Sulama birliklerinin sulama sahasında arazisi bulunan ve sulama 
faaliyetlerinden faydalanan çiftçilerin bir araya gelerek oluşturdukları 
kurumlar olduğunu belirten Karademir, “Seçim kurulu tarafından 
bölgelerinde seçimi yapılan, 14,487 meclis üyesi bulunan, 378 sulama 
birliğinden oluşan bu birliklerin 1 milyon 450 bin çiftçiye ve kırsalda 
her hanede 5 kişi bulunduğu hesaplandığında 7 milyon 250 bin kişiye 
hizmet eden kuruluşlardır” dedi.


KÖTÜ YÖNETİLMİYOR, ZARAR ETMİYOR!
Son yıllarda yapılan Sayıştay, Valilik ve DSİ tarafından yapılan denetim 
raporlarına göre, Sulama Birlikleri’nin durumunun hiçte kötü olmadığını 
ifade eden Karademir, “Sanılanın aksine birçok birliğin başarılı 
olduğunu gösteriyor. Yapılan analiz ve değerlendirmelere göre, sulama 
birliklerince işletilen sulamaların % 7’si çok başarılı, % 33’ü 
başarılı, % 34’ü iyi, % 23’ü orta durumda, % 3’de kötü olduğu 
değerlendirilmiş, birliklerin büyük bir çoğunluğunun ortalamanın 
üzerinde olduğu görülmüştür.”


SU ÜCRETLERİNİ ŞİRKETLER BELİRLEYECEK ÇİFTÇİLER MAĞDUR OLACAK!
Hazırlanan kanun tasarısı ile su kaynaklarını eline geçirecek olan özel 
şirketlere hiçbir sınırlama olmaksızın ücret belirleme ve bu ücreti 
istediği zaman tahsil etme yetkisi verildiğine dikkat çeken Karademir, 
“Oysa sulama birlikleri ücret tarifelerini belirlerken bakanlar kurulu 
tarafından belirlenen ücret tarifeleri dikkate alınarak birlik meclisi 
tarafından sulama suyu ücretleri birlik hizmetlerinin aksatılmadan 
yürütülebileceği asgari seviyede belirlenmektedir. Özel şirketlerin 
birinci amacı azami karı elde etmek olduğu için, sulama suyu ücretleri 
fahiş şekilde yükselecek, muhtemelen sulama birlikleri tarafından sezon 
sonunda alınan sulama ücretleri özel şirketler tarafından peşin olarak 
alınacak, çiftçi mağdur olacak.”


SULAMA BİRLİKLERİNİN ÇALIŞANLARI NE OLACAK?
Kanun tasarısında birliklerde çalışan yüzlerce mühendisten ve sulama 
birliklerinde çalışan taşeron işçilerden hiç bahsedilmediğini kaydeden 
Karademir konuşmasını şöyle tamamladı:
“Kamu alacaklarının yapılandırılması hakkındaki kanunlar birlikleri 
kapsarken her nedense kamuda çalışan taşeron işçiler konusunda yapılan 
düzenlemeler birlikleri kapsamıyor. Yine bu tasarıda birçoğu 20 yıla 
yakın süredir görev yapmakta olan birlik müdürlerinin, birlik 
çalışanlarının yetki ve sorumluluk alanlarını belirleyen herhangi bir 
düzenleme bulunmuyor.
Hazırlanan bu tasarı aracılığıyla özelleştirilecek, feshedilecek sulama 
birliklerinde yıllarını sulama birliklerine veren çalışan personel 
mağdur olacak. Zira bu konu ile ilgili kanun tasarısında hiçbir yasal 
düzenleme bulunmuyor.”