“Adana’nın dünü, bugünü, yarını” konulu bir konferans veren Zihni Aldırmaz, Adana’da imar tadilatlarıyla ilgili zaman zaman tek taraflı söylemler gerçekleştirildiğini vurguladı. Aldırmaz, “Devlet makamındaki insanlar devleti, devlet makamını ve kamuyu yıpratacak söylemlerde bulunmamalı. Ben bugün imar tadilatlarıyla ilgili kimseye cevap vermiyorum. Kent dinamikleriyle birlikte çalıştığım için hem onlar, hem de halk adına yapılan tenkitlerle ilgili bazı konularda bilgi aktarıyorum” dedi.
Adana’da yapılan imar planlamalarıyla ilgili olarak bazı insanların kusur ve sorumluluğu sadece başkalarında görmesinin gerçekleri yansıtmadığını ve haksız suçlamalar yöneltildiğini ifade eden Aldırmaz şöyle devam etti: “Adana’da kaçak konut oranı bir açıdan bakıldığında dile getirildiği oranda değil, başka bir açıdan incelendiğindeyse söylenildiğinden bile daha yüksek. 1999’da hazırlanan deprem yönetmeliği 2007’de revize edildi. Böylece Adana’nın bulunduğu deprem bölgesinin seviyesi de değişti. Bu durumda eski yönetmeliğe göre inşa edilen yapıların sorunlu, ya da kaçak olarak değerlendirilmesi mümkün. Biz göreve geldiğimizde Adana’da hizmeti bir bütün olarak düşündük ve kuzey, güney, doğu, batı ayrımı yapmadan planlamaları gerçekleştirdik.”

BAŞKANINI VALİLİĞİN BELİRLEDİĞİ KURUL

Türkiye’de 20 kuruluşun imar planı yaptığını hatırlatan Başkan Aldırmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Satılacağı zaman para getirsin diye imarda değişiklikler uyguluyorlar. Plan yapmak, kentte yaşayanların özeline hizmet etmektir. Ortak kullanım alanlarımız böyle oluşturulmaktadır. Müteahhitler talep ediyor, belediyeler plan yapıyor ve toplum için hizmet veren odalar kötü adam rolü oynuyor. Bir tarım alanı imara açılacağı zaman, başkanını valiliğin belirlediği kurul oluşturulur ve kararı o kurul verir. Çok sayıda kamu kurumuyla birlikte Büyükşehir de kurulda yer alır ama planı kendi geçirdiği için oy hakkı olmaz. İmar planlarıyla ilgili kimse kafasından mazeret üretmesin. Geride kalan 3 yılda 38 adet resmi kurumdan plan tadilatı teklifi gelmiş meclisimize. Adana 1989’da Büyükşehir statüsüne alındı ve biz hala 2013’e kadar 5 ilçenin yapılanmasını resmi kurum bazında gerçekleştiremedik. Birey olarak resmi kurumları aramaya gitseniz bulamazsınız. Kimseyi suçlamak için söylemiyorum fakat bu gerçeğin de bilinmesi gerek. Küçüksaat ve Kuruköprü noktalarını Mecburiyet Caddesi olarak adlandırıyorum. Buranın gündüz nüfusu 400 bin, gece 7, 8 bin. Resmi daireler, bankalar, noterler burada. Bir plan için 62 kamu kurum ve kuruluşuna yazı yazıyoruz. Ardından jelojik etüd yapılıyor, toprak kurulundan olur alınıyor ve çizim gerçekleştiriliyor. Kurum ve kuruluşlar planı birlikte yapmalı. Her kurum ihtiyacı olan arsayı belediyeden talep ediyor. O halde aynı kurumlar sorumluluk alıp bizimle birlikte çalışmalı.”

MÜDAHİL OLMA HAKKI YOKMUŞ GİBİ DAVRANILMASI DOĞRU DEĞİL

İmar plan tadilatı tekliflerinin incelenmek üzere belediye meclisine geldiğini kaydeden Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, “Planlar mecliste oluşturulan ilgili komisyona havale edilir. Komisyonda görüşülür ve yeniden meclise getirilerek karar alınır. 1 aylık itiraz süresince askıda tutulur. Bu sürede itiraz olursa yeniden meclise ve komisyona iletilir. Son aşamada plan kabul edilir. Valiliğin bu aşamadan sonra mahkemeye gitme hakkı vardır. Sanki planın kabul edilmesi aşamalarında bulunulmuyormuş gibi, müdahil olma hakkı yokmuş gibi davranılması, çocuklarımızın geleceği açısından olumlu bir yaklaşım değil. Belediye meclisinde iktidar ve muhalefet partilerinden oluşan 3 siyasi partinin temsilcileri var. İkisinin oyları birleşmeden bu meclisten karar çıkmaz. Plan yapımında 57 kuruluşun görüşü alınıyor. Adanalılar kendi teknik adamlarına, mühendislerine, odalarına güvensinler” diye konuştu.

NEZAKETİMİZ ZAAF OLARAK ALGILANMASIN

Çalışma sisteminde siyasi dil kullanmadığını, siyasi dilin ötekileştirme oluşturduğunu belirten Aldırmaz, “Tüm bunları sorun yaratmak, ya da polemik oluşturmak için değil, halkı bilinçlendirmek için anlatıyorum. Nezaketimiz zaaf olarak algılanmasın. Kırmızı çizgilerimiz ihlal edildiğinde gereken tepkiyi gösteririz. Tekrar ediyorum, devlet adamlarımız, devleti yıpratıcı söylemlerden kaçınmalı. Mevlanının dediği gibi ‘Dün dünde kaldı, bugün yeni şeyler söylemek gerek’ Makamlar önemli değil. Birlikte hareket ederek hizmet etmeliyiz. Bana zulmedildikçe halk sahip çıkıyor” dedi.

Çukurova Üniversitesinden bilim insanlarının, bazı meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileriyle, muhtarlar ve çok sayıda konuğun katıldığı etkinlikte, Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetleriyle ilgili de bilgi veren Aldırmaz, son bölümde katılımcıların sorularını yanıtladı.