Çok az kişide görebildiğimiz bu yeteneklere sahip biri Av.Emrah Kozay. 2019 yerel seçimleri öncesinde CHP Adana İl Başkanlığı görevi sırasında, kırk parça olan Adana örgütlerinde birliği, beraberliği sağlayabilme başarısını gösteren, yerel seçimlerde 25 yıl aradan sonra Adana Büyükşehir, Ceyhan ve İmamoğlu’nu kazandırma başarısı gösteren kişi Emrah Kozay.
Partililerin ve kendisini tanıyan herkesin hem sevgisini hem de saygısını kazanan bir siyasetçi. Herkese içtenlikle sarılan, dinlemesini bilen, hep haklının yanında olan biri. 2019’da meclis üyelerinin belirlenme sürecinde haksızlığa karşı dik bir duruş sergileyerek seçime sayılı günler kala istifa kararıyla partili-partisiz tüm kesimlerin takdirini kazanan Av.Emrah Kozay, partisine küsmeyip siyaset sahnesinden hiç ayrılmayan bir CHP’li.
Bugün hem kamuoyunda hem parti tabanında Seyhan Belediye Başkanlığına en yakın isim olarak görülen Av. Emrah Kozay’a Seyhan’ı ve Seyhan’da hayata geçirmeyi planladığı projelerini sorduk.
- NEDEN SEYHAN SAYIN KOZAY?
Seyhan’da doğdum, Seyhan’da büyüdüm, Seyhan’da yaşıyorum. Yaşamımın neredeyse her anı Seyhan’da geçiyor. Çocukluğumdan beri Seyhan’a dair özlemlerim, hayallerim var. 2009’da bölünüp Çukurova ilçesi oluşana kadar Türkiye’nin en büyük ilçesi unvanına sahipti Seyhan. Bugün de 50’den fazla ilden daha büyük bir ilçe olmasına karşın gelişmesi gerekirken sürekli gerileyen, kan kaybeden, her geçen gün yoksullaşan, kentlilik bilincini yitiren, sevginin, saygının azaldığı bir kent haline geldi. Seyhan bunu durumu hak etmiyor. Çünkü Seyhan aslında oldukça zengin bir kent. Adana’nın iş yaşamının kalbi Seyhan’da atıyor. Gündüz nüfusu 1 milyonun üzerine çıkıyor. Seyhan kırsalı birinci sınıf verimli tarım topraklarından oluşuyor. Yine kent sanayisinin kalbi de Seyhan’da atıyor. Kent ekonomisini Seyhan ayakta tutuyor olsa da sahip olduğu potansiyelini kullanamadığımız için Seyhan ilerleyemiyor. Seyhan’ı daha çağdaş, daha yaşanabilir bir kent haline getirmek istiyorum. Bu yapacak birimimiz, ekip arkadaşlarımız, vizyonumuz, gençliğimiz var. Kendime ve ekibime inanıyorum. Çok çalışıp mutlaka başaracağımızdan da eminim.
- SEYHAN’DA HEDEFİNİZ NEDİR?
Seyhan’ı daha çağdaş, daha yaşanabilir, çocukların sokaklarında sevinç çığlıkları attığı, çağı yakalayan, çağdaş yaşam alanlarına sahip, insanların huzurlu, mutlu, refah bir şekilde yaşadığı bir kent haline getirmek. Kırsal ile merkez arasındaki yaşamı bütünleştirmek. Birlikte yaşama kültürünü yerleştirip, bireylerin özgürlük alanlarını ihlal etmeyen eşitlikçi uygulamalarla, toplumsal yaşamda saygıyı sevgiyi ve dayanışma kültürünü hakım kılmak. Ekonomik ve sosyal refah açısından kenti ve vatandaşları korumak, dış etkilere karşı rekabet gücünü artırmak. Toplumsal barışı sağlayıp, her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırmak. Doğayı, tarihi, kenti koruyan, israfı önleyen uygulamalarla tek yürek olan bir Seyhan’ı inşa etmek.
- NASIL BİR YÖNETİM ANLAYIŞI SERGİLEYECEKSİNİZ?
