgili konular olduğunu ifade ederek, "Dış politika hükümet değil, devlet politikasıdır. Bir tarikat liderinin önünde diz çökmüş resmi ortada olan Merve Kavakçı gmörevi kabul etmemelidir" dedi.
"DIŞ POLİTİKADA ULUSAL ÇIKARLAR ÖN PLANDADIR"
Dış politikanın genel anlamda ülkelerin ulusal çıkarlarının biçimlendirdiği amaçlara ulaşmak için diğer devletlerle ve uluslararası kuruluşlarla olan diplomatik siyasal, ekonomi ve hukuki ilişkileri kapsayan politikalar olarak tanımlandığını anlatan Başkan Eker, "Bir ülkenin dış politikasında ulusal çıkar temel belirleyici olmak zorundadır ve atılan tüm adımlar ve izlenen tüm politikalar ulusal çıkar etrafında şekillenmelidir. Eğer bir siyasi irade izlediği yanlış ve gerçekçilikten uzak politikalarını ulusal çıkar adına yaptığını iddia ediyor ve dış politika oluşumunda gerekli tüm kurum ve kuruluşları devre dışı bırakıyor ise; bunun adı en hafif deyimi ile büyük önder
"DIŞ POLİTİKADAYI YÖNLENDİREN ATAMALAR GELİŞİGÜZEL OLAMAZ"
Dış politikanın ülkeler için önemli olduğunu ifade eden ADD Adana Şube Başkanı Atilla Eker, "O makamlara gelişi güzel atamalar yapılması,  ülkenin ulusal çıkarları ile de yakından ilgilidir. Dış politikayı ulusal çıkar üzerine inşa edilmesi gereken, süreklilik arz eden ve gerçekçi yaklaşımları içeren,  yılların tecrübe ve gelişim süzgecinden geçirilerek hayata geçirilmesi gereken politikalar olarak görmek gerekir. Dış politika, hükümet değil, Devlet politikası olmalıdır" diye konuştu.
"MERVE KAVAKÇI ATAMASI, DÜNYA SİYASİ İRADELERİNİN ATAMALARINA BENZEMİYOR"
“İşte bu Ahval ve şartlarda” Merve Kavakçı’nın büyükelçi olarak atanmasına hiç şaşırmamak gerektiğini belirten Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Adana Şube Başkanı Atilla Eker, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Yapılan atamayı,  Dünya’da  siyasi iradelerin yaptığı bu gibi  atamalarda gözetilen ilkeler çerçevesinde değerlendirmek doğru olmaz. Çünkü çeşitli ülkelerde siyasi iradelerin  atadığı büyükelçiler toplumun tüm kesimlerince kabul gören, alanında başarılı ve üzerinde uzlaşılan şahsiyetlerdir.  Merve Kavakçı’nın başarısı hakkında fikir yürütmek doğru olmaz ama üzerinde ne denli uzlaşılan bir şahsiyet olduğunu tartışabiliriz. Sanal ortamda dolaşan; bir tarikat liderinin önünde diz çökmüş resmi  ortadadır. Bu resimden sonra Merve Kavakçı’nın bu görevi kabul etmemesi gerekir. Böyle bir davranış kendisine ileride sunulacak başka görevler için toplumun tüm kesimleri ile empati yapması açısından yararlı olabilir.
"BİR BÜYÜKELÇİ GİTTİĞİ ÜLKEYE GÜVEN VERMELİ"
Merve Kavakçı’nın Türk vatandaşlığından gerekli bildirimde bulunmadığı için çıkarılması, ABD Vatandaşlığı, ABD vatandaşı olurken ettiği yemin de büyükelçi atanması ile yakından ilgili konulardır. Bir büyükelçinin gittiği ülkeye güven vermesi ve verdiği sözün arkasında durması gerekliliği düşünülünce yukarıdaki konuların da ne denli önemli olduğu ortadadır.
Malezya makamları şimdiden Merve Kavakçı’nın büyükelçiliği konusunda kara kara düşünmeye başlamışlarıdır. 2010’dan başlayarak Türk dış politikasında telafisi zor sapma ve yanlışlarla ülkeyi yöneten mevcut siyasi iradenin bu son tasarrufu da Türkiye Cumhuriyeti adına kabul edilmesi ve sindirilmesi zor  bir atamadır"
"SİYASİ İRADE BU YANLIŞTAN DÖNMELİDİR"
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Adana Şube Başkanı Atilla Eker, SÖZLERİNİ ŞÖYLE TAMAMLADI;
"Dış politikada ulusal çıkarlara zarar getirebilecek her türlü politikalardan ve yaklaşımlardan uzak durmak bir ülkenin “olmazsa olmazlarındandır”. Mevcut siyasi irade ivedilikle bu yanlıştan dönmelidir. Büyükelçilik makamı “benden olsun da nasıl olursa olsun” veya “biraz uzakta dursun” anlayışları ile atama yapılacak makamlar değildir. Mevcut siyasi iradenin bu yanlıştan dönmesini beklemek gerçekçi olmasa da Merve Kavakçı’nı sağ duyulu bir yaklaşımla bu görevi geri çevirmesi hem ülke hem de kendisi için daha hayırlı olacaktır"