Kaldırınca altından solucanlar çıkan taşların, üstü kapatılan damların, hatta yersiz yurtsuzların bile yeri değişti. Sabah işe gidişlerimizin, akşam işten eve dönüşlerimizin yolu, yıllarca severek sarıldıklarımız ve bizi kucaklayanların kolu sorgusuz sualsiz değişti. Toprağa ekemediğimiz ürünün sapı, üstüne bina dikilen tarım arazilerinde soğuk mu soğuk demir kapının kilidi değişti. Kesilip katledilen ağaçların kökü, gelecek nesillerden çaldığımız çevrenin ve yaşamın yükü değişti. Bugün varsa sorun yok diyenlerin küçük beyni, geleceği düşünmeyenlerin olmayan zihni değişti.

Her şey değişti fakat, hiçbir şey farklı değil. Son yerel seçimlerde, kenti yönetenler büyükşehir ve merkez ilçelerde yenilenmiştir. Yenilenme büyük bir umut ve değişikliğe de işaret olarak görülmüş olsa da, 8 aylık zaman bir çırpıda gelip geçmiştir. Birçok alanda dile getirdiğimiz çevresel konular göz ardı edilerek çalışmalara başlanmış, Çevre Mühendisleri Odası Adana Şube adına beklediğimiz çalışmalar, geçen zaman diliminde yapılamamıştır.

Bir örnek vererek durumu gözler önüne sermekte fayda vardır. Seyhan Belediyesi’ de son yerel seçimlerde başkan değişikliği yapan belediyelerdendir. Bu belediyenin doğa ve çevre ile ilgili yapmış olduğu bir çalışmayı ele alarak durumu değerlendirmekte fayda vardır. Seyhan Belediyesi; sağlıklı kentleşme ve nitelikli bir yapılaşma faaliyeti için gerekli olan mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin; ilgili mevzuatlara, bilimsel esaslara ve mesleki kurallara uygun olarak yerine getirilebilmesi yönünde, “ilgili” meslek odaları ile 22 Eylül tarihinde bir protokol imzalamıştır. Protokol; teknik işbirliğini sağlamak, tarafların bu yöndeki ortak sorumluluklarını tarih, kültür, DOĞA ve ÇEVRE değerleri açısından korunarak geliştirilmesini, bu değerlere sahip çıkılarak karşılıklı dayanışma içerisinde yerine getirilmesinin kurallarını belirlemek” amacıyla TMMOB’a bağlı Elektrik, Harita ve Kadastro, İnşaat, Jeofizik, Jeoloji, Makina Mühendisleri ve Mimarlar Odası Adana Şubeleri ile Seyhan Belediyesi arasında imzalanmıştır. Protokol içeriği ve düşüncesi açısından takdir edilecek bir çalışma izlenimi vermektedir. Lakin kentte çevre adına yıllardır korkusuzca ve fedakarca mücadele veren Çevre Mühendisleri Odası vardır. Protokol içeriğinde bahsi geçen doğa ve çevre değerlerine bilimsel ve teknik açıdan, protokolde ismi geçen odalar değil, öncelikli olarak Çevre Mühendisleri Odası sahip çıkma ve koruma durumundadır. Odamızın protokol içerisinde yer almamasının tek nedeni, yıllardır çevre adına yapılan tahribatlara, müdahalelere korkusuzca karşı çıkması ve halka sadece doğruları söylemesindendir. Kentte çevre adına kim yanlış yapmışsa eleştirmekten korkmamış olmasındandır.

Konu ile ilgili belediyeden birkaç yetkili ile görüştüğümde, konunun tamamen imarla alakalı olduğunu belirtmişlerdir. Neden doğa ve çevre ibarelerini kullandınız, bunlar reklam amaçlı kullanılacak değerler mi sorusuna ise; “odanızla alakalı bir durum olsa göz ardı edilmeden çağrılırdınız” denmiştir. Protokol içeriğinin imarla alakalı olduğunu diğer meslek odalarındaki yetkililerden öğrendim. İmar yönünden imzalanan bir metin olsa dahi, çevre ve doğa değerleri söz konusuysa, odamızın çağrılmamış olması belediye adına büyük bir kayıptır. Her şeyi kendilerinin bildiğini düşünen kent yöneticileri unutmasınlar ki, çevrenin korunması ve yaşamın sürdürülebilirliğinin sağlanması adına, yapacakları yanlışlarda odamız karşılarında olacaktır. Ayrıca; sadece imar yönünden yapılan bir protokolle, kenti sağlıklı bir yapıya dönüştürmenin mümkün olmadığını herkes bilmektedir. Sağlıklı bir kent için diğer kentler ve ilçeler neler yapıyor, gelecek haftaki yazımda belirteceğim.