VURAL KÖSE / GÜNAYDIN ADANA GAZETESİ

Türkiye son iki haftada art arda bonzai adı verilen sentetik uyuşturucuyu kullanıp hastanelik olan ve hayatını kaybeden gençlerin haberleriyle sarsılıyor. Uzmanların diğer uyuşturuculardan daha tehlikeli olarak gösterdiği bonzaiyi içen iki genç bir sokakta merdivenler üzerinde baygın, bir genç de parkta ölü olarak bulundu.  Türkiye’yi bu konuda en çok sarsan görüntü ise bonzai içen bir kişinin bir binanın çatısından havuza atlar gibi balıklama aşağıya atlamasıydı. Bir anda ülke gündemine oturan bu zehir için müzikler yapıldığı, forum siteleri açıldığı, legal ve bitkisel denilerek internet üzerinden satıldığı da ortaya çıktı.

 

TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ SORUNLARINDAN BİRİ OLABİLİR

Kanda tespit edilmesi zor olan bonzainin yakın bir zamanda değer uyuşturucu maddelerin yerini alacağı öngörüsünde bulunan uzmanlar, önlem alınmadığı taktirde bu zehrin Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri haline geleceğini belirtiyor. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Adli Toksikolog Yrd. Doç. Dr. Nebile Dağlıoğlu, Türkiye’de bu konuda eğitim almış ender bilim insanlarından biri. 2009 yılında ABD’de katıldığı bir toplantıda bonzainin etkilerine tanık olan Yrd. Doç. Dr. Dağlıoğlu’nun doktora öğrencisi bonzainin etkileriyle ilgili bir tez hazırlıyor.

 

İLK BİLİMSEL ÇALIŞMA ÇÜ’DE YAPILIYOR

Türkiye’de bu konuda yapılacak ilk bilimsel çalışma niteliğini taşıyacak olan bu tezle, bonzainin insan vücudu üzerindeki etkileri araştırılacak. Bonzainin bu kadar çabuk yayılmasının en önemli nedeninin internet olduğunu belirten Dağlıoğlu, Türkiye’de de Adana’da da kaç kişinin uyuşturucu madde kullandığıyla ilgili bilimsel bir veri bulunmadığının altını çizdi. TUBİM’le birlikte okullarda tarama yapmak için bir proje hazırladıklarını ancak Milli Eğitim Bakanlığı’nın izin vermediğini kaydeden Dağlıoğlu, bonzai adıyla satılan uyuşturucunun kimyasal bir zehir olduğunu söyledi.

 

ADANA’DA YAYGIN DEĞİL

Bonzai konusunda çok fazla bilgi kirliliğinin olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Dağlıoğlu, yapılmış bilimsel bir çalışma olmamasına karşın bonzai kullanma yaşının 11’e indiği, dünyada tanımlanmış 40 etken maddesi olmasına karşın bazı emniyet yetkililerinin 400 bonzai çeşidi olduğu yönünde açıklamalar yaptığına dikkati çekti. Adana’da bonzai kullanımının yaygın olmadığını ancak yakın bir zamanda yayılabileceğini aktaran Dağlıoğlu, Adana’da çoğunlukla esrar, eroin ve morfin türü uyuşturucuların kullanıldığını bildirdi.

 

TUBİM’İN RAPORUNA GÖRE TÜRKİYE’DE ÜRETİMİ YOK

Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin (TUBİM) resmi internet sitesinde yayınlanan 2013 Türkiye Uyuşturucu Raporu’na göre Türkiye piyasasında 2010 yılından itibaren görülmeye başlanan sentetik cannabinoidlerin (bonzai) bu tarihten sonra kullanım ve  bulunabilirlik oranında çok ciddi bir artış yaşandı. Türkiye’de bonzai üretiminin tespit  edilmediği belirtilen rapora göre bonzai Türkiye’ye yurt dışından getiriliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele 2012 raporuna göre ise Türkiye’de bonzai maddesi Çin, ABD, KKTC, Almanya, İspanya, Hollanda, Portekiz, İngiltere ve Macaristan gibi ülkelerden yasa dışı yollarla ithal ediliyor. Ülke içerisinde faaliyet gösteren uyuşturucu organizasyonları da bonzaiyi genellikle esrar, ecstasy ve captagon maddeleri  ile birlikte piyasaya sunuyor.