Hizmetlerin bir lütuf değil bir temel insan hakkı olduğuna inanıyorum. Hayata geçireceğimiz tüm projeler, sunacağımız hizmetler bu kentte yaşayan insanların ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkacağı için bu o insanların bir hakkıdır diye düşünüyorum. Daha çağdaş bir toplum, daha yaşanabilir bir kent için bu kentte yaşayan vatandaşlarımızın da yönetim sürecine katılması gerek. Katılımcılık sorumluluk da getirir. Kendi yaşamıyla ilgili sorumluluk alan her insan en iyisini yapmaya çalışır. Elbette ki kentimizin sorunlarını biliyoruz ancak göremediğimiz, halkımız için çok önem taşıyan, toplumsal yaşamı doğrudan etkileyen sorunların olduğunu da düşünüyoruz. Önceliğimiz Seyhan’ın sorun haritasını çıkarmak olacak. Mahalle mahalle tespit edeceğiz. Mahallelilerin belediyeden beklentilerini öğreneceğiz. Bunları önceliklerine göre sıralayıp, sorunlara kalıcı çözümler üreteceğiz. Tüm bu çözümlerde toplumsal refahı artırmayı, sürdürülebilir bir kalkınmayı sağlamayı temel alan bir anlayış izleyeceğiz. Adil ve eşitlikçi bir anlayışla görev yapacağız.
- ÇARPIK KENTLEŞEN BİR SEYHAN VAR ÖNÜMÜZDE. ÇAĞDAŞ BİR SEYHAN HEDEFİ İÇİN NE YAPMAYI PLANLIYORSUNUZ?
Seyhan en büyük ilçemiz olmasına karşın köy ile kent arasında kalmış bir yaşam alanı. Aldığı vasıfsız göçle gettolaşmış, Türkiye’nin farklı yerlerinden iş, aş umuduyla köyünü terk edip gelen vatandaşlarımız köy yaşamlarını olduğu gibi buraya taşımış, kent kültürüne adapte olamamış. Bir kent kültürü de mevcut olmadığı için ne kentleşebilmişler ne de köylülüklerinden kurtulamamışlar.
Seyhan’ın çağı yakalaması, çağdaş bir kent olabilmesi için çağdaş yaşam alanlarının oluşturulması, gerek. Bunun yolu da kentsel dönüşümden geçiyor. Bugün TOKİ eliyle kentsel dönüşüm yapmak oldukça zor. Barbaros Mahallesinde yıllardır süregelen bir kentsel dönüşüm çalışması var ama bir türlü ilerleyemiyor. Çünkü ekonomik krize bağlı olarak inşaat maliyetleri çok arttı ve müteahhitler maliyetlerle baş edemediği için bu konutlar bitirilemiyor.
Kentsel dönüşümü yapabilmenin bir yolu da gerekli imar düzenlemelerini yapıp, dönüşümü vatandaşların müteahhitlerle birlikte yapması. Bunun için doğru bir imar düzenlemesine ihtiyaç var.
Bir diğer yolu da belediyelerin ucuz konut üreterek bu süreci götürmesi. Seyhan Belediye Başkanlığım döneminde hayata geçirmek istediğim en önemli projelerden biri bu olacak. Seyhan İmar AŞ aracılığıyla ucuz, nitelikli, modern yaşama uygun, sosyal yaşam alanlarına sahip ve depreme karşı dirençli yapılar oluşturarak vatandaşlarımızı konut sahibi yapacağız. Hem belediyemiz hem vatandaşlarımız hem de Seyhan kazanmış olacak. Şunun altını özellikle çizmek gerek biz kentsel dönüşüm adı altında rantsal bir dönüşüme karşıyız. Kentimizin uzun vadede geleceğini planlayıp, bu kentte yaşayan tüm vatandaşlarımızın huzuru, mutluluğu ve refahını gözeterek bu çalışmaları hayata geçireceğiz.
- ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKELERİNİ ARATMAYAN BİR TABLO VAR SEYHAN’DA. İNSANA, DOĞAYA, HAYVANLARA SAYGI YOK. BU KONULARDA YAPMAYI DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ BİR ŞEY VAR MI?
Elbette ki var. Seyhan’da gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz dönüşümün esas noktasında toplumsal yaşam var. Birlikte yaşama kültürünü yerleştireceğiz. Seyhan’da farklı inançlara, siyasi görüşlere, etnik kökenlere ve dillere sahip insanlar bir arada yaşıyor. Toplumsal barışı sağlayacak, insanların özgürlük alanlarını ihlal etmeyen eşitlikçi uygulamalarla, toplumsal yaşamda önce saygıyı sonra sevgiyi ve dayanışma kültürünü hakim kılacağız. Bireylerin kimseye muhtaç olmadan, beslenme, barınma, ibadet, sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilirseniz, onlara her alanda refah bir yaşam sunabilirseniz, kentin yaşanabilirlik düzeyi de artar. Buradaki sihirli kavramlar eşitlik, adalet ve demokrasidir.
