Bildirilerin kitaplaştırılması ve dev bir eser haline getirilmesi planlanıyor. Sempozyumun sonuç bildirgesi açıklandı. Sempozyum Düzenleme Kurulu Üyeleri, 4 ayrı salonda, 4 konunun 2 gün boyunca irdelenmeseni ve bu denli çok sayıda bildiri sunulmasını tarihi başarı olarak niteledi.

 Adana Büyükşehir Belediyesi ile Adana Kentine ve İnsanına Hizmet Vakfı’nın iş birliğiyle,  17-18-19 Nisan 2015 tarihlerinde Sheraton Oteli’nde hayata geçirilen 1. Uluslararası Tarihte Adana ve Çukurova Sempozyumu’nun sonuç bildirgesi açıklandı. Editörlü ve hakemli düzeltmelerin ardından 1 ay içinde kitaplaştırılması planlanan sempozyumun sonuç bildirgesi, Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Kurt’un moderatörlüğünde bir araya gelen bilim insanlarınca dile getirildi.

 6’sı yurt dışından olmak üzere toplam 57 farklı üniversiteden, her biri alanında uzman 170 akedemisyenin katılıp sunum yaptığını belirten Prof. Yılmaz Kurt, “170 kişinin katıldığı, belirli bir konuda, tarih ve arkeolojiyi temel alan bu kadar büyük, bu kadar geniş çaplı bir organizasyonu, ki son 30-40 yılı ben biliyorum, hiç bir zaman yaşamadık. Bu şekildeki uluslararası toplantılar bundan sonra da böyle yapılsın ve devam etsin diye, 1. sıfatını özellikle koyduk. Bundan önce toplantı yapılmadığı ya da öncekilerin önemsiz olduğu anlamı bundan çıkarılmamalı” dedi.

BİLİM İNSANLARINDAN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE TEŞEKKÜR

Adana Büyükşehir Belediyesi’nin kendilerine çok büyük imkan sağladığını belirten Prof. Kurt, “Dört dörtlük olanaklarla sempozyum düzenledik. Bundan dolayı onlara minnettarız. Sempozyumdan çıkan sonuçlar 1 ay içinde kitap haline getirilecek. 4 ayrı oturum yapıldı ve 4 cilt olarak basılmasını arzu ediyorum. Cumhuriyet, Osmanlı, Ortaçağ ve Eskiçağ... 4 oturumun, 4 ayrı kitap olarak bastırılması kullanıcı açısından daha sağlıklı olur. Bu bildiriler editörlü ve hakemli olarak yayınlanacak. Böylece uygun görülmeyen az sayıda bildirinin de elemesinin yapılma ihtimali ortaya çıkıyor. ‘Hakemli Sempozyum Bildirisi Statüsü’ kazandırılacak sempozyuma. 30 yıldan bu yana Adana üzerine çalışan biri olarak, bu kadar çok sayıda değerli akademisyenin bu konuda bildiri sunmasından son derece mutlu oldum. Çember genişledi. Şimdi danışabileceğimiz kişilerin sayısı arttı. Daha önce Adana üzerine çalışmamış arkadaşlarımız bile artık Adana üzerine çalışmaya başladı. Adana kültürü ve tarihi daha geniş bir yelpazede tartışılır hale gelecek. Bundan dolayı da son derece mutluyum. YeniAsur ve GençHitit dönemleriyle ilgili bilgi verildi” dedi. 

SEMPOZYUMA DAİR AKADEMİSYENLERİN DÜŞÜNCELERİ

“Sempozyumda bildirilerin içerik olarak çok derin olduğuna ve sempozyumun, bundan sonrakilere farklı bakılmasını sağlayacak özellikte olduğuna vurgu yapıldı. Bundan sonraki çalışmalarda tarihsel dönemlerin dışında daha dar olanlara yönelinebileceği,  metodolojik olarak yeni açılımlara kapı olduğu ifade edildi. Bu şekilde kapsamlı, 4 salonda aynı anda yürütülen bir organizasyonu düzenlemenin ve yürütmenin hiç kolay olmadığına dair düşünceler paylaşıldı. Böyle bir başarının arcak Türk Tarih Kongrelerinde rastlanan bir durum olduğu ifade edildi. 170 bildiri rakamsal anlamda kolay söylenebilir ama aslında önemli emek ve akıl anlamına geliyor. Genç akademisyenlerin sayısının fazla olması da çok sevindirici. Bölgenin yerel araştırmacıları da sempozyuma dahil oldu.”