 

ELE GEÇİRİLEN MİKTAR 9 KAT ARTTI

TUBİM’in uyuşturucu raporunda 2012 yılında ele geçirilen bonzai miktarının bir önceki yıla göre 9 kat artış gösterdiği bilgisi yer alırken, bu olaylarda yakalanan şahıs sayısının de 82’den 4.784’e yükselerek yaklaşık 57 kat arttığı vurgulandı. Bir yıl gibi sürede bonzai kullanımının ne kadar artış gösterdiği bu rakamlarla ortaya çıkarken, olay sayılarının da 166’dan 3.401’e yükselerek yaklaşık 19 kat arttığı görülüyor.

 

ÜLKE İÇİN EN PROBLEMLİ UYUŞTURUCU OLACAK

Madde miktarı, olay ve şüpheli sayısında görülen hızlı artışın sentetik kannabinoidlerin Türkiye’de kısa sürede çok  yaygın hale geldiği saptaması yapılan raporda sözkonusu artış göz önünde  bulundurulduğunda sentetik cannabinoidlerin yakın zamanda ülke için en problemli uyuşturucu maddelerden biri olacağı kaydedildi.

 

KASTAMONU’DA 250, HAKKÂRİ’DE 10 TL

Raporda dikkat çeken bir diğer konu ise sentetik esrarların fiyatları oldu. Türkiye’de sentetik esrar fiyatlarının gram başı 10  TL ile 250 TL arasında değiştiği belirtilen rapora göre ülke

genelinde ortalama fiyat 47-65 TL arasında değişiyor. En yüksek fiyatın 250 TL ile Kastamonu, en düşük fiyatın da 10 TL ile Hakkari’de rapor edildiği aktarılan raporda maddenin ulusal piyasada yaygınlaşmasının ardından fiyatlarda kısmi bir

gerileme görüldüğü, özellikle güney ve batı  illerde bulunan metropol turistik bölgelerde fiyatların ulusal ortalamanın altında olduğu ifade edildi.

 

Bonzai konusunda en donanımlı biliminsanlarından biri olan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Adli Toksikolog Yrd. Doç. Dr. Nebile Dağlıoğlu ile bonzai üzerine konuştuk. İşte bonzai hakkında bilinmesi gerekenler:

 

Bonzai nedir, nasıl bir uyuşturucu maddedir?

Bonzai CWH adı verilen bir kimyasal kimyasal madde, bir zehir. Bonzai adı verilen bir bitkinin üzerine sıkıldığı için adı oradan geliyor. Esrar gibi içiliyor ve beyindeki esrar reseptörlerini bağladığı için aynı esrar etkisini gösteriyor ama aslında ciddi bir zehir. Esrar bunun yanında çok masum kalıyor.

 

Türkiye’de mi üretiliyor yoksa dışarıdan mı geliyor?

Esrar ekenlerin yakalanma riskleri çok fazlaydı ama bonzaide bu risk çok düşük. Çünkü CWH adı verilen bu kimyasal madde Türkiye’ye Rusya üzerinden geliyor. Şişe ya da bidon içerisinde bir litre kadar CWH’yi alıp bir evin içerisinde bonzai, yavşan ya da kekik otu gibi bitkilerin üzerine sıkıyorlar ve evin içinde kuruttuktan sonra küçük paketler haline getirip satıyorlar. Ülkemizde paketlerin üzerine bonzai ya da Jamaica, diğer ülkelerde ise Spice K2 diye yazılarak pazarlanıyor. Evin içinde üretildiği için yakalanma riskleri de çok düşük ve bu yüzden artış çok fazla. Bir kilo zehirden o kadar çok bonzai üretiliyor ki, esrarın yerini bu sentetik Cannabinoid’lerin aldığını görüyoruz.

 

CWH nasıl bir kimyasal?

Alman kimyager Hoffman tarafından üretilen bir madde. 0-200-18-73 gibi kodları var. Bitkinin üzerine sıkılıyor ve içildiğinde esrardan alınan zevki veriyor ancak toksik etkileri çok ciddi. Geçtiğimiz günlerde bonzai içen birisinin çatıdan havuza atlar gibi balıklama aşağı atladığını ekranlardan izledik. Halüsinasyon etkisi var.  Esrar bunun yanında çok masum kalıyor. Esrar bazı ülkelerde serbest olduğu gibi bağımlılığı psikolojik, fiziksel bağımlılığı düşüktür ama bonzai ciddi anlamda sıkıntı yaratıyor.

 

İnsan vücudunda ne tür etkiler yapıyor?

Daha çok kusma, iştah değişikliği, göğüs ağrısı ve taşikardi görülüyor. Ölümlerde daha çok taşikardinin etkisi var. Solunum güçlüğü yapıyor. Bunlar  gibi akut etkileri var fakat kronik etkileriyle ilgili çok fazla bir şey söyleyemiyoruz çünkü yeni sayılabilecek bir uyuşturucu türü olduğu için bu konuda henüz ciddi bir çalışma yapılmış değil. İçenler çok ciddi halüsinasyonlar görüyorlar. Amerika’daki workshopta göstermişlerdi. İçenler kafalarını hiç tutamıyorlar. ABD’de bazı yerlerde serbestti ama  etkilerinin fazla olduğunu gördükten sonra yasakladılar.