- SEYHAN’IN GELECEĞİNİ NASIL PLANLAMAYI DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Seyhan’ın 100 yılını planlamamız gerektiğine inanıyoruz. Bugün Batı ülkelerindeki kentlere bir bakın, yüzyıllar önce yapılan planlara bağlı kalıp, tarihi ve kültürel değerlerini koruyup, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan gelişerek bugünlere gelmişler. Çağdaş kent olarak adlandırdığımız yabancı kentlerin ortak özelliği bu. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Örneklerini incelemek, ülkemizin, kentimiz özellikleri göz önünde bulundurularak yeni bir model oluşturulup bu plana bağlı kalarak ilerleyebiliriz.
Bu planın içerisinde fiziksel olarak kentleşmenin dışında kırsal bölgelerle kent yaşamını bütünleştirmek, sosyal dayanışmayı sağlayacak, hem ekonomik açıdan hem de sosyal sosyal refah açısından kenti ve vatandaşları koruyup, dış etkilere karşı rekabet gücünü artıracak, her türlü ayrımcılığı ortadan kaldıracak, geçmişin mirasını koruyup çağın gereklerine uygun yenilikçi, kaynaklarını verimli kullanan, doğayı, tarihi, kenti koruyan, israfı önleyen uygulamaları bünyesinde barındıran bir anlayış olmalı.
- SEYHAN’IN EKONOMİK KURTULUŞU SİZCE TARIM MI SANAYİ Mİ ?
Seyhan’ın gerek ekonomik gerek sosyal gerekse diğer sorunlu alanlardan tek çıkış yolu özüne dönmesinden geçiyor. Seyhan’ın özü üretimdir. Tarım ve sanayi bir elmanın iki yarısıdır. Üretimin önündeki engellerin hepsinin kaldırılması gerek. Belediye olarak bu konuda da yapabileceğimiz çok şey var. Üreteni destekleyerek koruyabilir, üretimi daha verimli hale getirebiliriz. Bu konuda yapılabilecek çok şey var ve göreceksiniz yapacağız. Elbette ki tek başımıza değil, birlikte yapacağız, çiftçisiyle, sanayicisiyle, sivil toplum örgütleriyle, üniversiteleriyle, seyyar satıcısıyla, kağıt toplayıcısıyla hep birlikte yapacağız.
- LİYAKATLİ KADROLARIN EKSİKLİĞİ BAŞKANLARIN GÖSTERDİĞİ PERFORMANSI DA KAYNAKLARIN KULLANIM BİÇİMİNİ DE OLUMSUZ ETKİLİYOR. GÖREVE GELDİĞİNİZDE KADRONUZU OLUŞTURABİLECEĞİNİZİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Bugün sadece belediyelerin değil, tüm kurumların en önemli sorunlarından biri liyakatli kadro eksikliği. İşin ehline teslim edilmemesi her zaman sorunlara neden olur. Seyhan Belediyesi bünyesinde liyakat sahibi çok sayıda insan olsa da sorumluluk verilmediği için onların sahip olduğu bilgi, birikim, deneyim ne yazık ki değerlendirilemiyor. Yönetimimizde çalışanlarımız arasındaki tek kıstasımız liyakat olacak. Tabi ki sadece işinin ehli olması yetmek, sorumluluk verdiğimiz kişinin aynı zamanda dürüst, güvenilir kişiler olmasına ayrıca özen göstereceğiz.
- EN ÖNEMLİ PROJENİZ NEDİR?
Tüm projelerimiz bizim için çok önemli ama şöyle söylemek daha doğru sanırım. Bizim birinci önceliğimiz çocuklar olacak. Çünkü çocukları mutlu olan ailede anne-baba da mutlu olur. Öncelikli amacımız, geleceğimizde söz sahibi olacak çocuklarımızı zihnen ve bedenen sağlıklı bir şekilde geleceğe hazırlanmalarını sağlamak olacak. Evlatlarımıza yönelik çok sayıda projemiz var. Tarımsal üretimi artırıp, üretici ile tüketiciyi buluşturan ve güneşi en verimli şekilde kullanıp, toplumsal yarara dönüştürecek projelerimize de ayrıca önem veriyoruz.
