Tıpta, hemodiyaliz için kateter ya da fistül adı verilen iki temel damar giriş yolu kullanıldığını belirten Pekedis ve Duman, ''Hemodiyaliz, hastadan alınan kanın, bir makine ve pompa yardımıyla diyalizör adı verilen bir süzgeçten (yapay böbrek) geçirilmesi ve ardından hastaya geri verilmesi işlemidir'' diye konuştular.

20 dakikada kateter takılabilir

Kateterin  bir vücut boşluğuna, damarına veya kanalına yerleştirilebilen bir tüp olduğunu ifade eden Pekedis ve Duman, '' Hemodiyaliz işleminde kullanılması için insan vücudunun boyun, köprücük kemiği altı ve kasık bölgesindeki toplardamara lokal(bölgesel) anestezi altında, ortalama 20 dakika süren bir girişim ile kateter takılabilir. Bu girişim esnasında, planlanan hemodiyalize devam etme süresine göre geçici veya kalıcı kateter kullanılır'' şeklinde konuştular. Kateterin vücut üzerinde taşınma zorunluluğu olduğunu kaydeden Pekedis ve Duman, ayrıca takıldığı yerden çıkma riski, tüpün tıkanmasına bağlı işlevini yitirebilmesi gibi istenmeyen durumların da söz konusu olabileceğini belirttiler.

Operasyon nasıl yapılıyor

Fistülün ise birbirine ilişkili iki vücut boşluğu, damarı veya kanalının bağlantı yeri olduğunu anlatan Op. Dr. M. Alaaddin Pekedis ve Op. Dr. Zeynel Duman, şu bilgileri verdiler: ''Hemodiyaliz işleminde kullanılması için insan vücudunda el bileği, dirsek veya kasık bölgesindeki birbirine komşu atardamar ile toplardamar lokal(bölgesel) anestezi altında, ortalama 60 dakika süren bir operasyonla birbirine birleştirilebilir. Bu operasyon, genelde kişinin el bileği bölgesindeki kendi doğal damarları kullanılarak yapılır. Ancak, damar çapının yetersizliği, damardaki kanın akışını engelleyen tıkanıklık durumunda, tıpta greft olarak adlandırılan sentetik damarlar da kullanılabilir''. Pekedis ve Duman, oluşturulan fistülün olgunlaşarak yeterli düzeyde bir kan akımı sağlayacak damar yolu halini alması için operasyon sonrası yaklaşık dört haftalık bir süre geçmesi gerektiğini de sözlerine eklediler.