 

Tedavisi var mı?

Bağımlılıktan kurtulmak isteyenler AMATEM gibi merkezlere başvurabilir ama tabi ki kendilerinin tedavi olmaya karar vermesi lazım.

 

Bonzai’nin ne kadar zamandır piyasada olduğu konusunda bir bilgi var mı?

2009’da ABD’de Houston Teksas’ta bu sentetik CWH’lerle ilgili bir toplantıya katıldım.  Teksas’taki tüm şerifleri toplayıp bununla ilgili eğitim verdiler. Orada “Spice K2” diye geçiyor. “Bu, yakında Türkiye’ye de gelir” dedim ve 2011’de de Türkiye’de yasaklı grubuna girmeye başladı. Sadece CWH 18 ve CWH 73 giriyordu. 

 

Ülkemizde hangi illerde ya da bölgelerde daha yaygın olduğu biliniyor mu?

İstanbul Adli Tıp’ta Narkotik’in yaptığı bir çalışma var. Bizim bölgemizde çok şükür çok az kullanımı. Bu yönden rahatız.  Yani Adana’da CWH’lere çok rastlamıyoruz. Burada daha çok esrar, eroin, morfin gibi uyuşturucular yaygın. İstanbul ve İzmir ise bonzainin merkezi. Ancak bu, bizim burada olmadığı anlamına gelmiyor. Çok yakında buraya da gelecektir.

 

Nasıl bu kadar çabuk yayıldı?

İnternet üzerinden çok rahat satıldı. Yasaklı grubunda olmadığı için insanlar çok rahat kullanıyordu. Bir de insanları bitkisel içerikli, yan etkisi olmaz ve legal  diyerek yanılttılar. Legal denilmesindeki amaç “tespit edilemiyor” anlamındaydı. Bir de biz bitkisel olan hiçbir şey zarar vermez diye düşünüyoruz ama tamamen zehir aslında, zehir içiriyorlar. Bana göre bu kadar hızlı yayılmasının en önemli nedeni internet. Çünkü oradan başladı ve yayıldı. 

 

İnternetten mi satılıyor?

Evet, insanlar internet üzerinden bu uyuşturucuyu aldıktan sonra yaşadıkları mutlulukları anlattıkları bir internet ağı da oluşturmuşlar kendi aralarında. Forum siteleri var ve ne kadar mutlu olduklarını anlatıyorlar buralarda. Hatta kullanımını artırmak, teşvik etmek için bununla ilgili müzikler de yapıyorlar. Dolayısıyla kullanan sayısındaki artışın en büyük etkeni internet.

 

Türkiye’de yasaklı grubuna geç girmiş gibi?

Evet, ülkemizde bu yasaklı grubuna biraz geç girdi. Çünkü bilinmiyordu. Tespit edilemeyen bir uyuşturucu olduğu için herkes bunu rahatlıkla kullanabildi. Gerçekten de tespit edilemiyor ve serbest gibi görünüyordu. Sonra yasaklı grubuna girdi ama bu da bir şeyi değiştirmiyor. Çünkü vücuttaki biyolojik örneklerin tespitiyle ilgili laboratuvar çalışması yoktu. Ona başlayacağız derken o sırada kullananları kaçırdılar ve herkes temiz çıktı.  Bir de kimyasal yapısı çok kolay değiştirildiği için tespiti zor oluyor.

 

Yapısını değiştirmelerindeki amaç nedir?

Mesela İstanbul’da yapılan çalışmada yakalananların yüzde 90’ı CWH 18 ve CWH 73’tü. CWH’nin kimyasal yapıları o kadar ilginç ki, bir halkayı değiştirdiğinizde farklı bir madde haline dönüşebiliyor. Bunu “tespiti mümkün olmasın” ve “yasaklı grubuna girmesin” diye bilerek yapıyorlar. Emniyet analizlerini yapacak derken kullanıcı sayısı ciddi oranda artıyor bu sefer de yapısını değiştirip farklı bir şey haline getiriyorlar.

 

Tespiti bu kadar zor olan böyle bir maddeyi buradaki olanaklarla tespit edebiliyor musunuz?

