ANA TEMAMIZ “EĞİTİM VE İYİ HEKİMLİK”
‘İyi Hekimlik’ adına katılımcıları selamlayarak açılış konuşmasını yapan Adana Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, “12 Mart’ta başlayıp 19 Mart’a kadar devam edecek olan 14 Mart Tıp Haftası kutlamalarımıza hoş geldiniz. Sanattan- hekim sorunlarına, futbol turnuvasından - sinemaya, müzikten - tıp ve asistan eğitimi nasıl olmalıdır sorusuna, tiyatrodan – çocuklarımızın müzik dinletisine, antik kentler kültür gezimizden, mesleğinde 40. dolduran büyüklerimize plaket vermeye, geleneksel 14 Mart kahvaltımızdan – hekim sorunlarına, meslektaşlarımıza ve mesleğimize olan şiddetten- müzik dinletilerine, ve geleneksel tıp balosundan fotoğraf sergilerine kadar geniş bir yelpazede program yaptık. Amacımız kültürü, sanatı, sporu, hekimleri, sağlık çalışanlarını, kadınları, sorunlarımızı, başarılarımızı, gönüllülük üzerine bize yardımcı olan arkadaşlarımızı bir araya getirerek hem tanışmak, hem eğlenmek, hem sorunlarımızı tartışmaktır. Bu yıl ki etkinliklerimizde ana temamız ‘eğitim ve iyi hekimlik’. Çünkü son yıllarda özellikle sağlıkta dönüşüm programı ile birlikte kaybettiğimiz şeylerin başında iyi hekimlik gelmektedir. İyi hekimlik nedir. İyi hekimlik hastaya yeterli süre ayırmaktır. İyi hekimlik hastadan gereksiz tetkik istememektir. İyi hekimlik ancak hasta ve hastalık sayısının azalması ile mutlu olmaktır. İyi hekimlik performans yapmak için verileri, sayıları abartmak değildir. ‘İyi hekimlik’ iyi eğitim almak ve vermek demektir. ‘İyi hekimlik’ ülke ve insan sorunlarına sahip çıkmak demektir”
"SAĞLIKTA SORUNLARIMIZ BÜYÜKTÜR"
Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, “Sağlıkta sorunlarımız büyüktür. Aile hekimleri her geçen gün kendilerine yüklenen angarya işlerden, reçete yazmaktan ve bilgisayarlarına veri yüklemekten başka bir iş yapamamaktadır. Sıfır nüfuslu yeni ASM’ler ise çalışma barışını bozmaktadır. 2. Basamakta uzman hekimler ise her gün 100-150 hasta bakmaktan ve performans puanlarını tamamlamak için yorulmuşlar ve her gün bir tarafa geçici göreve gönderilmekten mesleklerini yapmaktan artık bıkmış durumdadırlar. Acil servislerde çalışan pratisyen hekimler akın akın gelen hastalarla karşı karşıya gelmekten ve sözel, psikolojik ve fiziki şiddetten artık bıkmışlardır. 3.basamakta eğitim hastanelerinde asistan eğitimi ne yazık ki istenilen düzeyde değildir. En özgür ve özerk olması gereken üniversiteler ise bilimsel, laik, çağdaş eğitimden uzaklaştırılmaktadır. Tıp fakültesi hastaneleri devlet hastaneleri konumuna indirgenmek istenmektedir”
HAYIRLARIMIZ OLDUĞU GİBİ EVETLERİMİZ DE VAR
Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, “Bizi biz yapan şey ‘evet’lerimizden çok ‘hayır’larımızdır. Hayır demek emek, bilinç ve güç gerektirir. Evetlerin çoğu biat ve itaat yatkınlığıdır. Bizimde elbette ki evetlerimiz vardır. Hayırlarımız olduğu gibi. Biz barışa, bilime, bilimsel eğitime, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, iyi hekimliğe, özgürlüğe, kardeşliğe evet diyoruz. Ama bizler savaşa, OHAL’e , KHK’lere, haksız hukuksuz, antidemokratik ihraçlara, polikliniklerde her gün 100-150 hasta bakmaya, sağlıkta performansa, sağlıkta taşeronlaşmaya, acil servislerde nüfusunun 1.5 katı hasta bakmaya, tıp fakültesi hastanelerine el konulmasına, angarya asistan eğitimine, her gün geçici görevlendirmelere, niteliksiz tıp eğitimine HAYIR diyoruz. Her şeye rağmen biz yine umut doluyuz. Yeter ki bize çalışılabilir, yaşanılabilir, eğitilebilir, öğretilebilir, bilim yapılabilir bir sağlık ortamı ve ülke yaratılsın. Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu adına tıbbın babası Hipokrat’ın dediği gibi tüm kardeşlerimin 14 Mart Tıp Bayramını kutlarım.” Diye konuştu.
Konuşmanın ardından hekimlik mesleğinde 40 yılını dolduran hekimlere plaketleri verildi. Kibele ve Kimene guruplarının dinletileri ile etkinlik sona erdi.
