İradem her şeyin üstündedir. Kim ki sözüm dışına çıkar, partinin dışına da çıkmış olur. Kendisini kapının önünde görür. Ben varsam her şey vardır, ben yoksam hiçbir şey yoktur. Otur dersem oturun, kalkın dersem kalkın ve ayakta durun. Konuşmanız benim konuşabildiğimin sınırlarını aşamaz. Hele ki izin vermeden konuşun, siz o zaman görün halinizi. Gel dersem gelmeyişiniz, git ve bir daha gelme dememle eşdeğerdir. Parti lideriysem her şey benim. Astığım astık kestiğim kestiktir. Yönetmelik tüzük halt getire, buda herkesçe biline.

Sevelim sevmeyelim lakin 7 Haziran genel seçimleri öncesinde, bilindik aday belirleme süreçlerinin dışında çalışma yürüten tek parti Chp’dir. 1980 darbesinin dizayn ettiği siyaset kurumuna, demokratik bir darbe vurmuştur. Ülkenin birçok ilinde ön seçimle aday belirleme yöntemini uygulamıştır. Partilerdeki tek adam egemenliğinin dışında, daha demokratik bir yol izlenmiştir. Partiye üye vatandaşların, aday adaylarından vekil tayin etmek istediği kişilere verdikleri oylarla bir süreç yürütülmüştür. Ülkenin birçok ilinde ve Adana’da yapılan ön seçimlerde, halkın vekalet vermek istediği kişiler belirlenmiştir. Ve ön seçim sonucundan çıkarılacak bazı tespitlerden biride, daha önce merkezin tercihi ile vekillik yapanların çok arkalarda yer almış olmasıdır. Buda demek oluyor ki; daha önceki seçimlerde halka yani üyelere sorulmuş olsaydı, vekillik yapmış fakat Adana adına hiçbir faaliyette bulunmayan, halktan kopuk bir yaşam sürenlerin vekil olamayacağıdır. Adana ile ilgili yaşanan sorunları, halkın yaşadığı zorlukları dile getirip çözüm arayanların yanında yer almak şöyle dursun, destek dahi olmayan vekillerin, il yöneticilerinin bulundukları sıralar hak ettikleri yerlerdir. Vekillik yada yöneticilik hizmet üretilecek noktalardır. Kişilerin egolarını tatmin etmek adına kullanacakları durumları söz konusu olursa, yıllardır görmedikleri halkın cevabı ağır ve gözden düşmelerine, karizmalarının çizilmesine neden olur.

Olmaz ya; acaba diğer siyasi partilerde ön seçim uygulamasına gitmiş olsalar, nasıl sonuçlar çıkardı düşünün artık. Bazı partilerde genel başkanların desteklediği aday isimleri dillerden düşmezdi. Partinin siyasi görüşünü taşımasa da, hatta yaşam adına hiçbir görüş taşımasa da seçimlerde ön sıralarda yer alabilirlerdi. Elbette yükte ağır düşüncede fakir aday adayları şuanda da mevcuttur. Kendine faydan var mı ki, kaldı ki halkın vekilliğine soyunuyorsun desek, gerçek dışı söylemler ardı ardına sıralanır. Fakat bu kişilerin, vekilliği kendilerine yakıştırma adına nasıl bir ruh haline girdikleri, kesinlikle merak konumdur. Bir psikanalizin yapılması gerektiği düşüncesindeyim. Ne olursa olsun, keşke tüm siyasi partiler ön seçim gibi demokratik bir uygulamayı kendilerine yedirebilseler.

Sonuç ne olursa olsun ön seçimle, halkın vekil görmek istediği kişileri belirlemesi demek, partinin güdümünde değil, halkın çıkarlarının tarafında yer almak demektir. Vicdanına ters gelen kararlarda bir saksı gibi davranmayıp, iradenin kullanılması demektir. İplerinin partinin elinde değil, kendi özgür iradesinde olması demektir. Tekrar Adana Chp’de aday belirlemek adına yapılan ön seçime dönmek istiyorum. Şimdi bu seçimle ilgili, sözde demokrat ilerici olduğunu söyleyen kişiler, sıralamada Alevi adaylar önlerde yer alınca şu gibi yorumları yapmıştır. Alevileri severiz, canımız ciğerimiz onlar, tarihsel süreç içerisinde çokça yakıldılar, katledildiler, yok sayıldılar, zulüm gördüler, sokak ortasında öldürüldüler... Bu gibi laflara Alevilerin karnının tok olduğu bilinmelidir. Çünkü sayılan olumsuz olaylara maruz kalan bizatihi Alevilerdir. Onların yaşadıkları olayları yapan kendi mezheplerinden olanlar değil, Alevilere bu durumu işine gelince hatırlatarak kullananlardır. Yani Aleviler yapılanları unutmuş değildir. Sizler sadece işinize gelince hatırlamayın yeter. Kaldı ki ön sıralarda yer alsalar da, dokunulmazlıkları, hatta bu ülkede ana muhalefet partisinin genel başkanı olsalar da, meclis içerisinde dahi şiddet görmelerine engel bir durum olmadığını tarih bize göstermiştir. İşi oraya buraya çekmenin ve çamura yatmanın anlamı yoktur. Desteklediğiniz fakat ne örgütlenmeden anlayan, nede halkın nabzını tutabilenler kaybetmiştir. Diyorsunuz ya Aleviler dışlandı... Aleviler sıralamalarda önde ve bu durum kaygı verici diyerek asıl ötekileştirmeyi sizin gibi ilerici(!) demokratlar(!) yapmaktadır. İletişimi keselim, sözde değil özde demokrat olunca görüşelim.