İngiltere’den Randox diye bir firmayla anlaştık. Biz onların Türkiye’de referans laboratuvarı olacağız. Cihazımız geldikten sonra 40’a yakın sentetik uyuşturucu  ‘cannabinoid’i tespit edeceğiz.Bonzainin de 7 tane etken maddesini ve 25 de metabolitine  bakabileceğiz ama yasaklanan tüm grupları tanıtmamız lazım ki hiçbir şeyi kaçırmayalım. Eğer laboratuvarınız, altyapınız iyi değilse örnekler negatif çıkabilir.  Şu anda da bu konuda çalışan Türkiye’deki en iyi merkezlerden biriyiz. Adli Tıp Kurumu’nda da çalışılıyor ama orada da daha çok adli örnekler üzerinde çalışılıyor. 

 

Türkiye’de bonzai üzerine yapılan bilimsel bir çalışma var mı?

2009’da ABD’den geldikten sonra doktora öğrencime bu konuyu tez olarak verdim. Çünkü sentetik cannaboidler geleceğin uyuşturucu maddesi olacak. Arkadaşımız şimdi onu çalışıyor ve farelere sentetik Cannabinoid’leri verip davranışsal etkilerine bakıyoruz. Çalışma yeni başladı ve Türkiye’deki ilk çalışma olacak. Dünya’da da sınırlı. Gönül isterdi ki insanlarda yapalım bu çalışmayı ama yasal açıdan yapamıyoruz.

 

Adana’da çok yaygın olmadığını söylediniz. Bu ifadenizden yayılmayacağı anlamını çıkarmak mümkün mü?

Şu an burada olmaması buraya gelmeyeceği anlamına gelmez. Belki yarın bir gün burada da artacak ve diğerler uyuşturucular bırakılacak herkes bunu tercih edecek.

 

Bonzai haberleri bu konudaki bilinç düzeyini artırdı mı?

Artırdığını söyleyebiliriz. İnsanlar böyle bir zehrin varlığını artık biliyor. Eskiden acildeki arkadaşlarımız “Bonzaiye de bakar mısın” demezdi, şimdi ise “Ona da bakar mısın” diyorlar. Biz bunu rutine oturttuk şimdi. Söylense de söylenmese de uyuşturucu maddede mutlaka bonzaiye de bakıyoruz. Şimdi Sağlık Bakanlığı da bir çalışma yapıyor. Bütün illerde adli toksikolojiyle ilgili bir merkez olacak ve bütün örnekler orada çalışılacak. Bu Sağlık Bakanlığı’nı da harekete geçirdi.

 

Türkiye’de kaç kişinin bonzai kullandığı ya da kullanım yaşıyla ilgili bir veri var mı?

Ülkemizde şu anda ne kadar kişinin kullandığı bilinmiyor. Bir gazetede “Bonzai kullanım yaşı 11’e indi” diye bir haber vardı. Bu veriyi nereden elde ettiniz, hangi çalışmaya göre yaptınız? Geçen hafta İstanbul’da emniyetten biri, “400’e yakın bonzai çeşidi var” diye açıklama yapıyordu.  Dünyada etken madde olarak tanımlı 40 tane var. Bunlar  mendil kutusu gibi farklı kutulara konuyor ya onu saymışlar sanırım. Bilimsel hiçbir datası olmayan şeyler bunlar. Bu tür haberler insanları yanıltır. Bilimsel konuşmak lazım. Bununla ilgili okullarda bir tarama yaptın mı, emniyet olarak bununla ilgili bir çalışma yaptın mı? Hayır yapmadın. 11 yaş neye göre? Türkiye’nin CWH ile ilgili profilini bilmiyoruz. Türkiye’nin durumuyla ilgili net bir bilgi yok. Şu kadar kişi öldü deniliyor ama bunlar sadece ölenler.  Devamlı kullanıcılarla ilgili bir çalışma yapılması lazım Türkiye genelinde. Kaç kişi kullanıyor?  Bırakın bonzaiyi uyuşturucuyla ilgili bir data yok.

 

Bilgi kirliliği mi var?

Evet, yanlış bilgilerden dolayı biraz bilgi kirliliği oluyor. Bilgi kirliliği de sıkıntı yaratıyor. Yaş 11’e indi deniliyor neye göre 11’e indi?  Ne zaman yaptınız bu çalışmayı? Bir tane yakalanan çocuğa göre mi? Laboratuvarlar buna hazır değildi ki, kim analizini yaptı? Belki daha çok kişi öldü. Adli Tıp Kurumu hazır değildi. Laboratuvarını güncelleyeceksin, altyapıyı geliştireceksin ve insanlarda farkındalık yaratacaksın.

 

Gerçekten de elimizde güncel bir veri yok mu?

