Uzayıp giden bu listenin ortak noktası ise “İlk Gece Sendromu”. İlk gece ve ilk gece korkusuyla ilgili tavsiyelerini dile getiren Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Adana Şube Başkanı Uz. Dr. Taner CANATAR, “  İlk gece korkusunun temelinde cinsel bilgisizlik ve bilinçdışına kaydedilen yanlış cinsel bilgilendirmeler yatıyor. Cinsellikle ilgili kulaktan dolma öğrenilen ve doğru bilinen yanlışlar yani cinsel mitler, hurafeler çiftlerin hayatlarını kabusa çeviriyor.  Tipik olarak erkeklerde yeterince performans gösteremeyeceği ve başarısız olacağı, erken boşalacağı ya da sertleşmenin olmayacağı gibi kaygılar baş gösterirken kadınlarda ise ağrı ya da çok fazla acı yaşayabileceği, durmak bilmeyen kanamaları olabileceğine dair korkular vardır. Kulaktan dolma bilgilerden sonra, ilk gece korkusunun diğer bir nedeni ise, çocukluk dönemlerinden itibaren bilinçdışının cinsellikle ilgili tuttuğu kayıtlardır. İçinde yaşadığımız kültür gereği kadın erkek ilişkileri, cinsellik ve cinsellikle ilgili her şey, bilinçdışını cinsellikle ilgili tehdit algısına ve korku hassasiyetine yönlendirmektedir. Tüm bunları geride bırakarak, cinsellikle ilgili doğru bilgiler edinebilmek, ilk gece sendromuna yakalanmamak ve çift ilişkisini ilk günden sekteye uğratmamak için çiftlerin mutlaka bir cinsel terapistten, evlilik öncesi cinsel danışma ve rehberlik içeren cinsel eğitim almalarını öneriyoruz.” dedi.

NASIL BAŞA  ÇIKILIR?
Çiftlerin yaşayacakları ilk cinsel birlikteliği, evlendikleri gece olması gereken bir görev ya da zorunluluk olarak görmemeleri gerektiğini belirten Dr. CANATAR, “Çiftler ilk kez yaşayacakları cinsel ilişki ile ilgili kaygı düzeylerini kontrol edebilmelidir. Bu kontrolün sağlanmasında, hem cinselliğin doğru bir şekilde yaşanabilmesi hem de çiftin birlikteliğinin sürekliliği için önemli olan karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörü ön planda olmalıdır. Çiftin birbiriyle kuracağı iletişimin samimi olmasını, kendilerini ve beklentilerini, istek ve arzularını doğru ifade edebilmelerini, birbirini dinleyebilmelerini, meraklarını ya da endişelerini paylaşabilmelerini ve de birbirlerinin bedenlerini keşfederken sakin ve sabırlı olmalarını tavsiye ediyoruz. Dış etkenlere karşı uygun ortamın sağlanması ile temel rahatlama ve gevşeme tekniklerinin öğrenilmesi de ilk gece korkusuyla başa çıkmada oldukça etkilidir. Sonraki adım ise sadece ilk gece için değil her gece, hem kadının hem de erkeğin birleşmeden önce bedeninin ve ruhunun yeterince hazır olmasını sağlamak için önsevişmenin gerekli olduğunun unutulmamasıdır. Kadın için yeterli uyarılma sağlanırsa vajina ıslanır ve ilişkiye hazır hale gelir, bu sayede de yavaş, sabırlı ve nazik bir şekilde gerçekleşecek olan cinsel birleşme oldukça zevkli bir hal alır. İlk gece ile ilgili çifti sıkıntıya düşüren ve kaygılanmalarına neden olan asıl sorun, birleşme gerçekleşirken vajinanın yeterli ıslanmaya sahip olmaması, klitorisin kabarmaması ve bu nedenle, erkeğin cinsel birleşme sağlarken zorlanması ve kadının ağrı ya da acı duymasıdır. Son söz olarak sadece hissedin ve dokunuşlara odaklanın. Kendinize hissetmek ve zevk almak dışında bir hedef koymayın.” dedi.