SEMPOZYUMDA İRDELENEN ADANA’YA AİT 4 TARİHİ DÖNEM

 ESKİÇAĞ

“Eskiçağ Arkeoloji Antik Filoloji üzerine 20 bildiri sunuldu. Adana’nın en eski devirlerinden, ilk yerleşimlerini kapsayan pek çok bildiri verildi. Bölgedeki hüyükler ve tarihi kalıntılar hakkında detaylı, doyurucu sunumlar gerçekleştirildi. Çukurova’nın Eskiçağ tarihi üzerine genel ve kapsamlı bilgiler aktarıldı. Bölgede kurulan antik kentler ve ekonomik örgütlenme hakkında iletiler yapıldı. Roma döneminde kentin siyasi, kültürel ve ekonomik yapısını ortaya koyan çalışmalar aktarıldı. Adana isminin Hititler döneminden itibaren kullanılmaya devam ettiği vurgulandı. Hititçe metinlerde Adana isminin, Adaniya diye geçtiğine dikkat çekildi. Sürekliliği olan bir kent ismi olduğu bildirilerde dile getirildi. Daha sonra Danuna ismini aldığı vurgulandı. Bölgeden Hititler döneminde ve sonrasında çok sayıda, şifalı otlarla hastalıkları iyileştirici özellikleri ortaya çıkaran, günümüzdeki ismiyle doktor yetiştiği vurgusu yapıldı. Yine Hitit dünyasının moda, sanat ve edebiyatına Çukurova bölgesinin yön verdiği ve bu bölgenin o dönemki dili olan Hurrice şarkıların, Hurri makamında Hitit saraylarında meşk edildiği anlatıldı. Yine tabiri caizse, Hurri Mesnevilerinin buradan neşet ettiğine dair tespitler yapıldı. Eskiçağ’a ait pek çok değerin bu bölgeden kaynaklandığına dair tespitler paylaşıldı.”

ORTAÇAĞ

“Ortaçağ’ın Çukurova’daki sıfır noktasından sonuna kadar bir iskeleti  çıkarıldı. İslam öncesi dönemde Çukurova’daki Türkler konusunda iki bildiri sunuldu. Daha sonra İslami Dönemde Çukurova konulu 3 bildiri verildi. Birbirlerine yakın, birbirlerini sorgulayan çok güzel bildiriler olduğu ortaya kondu. Emevi fethiyle başlayan süreç ve Abbasiler dönemi. Daha sonra Emevie Baronluğu ya da Krallığı dönemiyle ilgili de ciddi tartışmalar yaşandı. Ermeni Krallığı döneminde Çukurova konusunda iki bildiri sunuldu. Ermeni-Moğol İlişkileri konulu 3 bildiri verildi. Haçlı Seferleri Sırasında Çukurova başlığı da atlanmadı. Bu konunun uzmanları iki güzel bildiri sundu. Memluklar Döneminde Çukurova konusunda da 3 bildiri verildi. Ortaçağ’da Çukurova Şehirleri’yle ilgili de 3 bildiri vardı. Beylikler Devri Çukurovası’yla ilgili  2 bildiri gerçekleştirildi.

CUMHURİYET DÖNEMİ

Cumhuriyet Dönemi’nin iktisadi, ekonomik ve siyasi yönlerinin tartışıldığı bildiriler sunuldu. Belediyecilik yönünden Cumhuriyet Dönemi’ne dair çalışmalar yapıldı. 1911 yılında tramvay hattı projesinin düşünülmüş olması, bundan sonra da bu konuya önem verileceğinin göstergesi olarak belirlendi. Yeni Türkiye’de ekonomi denince İzmir İktisat Kongresi’nin akla geldiği, Adana ve Çukurova denince de pamuğun, tarımın ve tarıma dayalı sanayinin başkenti tanımlamasının yapıldığı vurgulandı. 1924-25 Pamuk Kongresi ve bundan sonra pamukla ilgili yapılabilenlere dair sunumlar gerçekleştirildi. Tüm bunlar, geçmişin geleceğe ayna olması bakamından önemli bildiriler olarak tanımlandı. Cumhurilet dönemi tebliğlerinin son derece önem arz ettiği bildirildi.

OSMANLI DÖNEMİ

Osmanlı dönemi Adanası’nın bütün iktisadi ve sosyal yönlerini ortaya koyacak önemli sunumlar yapıldı.