Adana’da Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin (TUBİM) Adana Şubesi kurulmuş. İki emniyet müdürü arkadaş bakıyormuş. Gelip “Ortak bir proje yapalım, polis memurlarını eğitir misiniz” dediler. “Eğitiriz” dedik. Sonra “Siz bonzaiyi bırakın Adana’da kaç tane kullanıcı var” diye sordum. Onu bile bilmiyorlar. Merkezimize gelip de tedavi olmak isteyen 800 kişi. O da tedavi olmak isteyip gelenler. Ya istemeyenler? Kullanan bir sürü kişi var. Türkiye’de bu tür çalışmalarla bilimsel çalışmalarla ortaya konması lazım.

 

Buraya yani Balcalı’ya ne kadar olgu geliyor?

Bize yakın olduğu için çoğunlukla Sarıçam ve Yüreğir Emniyet Müdürlüklerinden gelen olgular var. Canlı kişilerden aldıkları örnekleri gönderiyorlar. Aylık 100 civarında örneğimiz oluyor. Bunun yanında klinik olarak kendi hastanemiz içerisinde psikiyatri bölümlerinden, acilden, Başkent ve Numune hastanelerinden, bazen de özel başvurular geliyor. Bunlar içinde en fazla gelen esrar ve eroin. Yani bir suça karışmış olarak gelenler, ama içip suça karışmıyor olanları bilmiyoruz.

 

Ne yapılması gerekiyor?

Bu veriyi emniyetin vermesi ya da okullarda tarama yapılması lazım. Okullarda tarama yapmak için bir projemiz vardı ama Milli Eğitim Bakanlığı izin vermedi. “Yapamazsınız” dedi.

 

Neden?

Maalesef bizim ülkemizde hiçbir şey ortaya çıksın istenmiyor. Yani bilmeyerek,  görmezden gelerek o sorun yokmuş gibi davranıyoruz. Ama büyüdü ki bu bugün bu kadar ses çıktı. Ülkemizde uyuşturucu sorunu zaten vardı, yeni bir şey değil ki. Ama ne oldu? Birkaç kişinin ölmesinin ardından gündeme geldi. Yani okullarda taranması gerekir bence.  En azından ortaokul seviyesinde ama ona da Milli Eğitim Bakanlığı izin vermiyor.

 

Çocukların deşifre edilmesinden endişe ediliyor olabilir mi?

Çocukları deşifre etmeden yapacaksınız zaten. En azından elinizde data olur. Biyolojik örnek almazsın da anket yapabilirsin. Zaten hiçbir çocuk “Ben kullanıyorum” demek istemez ismi açıklanırsa. O yüzden isim açıklanmadan genel sorular içerisinde sorulup bir anket yapılabilir. Buna bile izin vermiyor Milli Eğitim Bakanlığı. Bu yüzden  olmadı o projemiz. Dolayısıyla Türkiye’de hangi yaşta, kaç kişi kullanıyor, bırakın Türkiye’yi Adana’dakileri bile  bilmiyoruz.

 

Ama TUBİM zaman zaman istatistikler yayınlıyor?

TUBİM de verileri Adli Tıp Kurumu’ndan alıyor ama onlar da ölenlerin listesi. TUBİM’in raporlarını ben de okuyorum ama onlarda da öyle bir kaynak yok. Bu yüzden ne kadar kişinin kullandığını bilmiyoruz.

 

Hangi kurum yapmalı bu çalışmayı?

TUBİM yapacak. Diyecek ki; “Emniyete, AMATEM’e, Ruh Sağlığı’na, Denetimli Serbestlik’e, anabilim dalına, Adli Tıp Kurumu’na gelen bu” diye. TUBİM’in böyle bir şey yayınlaması lazım. Eylül’de TUBİM’le birlikte proje yapacağız. O proje kapsamında Adana’da kaç kişinin kullandığını belirlemek için bir şeyler yapalım diyeceğiz. Adli Tıp Kurumu’nda da görev yaptığım için bazı ilçelerimizi biliyoruz ama yeterli değil.

 

Hangi ilçeleri?

Ceyhan’da esrar çok geliyor bize. Savcılıklardan kuruma gelenlerin yüzde 90’ı Ceyhan’dan. Burada da Yüreğir ve Sarıçam… Emniyetteki arkadaşlar “Sarıçam en temiz bölgeydi” diyorlar ama şimdi bütün örnekler pozitif.

 

Ceyhan’daki esrar kullanımındaki fazlalığın nedeni nedir?

Göçün etkisi olabilir. Bir de Ceyhan’da yetiştirici de çok fazla ama artık esrarı bırakacaklardır çünkü her an yakalanma riskleri var.